İhmalin ve umursamazlığın sonucunu yine siz ödersiniz
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2005 00:08
Günün her dakikasında sanki başınıza büyük bir felaket gelecekmiş gibi diken üstünde oturmanız elbette yanlış olur. Ama sağlık sorunlarında yapacağınız en ufak bir dikkatsizlik ya da ihmal size daha çok sıkıntı ve üzüntüyle döner.
Evimiz bizim güvenli sığınağımızdır. Acaba gerçekten öyle mi? Evlerde yaşanan kazaları bir düşünsenize!
Merdivenler, koridorlar, banyolar mutfaklar. Kısacası evlerimizin her köşesinde kaza bizleri bekliyor olabilir.
Evde kaygan zeminde düşüp ölmek işten bile değil. Böyle bir kaza sonucu, sakat kalmak da sürpriz sayılmaz.
Halı kaplanmış merdivenlerden ayağınızda naylon çoraplarla ve terliksiz inmeye kalkışırsanız, ayağınız kayıp tehlikeli bir şekilde düşebilirsiniz. Merdivenlerde korkuluk bulunması, ölümcül kazaları önleyebilir. Merdivenlerden inerken dikkatinizi bu işe vermelisiniz.
Bazen sofrada ızgara eti küçük lokmalar halinde kesip yemek istersiniz. Ama ya et fazla serttir ya da bıçak yeterince keskin değildir. Bu durumda büyük bir parçayı ağzınıza atıp çiğnemek zorunda kalırsınız.
Bir tedbirsizlik size korkulu saatler geçirtebilir. Et parçasının nefes borusunu tıkaması sonucu, soluk alamazsınız ve ağzınızdaki lokmayı çiğneyemezsiniz.
Fındık, fıstık patlamış mısır, küçük şeker gibi yiyeceklerin nefes borusunu tıkaması, soluk almanızı zorlaştırır. Nefes borusuna kaçan yiyecek parçalarından kurtulmak için yanınızdaki kişilerin size yardımcı olmaları gerekir.
Evinizin mutfağında iş yaparken, duvara monte edilmiş dolapların kapaklarının kapalı olmasına dikkat edin. Telaşla iş yaparken, başınızı dolabın kapısına çarpmanız, başınızın yarılmasına neden olabilir.
Geçirdiğiniz sarsıntı yüzünden bir süre kendinizi toplayamazsınız. Böyle durumlarda hemen bir hastaneye başvurmalısınız. Bu tür kazalar hafife alınmamalı.
Vücudunuz sizden ilgi bekler
Şu gerçeği kabul edin: Vücudunuza yeterince ilgi göstermiyorsunuz. Ama günün birinde vücudunuzda ağrılar sızılar başlayınca, doktor doktor dolaşıp derdinize çare arıyorsunuz.
1990’lı yıllardan günümüze kemik ve eklem hastalıklarındaki artış insanı dehşete düşürücü boyutlarda.
Bazı nedenlerden ötürü, kadınlarda eklem sorunları erkeklerde görüldüğünden çok daha fazla. Özellikle de menopoz dönemi başladıktan sonra kadınlarda kemik erimesi diye adlandırdığımız Osteoporosis kemiklerde kırılmalara neden oluyor.
Vücudun kalsiyum ve D vitamini ihtiyacının karşılanması, kemik erimelerini azaltır ve de geciktirir. Kilo aldığınız zaman eklemlerinize aşırı yük bindiğini unutmayın.
Eklemlerde sorunların başlamasını önlemek için kemikleri ve eklemleri güçlendiren egzersizler düzenli olarak uygulanmalı.
Bebeğinizin kalbine dikkat
Dünyaya yeni ‘merhaba’ demiş bir bebeğin kalbinde sorun olabileceğini aklınıza getirir misiniz? Neyse ki tıptaki ilerlemeler bebeklerin kalp sorunlarının daha doğmadan önce saptanmasına imkan tanıyabiliyor. Ama genellikle kalp sorunları doğumdan sonra teşhis ediliyor.
Bebeğin kalbinden gelen mırıltıyı andıran sesler, soluk alırken tıslamayı andıran seslerin duyulması, minik kalpte bir sorun olduğunu haber verir. Ailesinde kalp hastaları bulunan anne adayları hamilelik döneminde bebeğin durumunu kontrol ettirmeliler.
Hamile kadının doğumdan önce kullandığı bazı ilaçlar, bebeğin kalbi için tehlike yaratabilir. Bu konuyu doktorla görüşmek en doğru hareket olur. Hamilelik süresince günde 400 mikrogram folik asit alan kadınlar, bebeklerinde kalp sorunu olması ihtimalini yarı yarıya azaltırlar.
Ağır kanamalı adet
Her ayın beş günü devam eden adet kanamaları sırasında, eğer üçüncü günden itibaren kanamaların şiddeti artıyorsa, Von Willebrand hastalığı adıyla bilinen bir sorunla karşı karşıya olduğunuzu düşünmelisiniz. Bu hastalığın genetik olduğu sanılıyor. Kanı pıhtılaştıran proteinin eksikliği ya da bu proteinin görevini gerektiği gibi yapmaması, adet kanamalarının uzun sürmesine ve de kanamanın normalden fazla olmasına yol açıyor. Von Willebrand hastalığı, sadece adet kanamalarını etkilemekle kalmıyor. Sık burun kanamaları, vücutta berelerin kolay kolay iyileşmemesi gibi belirtileri de dikkate almak gerek. Hayati tehlike yaratan kanamalar da söz konusu. Bu hastalığın tedavisi için stimat adıyla bilinen sentetik bir hormondan yararlanılıyor.
Yiyecekleri taze tutmalısınız
Sıcak yaz günlerinin getirdiği sorunlar arasında gıda zehirlenmeleri önemli bir yer tutuyor. Bu günlerde alınması gereken ilk önlem soğutucunuzun düğmesini en soğuk dereceye çevirmek. Bu arada pişmiş eti sıcak ortamlarda iki saatten fazla bırakmamalı. Markette alışveriş yaparken, alışveriş sepetine en son süt kutusunu koymalısınız. Süt kapalı kutuda ya da şişede de olsa, sıcak ortamda uzun süre kalmamalı. Evinize döner dönmez de ilk işiniz sütü buzdolabına yerleştirmek olmalı. Taze meyve ve sebzeleri buzdolabına yerleştirirken rafın üzerine folyo kağıt sermeyi unutmayın. Çürümeye yüz tutmuş meyve ve sebzeleri sakın kullanmayın.
Hukukçu manken
Beyaz Rusya’da mankenlik ve fotomodellik yapan 20 yaşındaki hukuk öğrencisi Remma Ruzhkovskaya, tatil için geldiği Kuşadası ve Selçuk’a hayran kaldı. Günlerini Aqua Fantasy su parkında geçiren ve doyasıya eğlenen Remma Razhkovskaya, olanak bulursa Türkiye’de de modelik yapmak istediğini söyledi. Aynı zamanda Beyaz Rusya’nın başkenti Minsk’te hukuk fakültesi öğrencisi olduğunu belirten Ruzskovskaya, okulu bitirdikten sonra, modelliği bırakarak, avukatlık yapacağını söyledi.
Merdivenler, koridorlar, banyolar mutfaklar. Kısacası evlerimizin her köşesinde kaza bizleri bekliyor olabilir.
Evde kaygan zeminde düşüp ölmek işten bile değil. Böyle bir kaza sonucu, sakat kalmak da sürpriz sayılmaz.
Halı kaplanmış merdivenlerden ayağınızda naylon çoraplarla ve terliksiz inmeye kalkışırsanız, ayağınız kayıp tehlikeli bir şekilde düşebilirsiniz. Merdivenlerde korkuluk bulunması, ölümcül kazaları önleyebilir. Merdivenlerden inerken dikkatinizi bu işe vermelisiniz.
Bazen sofrada ızgara eti küçük lokmalar halinde kesip yemek istersiniz. Ama ya et fazla serttir ya da bıçak yeterince keskin değildir. Bu durumda büyük bir parçayı ağzınıza atıp çiğnemek zorunda kalırsınız.
Bir tedbirsizlik size korkulu saatler geçirtebilir. Et parçasının nefes borusunu tıkaması sonucu, soluk alamazsınız ve ağzınızdaki lokmayı çiğneyemezsiniz.
Fındık, fıstık patlamış mısır, küçük şeker gibi yiyeceklerin nefes borusunu tıkaması, soluk almanızı zorlaştırır. Nefes borusuna kaçan yiyecek parçalarından kurtulmak için yanınızdaki kişilerin size yardımcı olmaları gerekir.
Evinizin mutfağında iş yaparken, duvara monte edilmiş dolapların kapaklarının kapalı olmasına dikkat edin. Telaşla iş yaparken, başınızı dolabın kapısına çarpmanız, başınızın yarılmasına neden olabilir.
Geçirdiğiniz sarsıntı yüzünden bir süre kendinizi toplayamazsınız. Böyle durumlarda hemen bir hastaneye başvurmalısınız. Bu tür kazalar hafife alınmamalı.
Vücudunuz sizden ilgi bekler
Şu gerçeği kabul edin: Vücudunuza yeterince ilgi göstermiyorsunuz. Ama günün birinde vücudunuzda ağrılar sızılar başlayınca, doktor doktor dolaşıp derdinize çare arıyorsunuz.
1990’lı yıllardan günümüze kemik ve eklem hastalıklarındaki artış insanı dehşete düşürücü boyutlarda.
Bazı nedenlerden ötürü, kadınlarda eklem sorunları erkeklerde görüldüğünden çok daha fazla. Özellikle de menopoz dönemi başladıktan sonra kadınlarda kemik erimesi diye adlandırdığımız Osteoporosis kemiklerde kırılmalara neden oluyor.
Vücudun kalsiyum ve D vitamini ihtiyacının karşılanması, kemik erimelerini azaltır ve de geciktirir. Kilo aldığınız zaman eklemlerinize aşırı yük bindiğini unutmayın.
Eklemlerde sorunların başlamasını önlemek için kemikleri ve eklemleri güçlendiren egzersizler düzenli olarak uygulanmalı.
Bebeğinizin kalbine dikkat
Dünyaya yeni ‘merhaba’ demiş bir bebeğin kalbinde sorun olabileceğini aklınıza getirir misiniz? Neyse ki tıptaki ilerlemeler bebeklerin kalp sorunlarının daha doğmadan önce saptanmasına imkan tanıyabiliyor. Ama genellikle kalp sorunları doğumdan sonra teşhis ediliyor.
Bebeğin kalbinden gelen mırıltıyı andıran sesler, soluk alırken tıslamayı andıran seslerin duyulması, minik kalpte bir sorun olduğunu haber verir. Ailesinde kalp hastaları bulunan anne adayları hamilelik döneminde bebeğin durumunu kontrol ettirmeliler.
Hamile kadının doğumdan önce kullandığı bazı ilaçlar, bebeğin kalbi için tehlike yaratabilir. Bu konuyu doktorla görüşmek en doğru hareket olur. Hamilelik süresince günde 400 mikrogram folik asit alan kadınlar, bebeklerinde kalp sorunu olması ihtimalini yarı yarıya azaltırlar.
Ağır kanamalı adet
Her ayın beş günü devam eden adet kanamaları sırasında, eğer üçüncü günden itibaren kanamaların şiddeti artıyorsa, Von Willebrand hastalığı adıyla bilinen bir sorunla karşı karşıya olduğunuzu düşünmelisiniz. Bu hastalığın genetik olduğu sanılıyor. Kanı pıhtılaştıran proteinin eksikliği ya da bu proteinin görevini gerektiği gibi yapmaması, adet kanamalarının uzun sürmesine ve de kanamanın normalden fazla olmasına yol açıyor. Von Willebrand hastalığı, sadece adet kanamalarını etkilemekle kalmıyor. Sık burun kanamaları, vücutta berelerin kolay kolay iyileşmemesi gibi belirtileri de dikkate almak gerek. Hayati tehlike yaratan kanamalar da söz konusu. Bu hastalığın tedavisi için stimat adıyla bilinen sentetik bir hormondan yararlanılıyor.
Yiyecekleri taze tutmalısınız
Sıcak yaz günlerinin getirdiği sorunlar arasında gıda zehirlenmeleri önemli bir yer tutuyor. Bu günlerde alınması gereken ilk önlem soğutucunuzun düğmesini en soğuk dereceye çevirmek. Bu arada pişmiş eti sıcak ortamlarda iki saatten fazla bırakmamalı. Markette alışveriş yaparken, alışveriş sepetine en son süt kutusunu koymalısınız. Süt kapalı kutuda ya da şişede de olsa, sıcak ortamda uzun süre kalmamalı. Evinize döner dönmez de ilk işiniz sütü buzdolabına yerleştirmek olmalı. Taze meyve ve sebzeleri buzdolabına yerleştirirken rafın üzerine folyo kağıt sermeyi unutmayın. Çürümeye yüz tutmuş meyve ve sebzeleri sakın kullanmayın.
Hukukçu manken
Beyaz Rusya’da mankenlik ve fotomodellik yapan 20 yaşındaki hukuk öğrencisi Remma Ruzhkovskaya, tatil için geldiği Kuşadası ve Selçuk’a hayran kaldı. Günlerini Aqua Fantasy su parkında geçiren ve doyasıya eğlenen Remma Razhkovskaya, olanak bulursa Türkiye’de de modelik yapmak istediğini söyledi. Aynı zamanda Beyaz Rusya’nın başkenti Minsk’te hukuk fakültesi öğrencisi olduğunu belirten Ruzskovskaya, okulu bitirdikten sonra, modelliği bırakarak, avukatlık yapacağını söyledi.