Kiralık bando!

Güncelleme Tarihi:

Kiralık bando
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 1998 00:00

Haberin Devamı

Taksim, Kadıköy ya da Bakırköy meydanları, bayramlarda daha bir renklenir. Bandodan yükselen neşeli nağmeler, çoluk çocuk, yaşlı genç herkesi etrafına toplar. İşte bu bando, İstanbul Büyükşehir Belediye Bandosu'dur. Ve ‘‘her nevi seremoni için’’ kiralıktır!

11 yaşındaki bu bando, bağlı bulunduğu Kent Orkestrası yönetmeliğine göre bilfiil hazır bulunuyor: ‘‘Gösteri, tören topluluğu, gece-gündüz açılış, kutlama, karşılama, uğurlama, cenaze, resmi bayram törenleri ve benzeri seremonilerde...’’ Yıllardır kendi halinde görev yapan bando, şimdi sesini daha iyi duyuruyor. Çünkü tarifesini açıkladı. Saati 100 milyon lira. Bunu izleyen saat başına ise 50 milyon daha ödemek gerekiyor.

Bando Şefi ve trompetçi Yücel Gürsen, resmi-özel birçok törene, cenazeye katıldıklarını söylüyor. ‘‘Bundan sonra düğünleri, çayları da düşünürüz’’ diyor. Bandonun repertuarı oldukça geniş. Her türlü isteği yerine getirebiliyorlar. Chopin ve Mozart'ın, Türk bestecilerin marşları, repertuarın ağırlıklı kısmını oluşturuyor. Şef Yücel Gürsen bugünlerde hayret içinde. ‘‘Bu sıralar cenazelere çağırmıyorlar’’ diyor. Oysa yakın zamana kadar ‘‘Sanatçılar ve kelli felliler’’ için çağrılırlarmış. 100 milyonluk yeni fiyat tarifesinin çağrılmalarını nasıl etkileyeceğini bilemiyor. ‘‘Tarifemiz iki yıl önce sekiz milyondu. 1997'de 40 milyona çıkarılmıştı.’’ Şef Yücel Gürsen, alınan bu parayla hiçbir ilgilerinin bulunmadığını, hepsinin kuruşu kuruşuna belediye kasasına girdiğini belirtiyor.

Kadın flütçü geliyor

Belediye bandosu, 26 sanatçıdan oluşuyor. En yaşlısı 52, en genci 22 yaşında. Tümü erkek olsa da Kent Orkestrası Müdürü Karabey Aydoğan, haber veriyor. ‘‘Bandoya kadın flütçümüz yeni katıldı. Ancak kıyafet sorunu hallolunca aramıza katılacak. Çünkü elimizdeki bando kıyafetlerinin tümü erkekler için hazırlatılmıştı.’’

Yağmurda, karda, kavurucu sıcakta hep hazır olan bando, halkın kendilerine sevgi ve sempatiyle yaklaşmasından hoşnut. Ama İstanbul'un bir semtindeki insanlar var ki onların yaklaşımı daha katılımcı oluyormuş: Kasımpaşalılar! Şef Yücel Gürsen anlatıyor. ‘‘Dolapdere kavşağında yeni açılan park için gitmiştik. Bize ayrılan süreyi kat kat aştık. Zor bitirdik. Kasımpaşalılar hem oynadılar, hem eşlik ettiler.’’

Mavi kartlı sanatçılar

Seyirci kitlesinin müzik zevki ve anlayışına göre repertuardan seçmeler yapıyor bando. Etrafı saran izleyicinin mimiklerinden anlaşılıyormuş hemen. Buna göre Türk ya da Batı bestelerine geçiş yapıyorlarmış. Bandoyu oluşturan sazların çoğunluğunu nefesliler oluşturuyor. Bu nedenle üç saatten fazla çalamıyorlar. Şef Gürsen lafını esirgemiyor: ‘‘Alınan bu kadarcık maaşla ne kadar besleniyorsak, o kadar iyi ciğerimizle çalabiliyoruz.’’ Öğreniyoruz ki bando elemanları, belediyenin işçi statüsünde. Oysa onlar devletin sanatçısı olmak, sanatçı muamelesi görmek istiyorlar. Şef Gürsen, ‘‘Bu şekilde giderse işçi eylemlerine enstrümanlarımızla katılır mıyız, bilmem?’’ diyor.

Bando, yer sıkıntısından dolayı provalarını, Esenler'deki belediyeye ait bir mekanda yapabiliyor. Ulaşım sorununu da kendi imkanlarıyla çözüyorlar. Üstelik mesai 08.00'de başlıyor. Kent Orkestrası Müdürü Karabey Aydoğan, ‘‘Neyse ki işçi statüsündeler, İETT otobüsleriyle mavi kartla ücretsiz gidiyorlar’’ diyor. Ama yine de Anadolu yakasında oturan bando elemanlarının durumu zor. Bu koşullara karşılık emeklilik dışında pek ayrılan olmamış. Bir kişi hariç. Şef Yücel Gürsen, ‘‘Ritm sazcımız, daha iyi imkan olduğu için Kazakistan'a gitti’’ diyor.

Bandoda, konservatuvarda eğitimi verilmeyen sazlar da bulunuyor. Mesela tuba ve euphehium gibi nefesliler... Bu sazları ancak Astsubay Mızıka Okulu çıkışlı olup emekliye ayrılanlar çalabiliyor. Bandoda bu nedenle asker kökenli elemanlar da bulunuyor.

ZAHMETLİ ENSTRUMAN

Tuba çalmak hiç kolay değil. Çünkü konservatuvarda bu enstrümanın eğitimi yok. Bunun için askerî müzik okulu çıkışlı olmak gerekiyor. Oldukça ağır olan tubayı, metal olduğu için soğuk havalarda da çalmak oldukça zahmetli.

DEVLET SANATÇISI OLALIM

Bando elemanları, belediyenin işçi statüsünde. Onlar, devletin sanatçısı olmak ve buna göre maaş almak istiyorlar. Prova yapacakları daha uygun koşullarda mekan istiyorlar. Ama yine de hallerinden o kadar şikayetçi sanmayın. Dinleyenlerin coşkusu, katılımı onları mutlu etmeye yetiyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!