Kıyaslamalara hazırım

Güncelleme Tarihi:

Kıyaslamalara hazırım
Oluşturulma Tarihi: Eylül 20, 2011 10:00

Memet Ali Alabora’nın yıldızını parlatan “Yılan Hikayesi” yayınlandığında, Emre Kızılırmak sadece 15 yaşındaydı. Bugün 26 yaşında ve geçmişte Alabora’nın canlandırdığı Memoli karakterine yeniden hayat verecek isim de kendisi...

Haberin Devamı

* Çok eski bir dizi filmin yeni versiyonunda rol almayı neden kabul ettiniz?                                       

- Ben, üstlendiği rolü hiçbir zaman “başka birinin daha önce oynadığı karakterin devamı” diye düşünmem. ısterse 50 defa oynanmış olsun, o rolü ilk defa gibi oynarım. Memoli; Memet Ali Alabora’nın takma adı olmasına rağmen bundan herhangi bir rahatsızlık duymadım. Sanki ben ilk olacakmışım gibi...

* Evet sizin için ilk ama izleyici için ilk olmayacak. Bir de son zamanlarda dizi film sektöründe çok farklı işler yapılıyor. Herkes değişik senaryo peşindeyken siz niye bilinenin peşinden gittiniz?

- Bir defa farklı bir oyuncu oynuyor bunu. Karakterlerin isimlerinin aynı olması, aynı şekilde bir performansla oynanacağı anlamına gelmez. Tayfun Güneyer’in güzel bir sözü var; “Oyuncular değişir ama kahramanlar aynı kahramanlar” der. Mesela “Batman”i de birçok kişi oynadı ama her seferinde maceralarını ilk kezmiş gibi izledik.

* Herkesin bildiği, sevdiği Memoli, Memet Ali Alabora... Sizi onunla kıyaslayacaklar, eleştirecekler. Buna hazırlıklı mısınız?

- Evet, o tür eleştirilere her zaman açık olmak lazım. Tabii kıyaslama yapılacak. Ama eleştirenlerin de şunu düşünmesi lazım; Memet Ali Alabora ismi, “Memoli” çekileceği için gündeme geldi. Bu dizi yeniden gündeme gelmeseydi, son dönemde rol aldığı banka reklamlarıyla hatırlanacaktı.

BİZİM DİZİNİN TÜRÜ “BEHZAT Ç.”DEN FARKLI
             
* Her bölümde bizi farklı bir heyecan mı bekleyecek?  

- Evet. Aksiyon olacak sürekli.

* Aksiyon sever misiniz?  

- Severim. Zaten hep aksiyon işi istiyordum, bu tam gönlüme göre oldu. Yeni sezonda bana gelen yaklaşık beş altı başrol teklifi arasından bunu seçtim. Çok iyi olacağına inandığım projeleri bir kenara ittim bu rol için.

* Polisiye diziler arasında, izlenme oranı en yüksek olanı, en sevileni “Behzat Ç”... Çıtayı o kadar yükseltebilecek misiniz?

- “Behzat Ç”yi ben de seviyorum. Bütün bölümlerini takip edemesem de izlediğim zaman gerçekten keyif alıyorum. Çünkü diyaloglar gerçeğe çok yakın. Azıcık karakola işi düşmüş olan insan bunu anlayabilir. Bazı diziler gerçeğe çok yakın, bazıları biraz daha fantastik.

* Sizinki hangi gruba yakın?

- “Memoli” işin biraz daha fantezi kısmında... Komedi aksiyon olacağı için türü de “Behzat Ç.”den farklı.

CİPLERE OTOSTOP ÇEKER KAMYONLARA BAKMAZDIK

* Siz karakol nedir biliyormuşsunuz. Bir defasında Macaristan’dan sınır dışı edilmişsiniz, doğru mu?

- Doğru... Ben Schengen vizesinin Macaristan’da da geçerli olduğunu sanıyordum. Polis “Aşağı inin” diyerek beni ve arkadaşımı trenden indirdi. Beş altı saat kadar bekledik parmaklıkların arkasında. Hücreye sokmalarına gerek yoktu halbuki. O ülkelerin bizimle ilgili bir kuyruk acıları olduğunu düşünüyorum! Neyse, sonra başka bir trenle geri döndük.

* Sanırım siz de biraz maceraperestsiniz.

- Evet. Ben Eskişehir’de Spor Akademisi Bölümü’nde okudum. Aynı dönemde bir tiyatro okuluna da devam ediyordum. İstanbul’a git gel yapıyordum. Ailem ızmir’deydi, arada da oraya gidiyordum. Öğrenci memleketi ya Eskişehir, eve dönüş zamanlarında otobüs ve trenlerde yer kalmazdı. Yer bulamayınca İstanbul’a, ızmir’e hep otostopla giderdim. Bazen eğlencesine Antalya’ya giderdik. Genelde ciplere çekiyorduk otostopu, kamyonlar geçerken göz göze gelmiyorduk bile şoförlerle.

ASIL MACERA ŞÖHRET OLUNCA BAŞLIYOR

* şöhret maceraperestliği kısıtlar mı?

- Neden kısıtlasın ki? Asıl macera şöhret olunca başlıyor. Daha çok şeyi göze almanız gerekiyor. Kaybedeceğiniz şey ne kadar fazlaysa o kadar maceraya dönüşüyor olay.

* Ne zaman başlayacak “Memoli”?

- Eylülün son haftası veya ekimin ilk haftası... Öyle diyorlar.

* Aksiyon sahnelerinde dublör kullanacak mısınız? Bunu gerektirecek kadar tehlikeli sahneleriniz olacak mı?

- Tehlikeli sahneler olacak ama ben asla dublör kullanmayacağım. Az önce dediğim gibi, spor akademisi mezunuyum. Babam beden eğitimi öğretmenim, basketbol antrenörümdü. Bir sporcu kimliğim var. Eskrim bile yapan biri olduğum için aksiyon sahnelerine yatkınım. Benim kadar uzun boylu ve bana benzeyen bir dublör bulmak da zor.

* Dizi için mi sakal bıraktınız?

- Evet. Aslında tıraş olmayı seven biri olmadığımdan bu durum işime de geldi.

Haberin Devamı

KORE’DE YAŞADIĞIM OLAYIN DUYULMASINI İSTEMEZDİM

* Güney Kore’de düzenlenen Manhunt International Contest 2008’de, “Dinini değiştir, seni dünya starı yaparız” demişler. Doğru mu bu?

- Evet böyle bir teklif geldi ama ben bununla ortaya çıkmaya çalışan biri değilim. Bir gazeteci arkadaşım vardı, ona anlattım yaşadıklarımı. Haber yapmış. Keşke o kişiye bunu hiç anlatmasaydım.

* Canım, belki sizin şöhretinize katkıda bulunmak için yapmıştır...

- Kesin öyle düşünmüştür ama pek benim tarzıma uygun değil.

* Dünya starı olabilmek için Türk ya da Müslüman olmamak mı gerekiyor yani, ne diyorsunuz?

- Yok öyle bir şey. Bizde nasıl yobazlar varsa, başka ülkelerde de var.

* Peki yurtdışına açılmak gibi bir hedefiniz var mı?

- Dünya starı olmak için yurtdışında yaşamam gerekir. Ama ben burada yaşamayı seviyorum. Başka bir ülkeye gidip her şeye sıfırdan başlatacak kadar büyük bir hırsım da yok. ıleride öyle bir şans yakalayabilirsem değerlendiririm, o kadar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!