Alpay: Bunlara şarkı demeye bin şahit ister

Güncelleme Tarihi:

Alpay: Bunlara şarkı demeye bin şahit ister
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 2016 15:52

Türk pop müziğinin efsane isimlerinden Alpay, İstanbul’dan da, popüler müzikten de sıkıldı, 15 yıl önce İzmit’te kendine yeni bir hayat kurdu. Göz önünde olmamayı tercih eden, “Dinlenmek için göz önünde olmak şart değil, benim bütün programlarım ful” diyen sanatçıyla buluştuk, günümüzün “kestane” şarkılarını, genç yorumcuları, “imaj” meselesini ve yeni projelerini konuştuk.

Haberin Devamı

◊ Sizi pek sık göremiyor, programlarınıza denk gelmiyoruz. Geri planda kalmak kendi seçiminiz mi?
- İlk çıktığım zamanlarda yani 1960’lı yıllarda da beni kimse tanımıyordu. Ama bütün şarkılarımı herkes ezbere biliyordu. Hatta bir sürü dedikodu çıktı bu yüzden, kör, topal, çirkin vs gibi şeyler söylendi hakkımda... Oysa tanınmak istemiyordum, tek nedeni buydu. Ama tabii sonuna kadar gizli kalamıyorsun. Şimdi insanlar sırf dikkat çeksin diye imaj değişikliği yapıp piyasaya çıkıyorlar. Boynuna papyon takıyor, “İmaj değişikliği yaptım” diyor. Olmadı kafasına toka takıyor... Bunlar bana çok tuhaf geliyor. İmaj insanın kendi kişiliğidir sonuçta...

◊ İyi ama müzik yapıyorsanız biraz da göz önünde olmanız gerekmiyor mu?
- Hayır, gerekmiyor. Gerekmediği şuradan belli, benim bütün programlarım ful geçiyor. Gelin de görün.

◊ Nisanda “Güller” adlı bir single çıkardınız. Eski şarkılarınız zaten hâlâ sevilerek dinleniyor. Peki bunları müzikseverlere canlı canlı sunuyor musunuz, İstanbul’da program yaptığınız bir mekan var mı?
- Hayır, tercih etmiyorum. Benim İstanbul içinde program yapacağım bir yer yok.

◊ Hangi açıdan?
- Kalite... Bir tek Frankie var, zaman zaman o mekanda program yapıyorum ama düzenli değil.

EN KESTANE MÜZİKLER ORTADA DOLAŞIYOR

◊ “Güller”e ilgi nasıl?
- Aslında ne kadar ilgi görmüş görmemiş aman aman bir şey değil benim için. Sonuçta “Güller” çok iyi bir şarkı. Sözleri bana ait. Çok güzel de bestelendi. Ben şarkıyı çok seviyorum.

◊ Albüm yapmayı özlüyor musunuz?
- Yok, hiç özlemiyorum. Çünkü, artık albüm yapacak piyasa da kalmadı.

◊ Müzik piyasası için yıllardır “krizde” deniyor. Siz nasıl buluyorsunuz?
- Kötü... Hem de çok kötü.

◊ Peki günümüz şarkılarını ve yorumcularını nasıl buluyorsunuz?
- Benim 20 sene önce söylediğim şarkı bugün yine aynı keyifle dinlenebiliyorsa, işte o yaşayan şarkıdır. Şimdikiler öyle değil.

◊ Ne değişti peki o günden bugüne?
- O zamanlar insanlar iyi müzik yapmak için çok uğraşırdı. Şimdi en kestane müzikler ortada dolaşıyor! Hatta onlara şarkı demeye bin şahit ister. Genellikle şarkılar çıkıyor, beş gün sonra da çöpe atılıyor. İnsan ömrü kısa ama şarkı öyle değil. Mesela babaannemin dinlediği şarkılar var, ben de hâlâ aynı şarkıları fevkalade bir zevkle dinliyor ve söylüyorum.

Haberin Devamı

Alpay: Bunlara şarkı demeye bin şahit ister



MÜSLÜM GÜRSES’E DE SÖZ VERDİM, AMA İYİ OLMADI

◊ Sözlerini yazdığınız kaç şarkı var yaklaşık?
- Bin tane...

◊ Söz isteyenler oluyor mu? Başkalarının albümlerine sözlerinizle destek veriyor musunuz?
- Valla verdim bir-iki kişiye ama söyleyemediler. Rahmetli Müslüm Gürses’e de söz vermiştim mesela, “Ayrılık Rüzgarı”... O da çok iyi bir şey olmadı.

◊ O yüzden mi kimse için söz yazmıyorsunuz artık?
- Yoo, öyle bir şey yok. İsteyene hâlâ söz veriyorum. İster söylesin ister söylemesin, orası beni ilgilendirmiyor.

◊ Türkçe müzik dinliyor musunuz?
- Yok, dinlemem ben Türkçe müzik... Kim ne söylüyor onu bile bilmem. Latin müziklerini seviyorum.

İSTANBUL’U BİRTAKIM EŞKIYALAR İŞGAL ETTİ

◊ İstanbul’dan uzaksınız, İzmit’te yaşıyorsunuz. Ne zamandır oradasınız?
- 15 yıldır İzmit’te yaşıyorum. İstanbul’da yaşanacak hâl mi bıraktılar? Ben yedi göbek İstanbulluyum ama artık o şehirde yaşayamıyorum. İstanbul’u birtakım eşkıyalar işgal etmiş durumda.

◊ Şehir içinde olmasa da Tuzla Yat Kulübü’nde düzenli programlarınız olduğunu biliyorum...
- Doğru, uzun süredir orada çıkıyorum. Her haftaydı, başka işlerim de olduğu için 15 günde bir şeklinde değiştirdim takvimi. Çünkü Ankara’da bir program durumu var. Görüşmeler sürüyor.

◊ Nasıl bir program olacak?
- Tamamen akustik olacak. Söyleşi ve dinleti tarzında... İnsanlar gelecek, bana sorular soracak, ben onları yanıtlayacağım. Aralarda şarkı söyleyeceğim. Hem şarkılı hem sohbetli bir program yani... İlginç bir çalışma olacak diye düşünüyorum.

◊ Son olarak, Işın Karaca ve Funda Arar’la yaptığınız düetlerden yola çıkarak sormak istiyorum, yeniden o tarz müzikal işbirlikleri olacak mı?
- Yok şu an, düetin bir anlamı olması lazım. Şarkının düet için yazılmış olması gerekiyor. Bir daha düet yapacaksam düet için yazılırsa şarkı öyle
yaparım...

Haberin Devamı

FUTBOLU BIRAKTIĞIMA PİŞMANIM

◊ 80 yaşındasınız. Geriye dönüp baktığınızda, büyük pişmanlıklarınız var mı?
- Hiçbir şeyden pişman değilim. Ama bazen futbola devam etmediğime pişman olduğumu düşünüyorum. 19 yaşında bıraktım futbolu. Bırakmasaydım çok önemli yerlere gelirdim.

◊ Sağlınız nasıl?
- Çok hastayım, öleceğim (kahkaha atıyor)... Hiç kendime bakmam ama gayet iyiyim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!