Küçük yatırımcılar dikkatli olmalı

Güncelleme Tarihi:

Küçük yatırımcılar dikkatli olmalı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2005 00:00

FİNANS piyasalarında ne zaman ne olacağını tahmin etmenin zorlaştığı bir döneme girdik. Yatırımcılar her türlü habere göreli olarak daha duyarlı hale geldiler.Özellikle, olumsuz haberlerin beklentileri şekillendirmedeki ağırlığı arttı. Dolayısıyla, küçük yatırımcıların kısa dönemde radikal kararlar alması orta dönemde yararlarına olmayabilir.Hem iç hem de uluslararası piyasalar açısından çeşitli belirsizlikler var. Belirsizliklerin derecesi değişmese de, yaygınlaştığını söylemek çok abartılı olmayacaktır. Üstelik, bu dönem olumsuz haberlerin gelme olasılığının arttığı bir dönemdir. Finans piyasalarında yakın geçmişte oldukça iyi kárlar yapılmıştır. Kárdan zarar etmemek için yatırımcılar daha tutucu olmuşlardır. Bu nedenle sinirler daha bozuktur.OLASI HABERLERAmerikan ekonomisi konusundaki beklentilerde bir istikrara kavuşulmuş değildir. Son ekonomik verilerden çelişkili sonuçlar çıkarılmaktadır. Kimilerine göre, Amerikan ekonomisindeki büyümenin azalması çok hızlı ve derin olmayacaktır. Kimilerine göre ise, ekonomi çok hızlı bir biçimde durgunluğa girebilecektir.Üzerinde en çok fikir birliği sağlanan konu Amerika’da enflasyon baskısının arttığıdır. Bu nedenle FED’in faiz artırımına devam edeceği hesaplanmaktadır. Ama, faiz artırımlarının ılımlı olacağı düşünülmektedir. Yaz aylarında yayınlanacak ekonomik veriler bu beklentiyi değiştirebilir.Almanya’da erken seçim kararı alınmış olması herkesi şaşırttı. Türkiye açısından, ek bir belirsizlik daha yarattı. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine karşı çıkan bugünkü muhalefetin iktidara gelmesi durumunda, AB-Türkiye ilişkilerinde ek bir belirsizliğin oluşma olasılığı arttı.Siyasi partilerin muhalefetteyken radikal olma lüksleri vardır. Bir anlamda, muhalefet, radikal olarak değerlendirilebilecek söylevlerle kendilerini iktidarın alternatifi olarak tanıtırlar. Ama, dünün muhalefeti bugün iktidara geldiğinde durum değişir. Dolayısıyla, Almanya’da Hıristiyan Demokratların iktidara gelmesiyle AB-Türkiye ilişkilerinin radikal bir biçimde değişeceğini beklemek çok gerçekçi değildir. Fransa’daki referandum da aynı çerçevede değerlendirilmelidir. Yeter ki, biz AB’nin eline ilişkilerin yönün değiştirecek kadar yeterli cephane vermeyelim!Ekim ayı başında AB ile başlaması planlanan tam üyelik müzakerelerin başında mutlaka pürüzler olacaktır. Müzakerelerin takvimi, müzakere konularının sırası ve içerikleri konularında zaman kaybedici görüş alış verişleri yaşanacaktır. Bu çeşit aksaklıkların mali piyasaları kısa dönemlerde olumsuz etkilemeleri söz konusu olabilecektir.TEMEL DİNAMİKLERAynı dönemde, Türkiye ekonomisi üzerine yayınlanacak bazı veriler yatırımcıların hoşuna gitmeyebilecektir. Belki, enflasyon beklendiği gibi düşmeyebilecektir. Belki de, cari işlemler açığının artışı devam edecektir. Artış beklentilerin ötesinde olacaktır. Reel faizler yüksek kalmaya devam edebilecektir. Sonuçta, mali piyasaları hafif de olsa çalkandıracak yeterli nedenler olacaktır.Böyle bir ortamda, küçük yatırımcıların gereksiz bir panik havasına girmesi orta dönemde daha büyük pişmanlıklara neden olabilecektir. Küçük yatırımcılar açısından, ne olduğu anlaşılmadığı durumlarda kısa dönemde hiçbir şey yapmamak ora dönemde daima daha faydalıdır. Önümüzdeki dönemde de, ekonominin temel dinamiklerinde değişen bir şeyin olmadığı anlaşılmaktadır. Yaşanabilecek sıkıntılar, kısa dönemde, temel dinamiklerden değil, ‘haber’ bazlı hareketlerden kaynaklanacaktır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!