KuyruÄŸunu dik tutmak denir ya iÅŸte bunlar öyle yaratıklar kangal olmak isterdim...

Güncelleme Tarihi:

Kuyruğunu dik tutmak denir ya işte bunlar öyle yaratıklar kangal olmak isterdim...
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 14, 2003 00:00

Kangallar, onun bütün hayatı. 51 yıldır bu konunun en sıkı araÅŸtırmacısı. Yazdığı kitap Türk Çoban Köpekleri ve Bozkırın Gözcüsü-Kangal, Ä°ngilizce'ye çevirildi, Almanca'ya da çevriliyor. 73 yaşındaki bu ÅŸahane delikanlı, Ä°zmir-Karşıyakalı. Onunki macera dolu bir hayat. İçinde bol bol köpek ve kadın var. Åžimdi de yazdığı öyküleri kitaplaÅŸtırıyor. Kendisiyle, Ä°zmir'e 25 dakika uzaklıktaki çiftliÄŸinde görüştük. 1000 metre yüksekte 50 haneli ÅŸahane bir yörük köyünde: Gökçeler. Ve tabii bütün kangallarıyla tanıştık. En çok dilinde ben olan Arak'ı sevdik. Hem mangal yaptık hem de Allah ne verdiyse konuÅŸtuk. Baba Kangal'la yani! DoÄŸan Baba'yla yani. Onu tanımak çok çok büyük bir keyifti... Kangallara bu kadar kafayı takmanızın sebebi ne?- Yedek subaylığımı Sivas'ın Kangal ilçesinde yaptım. Onlarla o zaman tanıştım. Dönerken yanımda iki yavru kangal vardı. Sonra da ÅŸantiyelerimde hep kangal besledim. Hayatta her ÅŸeyden çok seviyorum onları...Ä°yi de niye kangallar? Neden dobermanlar deÄŸil mesela!- E sevdim. Neden seviyorsun diye sorulmaz ki! Bir kere koruyucu özelliÄŸi yüksek. Her köpek sahibini korumak ister ama gücü yetmez. Günümüze ulaÅŸmış en saf en doÄŸal ırk bunlar. Avrupa'daki köpeklerin neredeyse hepsi kültür ırkları. Düşünün ki, birinin kangalınızı öldürmeden size zarar vermesi mümkün deÄŸil. Åžu Arat'ın yanında mesela, benimle yüksek sesle konuÅŸamazsınız. Hemen kulaklarını diker. Şöyle bir fikse vurun bana, sizi yatırır, altına alır!Köpeklerin sevgisini bu kadar kazanmayı nasıl baÅŸardınız? VerdiÄŸiniz rüşvet nedir?- Kangal, yiyeceÄŸi mükafat olarak kabul etmez. Ancak sevginizi alırsa sizin köpeÄŸiniz, dostunuz olur...Peki eÄŸitilemedikleri doÄŸru mu?- DeÄŸil. Sadece eÄŸitimleri diÄŸer köpeklerinkinden farklı. Normal köpeklerin eÄŸitiminde ÅŸu var: Yüksek sesle baskı kurarsınız. Sizi güçlü hisseder, dediÄŸinizi yapar. Ama kangal böyle ÅŸeylere hiç aldırmaz, o bir kabadayı! Profesyonel eÄŸitimden etkilenmez. Sahibinden baÅŸkasına itaat etmez. Oysa bir kurt köpeÄŸinin zinciri kimin elindeyse, sahibi odur. Bir de hangi akla hizmetse, kangalları gündüz eÄŸitmeye çalışıyorlar, oysa bu hayvanlar binlerce yıldır geceleri sürü gütmüş, gündüz preformansları düşük. Yani onları gece görevleri için gece eÄŸiteceksiniz ve kesinlikle sahibi olacaksınız.Köpekler ve sahipleri arasında kiÅŸilik olarak bir benzerlik olduÄŸu söylenir. Sizin var mı?- ‘‘KuyruÄŸunu dik tutmak’’ denir ya, iÅŸte bunlar öyle yaratıklar. O kadar gururlular. Kangal olmak isterdim.50'ye yakın kangalınız olmasına raÄŸmen sizin için kangal vermenin kız vermekten daha zor olduÄŸunu söyleniyor. DoÄŸru mu?- Kızınız bir insan. Karar verme yetkisi var. Kangallar öyle mi? Onların adına siz karar vereceksiniz. Ben köpek satmam. New York'ta biri, Arak için 2002 model Mercedes vermeyi teklif etti. ‘‘KöpeÄŸim satılık deÄŸil’’ dedim. ‘‘Ama sizin çok köpeÄŸiniz var’’ dedi. ‘‘Beyefendi, sevgim satılık deÄŸil’’ dedim. Bir kangal aşığına vereceksem bile, bin dereden su getirtirim: Nasıl bakacaksın? Nerede bakacaksın? Bahçen var mı? Kaç dönüm? Karın köpek seviyor mu? Çocukların? Onlar ne diyor? Verirsem de gizli gizli ziyaret ederim. Hayvanın mutlu olmadığını hissedersem geri alırım. Çok yaptım...Türk Çoban Köpekleri adlı kitabınız, kangallar hakkındaki en kapsamlı araÅŸtırma kitabı. Bozkırın Gözcüsü-Kangal ise Ä°ngilizce'ye çevrildi, ÅŸimdi de Almanca'ya çevriliyor. Kangalların geçmiÅŸi, genetiÄŸi, özellikleri, kısacası her ÅŸeyi, bu ülkede sizden soruluyor. Åžimdi de gittiniz köpek öyküleri yazdınız...- Öykücülükte çırağım ben. Onları kendim için yazdım. Köpeklerle yaÅŸadığım ilginç anektodları unutmamak için kağıda aktardım. AraÅŸtırmacı olarak iddialıyım, öykücü olarak deÄŸil...Türk Çoban Köpekleri Dernekleri'ni kurdunuz. Neden? Amacı ne?- Çünkü bireysel aktivitelerde bir yerlere varmanız mümkün olmuyor. Ä°ki konuyu kendime hedef edinmiÅŸtim. Biri, kangallarla ilgili bütün bilgileri derleyip toplamak. Bu hedefime az çok ulaÅŸtım. DiÄŸeriyse, kangal severleri örgütlemek ve kangalların geleceÄŸini temin etmek...Ama biraz ürkütücü duruyorlar! Tehlikeli olmadıklarından emin misiniz?- Kesinlikle! Kangal, insana zarar vermez. Ama sorumluluk alanına girdiÄŸinizde sizi esir alır, üzerinize oturur. TaÅŸla, sopayla vurmaya çalıştığınızda hakaret olsun diye üstünüze iÅŸeyebilir de. Kımıldamadan oturursanız, hiçbir ÅŸey yapmaz. Etrafınızda dolaşır. Sahibi gelene kadar esirisiniz. O kadar.Peki bu hayvanın sahibi olmanın gerçek keyifleri neler?- Anlatmakla bitmez! Yürürken etrafınızda bir çember çizer. Ya 15 metre önünüzde ya 15 metre arkanızdan yürür. Sürekli etrafı izler. Bir kampta filansanız, asla yanınıza oturmaz. Sizin olduÄŸunuz alanı korumak için gider yüksek bir yere konuÅŸlanır. 360 derece kafası sürekli gidip gelir. Ve diÅŸi kangallar kadar vefalı yaratıklar yoktur. YaÅŸam dostu olarak kangal edinmek isteyenlere tavsiyem, diÅŸi kangal almaları...MASUM KATÄ°L TARZANTarzan'ı bir arkadaşımın yazlığına gönderdim. Evini koruyacak. Ama ÅŸans bu ya, gece eve hırsız giriyor. Sabah da adamı ölü buluyorlar. Gazeteler, ‘‘Katil kangal, adam öldürdü!’’ diye baÅŸlık atıyor. Altına da bizimkinin en salak pozunu basıyor. Atladım gittim hemen. Jandarma karakolunun arkasına baÄŸlamışlar Tarzan'ı. GüneÅŸte kalmış, periÅŸan olmuÅŸ. Baktım çavuÅŸlardan biri ‘‘Vuralım’’ diyor. ‘‘Sıkıysa vur!’’ dedim. Araya kafası çalışan bir çavuÅŸ girdi: ‘‘Olur mu öyle ÅŸey? Raporu beklememiz gerekiyor.’’ Bir süre sonra da Adli Tıp'tan rapor geldi: Ölen adamın üzerinde bir tek tırnak izi, bir tek diÅŸ iÅŸi yok. Hırsız, karanlıkta bizim 90 kiloluk, koca kafalı Tarzan'ı görünce korkudan kalp krizi geçirmiÅŸ!KÄ°RALIK KÖPEK HIRSIZIKarşıyaka Bostanlı'da bir hanımaÄŸanın iÅŸlettiÄŸi restoran var. AkÅŸamları gidip iki tek atarım. Bir gün baktım, bizim hanımaÄŸa denizin kıyısına bir Sivas kangal eniÄŸi baÄŸlamış. ‘‘Yenge’’ dedim, ‘‘Bu yaÅŸamaz burada. ‘ ‘Çocuklar eÄŸleniyor iÅŸte, hevesleri geçince salarız!’’ dedi. E tabii benim gibi kangal manyağı bir adam için o eniÄŸi o kadının elinden kurtarmak farz oldu! Gittim köpek hırsızları kiraladım. Allah'tan biri eniÄŸi bizden önce araklamış da, kurtuldu yavrucak!ASIL MİÇO’NUN ABDESTÄ° BOZULDUGeceleri köpeÄŸimle Karşıyaka'da gezerim. Bir gece yine dolaşıyoruz. Parkın köşesinde durduk. Miço'yu elektrik direÄŸine baÄŸladım, sabah ezanını dinliyoruz. O gün de onu yıkamışım, nasıl güzel, nasıl temiz. Hafiften uluyarak ezana katılıyor. Derken adamın biri, karanlıkta, bizim koca Miço'yu görmedi ve yandan bindirdi. ‘‘Eyvah’’ dedim! Ama Miço, bu inançlıya saygı gösterdi, elini yaladı. Kendince el öpüp hayır duasını almak istiyor. Adam birden delirdi: ‘‘Abdestim bozuldu. Artık camiye gidemem!’’ Özür diliyorum susmuyor, dayanamadım: ‘‘Bana bak’’ dedim. ‘‘Senin gibisinin elini yalamakla asıl bu itin abdesti bozuldu. Eve dönünce onu yine yıkayacağım!’’BÃœTÃœN KARILARIM KOCAKARI OLDUEski karılarımdan biri, kanser ameliyatı olacaktı. Hem de evlendiÄŸim gün. Haberi alır almaz, yeni eÅŸimle balayına gitmek yerine, eski eÅŸimin başına hastaneye gittim. Yeni eÅŸimi de oÄŸluna teslim ettim, ‘‘Siz annenle çıkın seyahate, ben peÅŸinizden gelirim!’’ Yeni eÅŸim hiç itiraz etmedi, aksine ‘‘Benim için de aynısını yapardın, biliyorum’’ dedi. DiyeceÄŸim o ki, ne evlendiÄŸim 5 karıma laf ettiririm ne de evlenmeyi hayal ettiklerime. Hepsi iyi kadınlardı. Kaynanalarım da iyidi. Ama biliyor musunuz, hepsi benden önce çöktü, hepsi kocakarıya döndü!5 KEZ EVLENDÄ°M 12 DE OLABÄ°LÄ°RDÄ°Bu kadar çok evlenmenizin sebebi ne?- Ben eski jenerasyonum. Bizim zamanımızda sevgili olmak, kadınlar açısından sakıncalı statüydü. Onları, ailelerine, çevrelerine karşı eksikli bırakmak istemedim. OlabileceÄŸini düşündüğüm herkesle evlendim. Ama bir kısmı iyi koca olamayacağımı fark ettiÄŸi için kaçtı gitti. Yoksa 5 yerine 12 de olabilirdi!Sizin kadınlarla aranız hep mi iyiydi?- Her zaman.Onları baÅŸtan çıkarmak için özel numaralar mı çekiyorsunuz, yoksa her ÅŸey kendiliÄŸinden mi oluyor?- Valla, giriÅŸken bir delikanlı hiç olamadım. ÇoÄŸu zaman teÅŸebbüsler karşı taraftan gelmiÅŸtir. Ama kadınları severim ve önem veririm. Son hakim, duruÅŸmada dedi ki: ‘‘Sen de, bu evlenip ayrılmayı adet haline getirmiÅŸsin!’’ Ben de sinirlendim: ‘‘Ne yapsaydım yani. BaÅŸka erkekler gibi evlilik vaadi verip, gönül eÄŸlendirip, kapının önüne mi koysaydım!’’ Çocuklarımın annesi öldükten sonra sevgililerimle evlendim. Bilmiyorum artık iyi mi ettim...Kadınlarla sevgili olmayı mı dost olmayı mı tercih edersiniz?- Ben insanlara ön yargıyla yaklaÅŸmam. Bir kadınla tanıştığım zaman, o benim kızım da olabilir, çok kıymetli bir arkadaşım, bir dostum da. Ama sevgilim de olabilir. Karım da. Olmaması için hiçbir sebep yok. Viyana'da yaÅŸayan geçenlerde vefat eden 80 yaşında bir kadın arkadaşım vardı. Sırf onunla sohbet etmek için atlayıp Viyana'ya giderdim. Tabii ki her ÅŸeyin aslı dostluk. AÅŸk, geçici bir hastalık. Yerini, sevgiye bırakıyorsa iyi. Temelinde dostluk yoksa, geçmiÅŸ olsun!KIZIMIN ADAYIBir gün kızım, ‘‘Baba, sana çok uygun bir hanım buldum’’ dedi. Kıramadım kızımı, buluÅŸtuk. ‘‘Niçin kabul ettiniz benimle çıkmayı?’’ dedim. ‘‘Sizin için bir sürü güzel ÅŸeyler söylediler, o yüzden’’ dedi. ‘‘NeymiÅŸ onlar?’’ dedim. ‘‘Varlıklı ve cömertmiÅŸsiniz’’ dedi. KeÅŸke baÅŸka bir ÅŸey söyleseydi. Dürüst de, köpeksever de, ÅŸefkatli de, sevecen de. ‘‘Siz benim için ne söylersiniz?’’ dedi. ‘‘Güzelce bir hanımsınız ama bir daha sizinle görüşmek istemiyorum!’’ dedim.ANNEMÄ°N ADAYIO daha bir cinsti. Anında pazarlığa baÅŸladı, ‘‘Bir dükkan, iki daire vereceksiniz. Ha! Bir de araba isterim.’’ Ekledi: ‘‘YaÅŸ sorunu var. Siz 60'mışsınız ben 40. Ama çok da önemli deÄŸil!’’ ‘‘Haklısınız. Benim için biraz yaÅŸlısınız ama ben de önemsemem bu yaÅŸ mevzularını’’ dedim. Annem simsiyah oldu. Ben hiç oralı deÄŸilim, ‘‘Ben sizin ÅŸartlarınızı kabul ediyorum. Siz alacağınız malı gördünüz. Åžimdi de ben görmek istiyorum. Çıkarın bluzunuzu’’ dedim. Annem, bu sefer mosmor oldu!BENÄ°M ADAYIMBenim bulduÄŸum adaya gelince; dünyalar güzeli, kızıl saçlı, beyaz tenli, oturmasını kalkmasını bilen müthiÅŸ bir kız. Evlendik, evleneceÄŸiz. Kadıköy Evlendirme Dairesi'ne bile baÅŸvurmuÅŸuz. Bir gün Åžile'ye gittik. Nasıl romantiÄŸiz. Ama kayalıkların üzerinden geçerken birden benim ayağım kaydı. O da beraber düşmemek için elimi bıraktı. Ben de ertesi gün onu bıraktım!Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!