Made in Turkey antikalarımız

- NOSTALJİ: Zamanında hayal edip de sahip olamadığımız veya sahip olup daha sonra elimizden çıkardığımız, ancak unutamadığımız otomobili kullanma isteği.
- TARİHİ EŞYA KOLEKSİYONCULUĞU: Birçoğumuz tarihi objeleri sahiplenmek ve korumaktan hem keyif alıyoruz hem de bunu toplumsal hafızanın bir parçası
olarak görüyoruz.
- YATIRIM: Geçtiğimiz 25 yılda klasik otomobil konusunda akıllı alımlar yapmış olanlar, bugün ilk yatırımlarına oranla oldukça kıymetlenmiş otomobillere sahip.
- GÜNLÜK ULAŞIM: Birçok klasik otomobil, günlük ulaşımınızı farklı bir şekilde yapmanızı sağlayabilecek kabiliyette. Kötü havalarda bu pek pratik olmasa da, iyi havalarda nostaljiyi her gün yaşayabilirsiniz.
- MEKANİK DÜRTÜ: Birçoğumuz eski makinaları tekrar hayata geçirmekten büyük haz duyuyoruz.�
- AİLE: Klasik otomobil, genelde, ailenin ortak girişimi ya da ortak haz duyduğu bir olgu. Baba-oğlun mekanik işleri paylaşması, ailece bir pazar gezmesi ya da bir klasik otomobil aktivitesinde ailece
yer almanın hazzı büyük.
- DOSTLUK: Bir klasik otomobil kulübüne veya grubuna üye olduğunuzda birçok yeni insanla karşılaşacaksınız ve bu olgunun, bu hobinin en zevkli yanı olduğunu keşfedecek ve iyi dostluklar kuracaksınız.
- FARKLI OLMA: Klasik otomobiller, sayıca az olmaları ve imal edildikleri devri yansıtmaları açısından günümüz otomobillerinden çok farklı.

ANTİKA ARAÇ KRİTERİ

Geçen hafta, Türkiye’de seri olarak üretilen ilk otomobil markası ‘Anadol’un artık antika kapsamına girdiği ve fiyatlarının 25 bin liraya kadar çıktığına ilişkin haberler yayınlandı. Cengiz Arsay, bir otomobilin antika olma kriterinin Uluslararası Tarihi Taşıtlar Federasyonu (FIVA)  tarafından şu şekilde değerlendirildiğini belirtiyor: “30 yaş üstü normal günlük kullanım dışındaki araçlar antika veya klasik olarak tanımlanır.” Yani şu anda 1981 yılından önce üretilen araçlar eğer günlük olarak kullanılmıyor ve orijinal halini koruyorsa antikadır.

İŞTE EN DEĞERLİ TÜRK MALI ANTİKA ARAÇLAR

Süper Türk Canavarı

Eralp Noyan imzalı Anadol STC-16 Türkiye’de tasarlanarak üretilen ve seri üretimi gerçekleşen ilk otomobil. STC-16 isminin açılımı ‘Sport Turkish Car 1600’. Ama gençler onu ‘Süper Türk Canavarı 1600’ olarak benimsedi. Fiyatı 50 bin TL’ye kadar çıkabiliyor.

Altı yılda 134 bin adet

Murat 124, 1971’de TOFAŞ’ın Bursa fabrikasında Fiat 124 şasesine oturtularak Türkiye’de yabancı lisansla üretilen ilk otomobil. 1977’de son verilene kadar  134 bin 867 adet üretildi. Orijinalliğini koruyorsa fiyatı 15 bin TL civarında.

Anadol’un Coupe’si

Anadol’un Coupe’si olarak adlandırılan üç kapılı Anadol A1’in üretimine 1966’da başlandı. Toplam 19 bin 724 adet yapıldı ve üretimine 1975’te son verildi. Fiyatı durumuna göre 25 bin TL’yi buluyor.

21 ülkede üretildi

Türkiye’de OYAK işbirliğiyle 1971’de Bursa’da üretilmeye başlayan Renault 12 T Serisi’nin dünyada da 21 ayrı ülkede üretim lisansı bulunuyordu. 1989 yılında Renault 12 TS, TX, TSW modellemesinin sona ermesiyle son olarak yine Fransa tasarımı Renault Toros serisi piyasaya çıkarıldı. Fiyatı 15 bin liraya kadar çıkabiliyor.