‘Kafam berbat çalışıyor ve hiç susmuyor’

Önce X’te (Twitter) meşhur oldu. Eşi, oyuncu Sarp Apak’la da o dönem tanıştı. Ardından ‘Bengi Abi’ mahlasıyla Can Bonomo ve Can Temiz’in ‘O Tarz mı’ adındaki podcast’ine katıldı. Derken kendi Instagram hesabından gündelik hayatına dair paylaşımlar yapmaya başladı. Ve artık stand-up şovuyla sahnede... Bengi Apak’ı  ben de takip ediyorum, paylaşımları o kadar samimi ki sanki bir arkadaşımla buluşacakmışım gibi hissediyorum söyleşiye giderken. Daha röportaja başlamadan güldürmeye başlıyor beni. Ve komedyen olmayı, aile yaşantısını tüm samimiyetiyle anlatıyor...

- İnternette en çok ‘Bengi Apak gelinlik’ ve ‘Bengi Apak biyografi’ diye aratmışlar seni...

Evet, ülkece o gün başka işimiz yokmuş gibi ikiye ayrıldık; gelinlik iyi mi kötü mü; eşit gibiydi sayılar (gülüyor).

- Seni merak ediyor insanlar, anlatsana kendini biraz...

İngilizce işletmeden mezun oldum. Kurumsal sürecim uzun sürmedi. 2009-2010 civarı, hepimizin Twitter’a girdiği o dönemde anonim bir hesaptan ilk fenomenlerden biri oldum bir şekilde. Sonra Sarp’la (Apak) tanıştık. Ve yazma, beraber bir şeyler yaratma fikri de pekişti.

- Stand-up’a nasıl başladın?

Benim hayalim Sarp’a yazmaktı. Sonra bir arkadaşım beni yönetmen Gizem Kızıl’la tanıştırdı. O bana “Kendi şakanı sen dile getirmelisin” dedi.

- Sahneye nasıl çıktın ilk?

Bir gün Uraz Kaygılaroğlu aradı, “15 dakika EKİŞ’te çıkar mısın?” dedi. O alan zamanla 40 dakikalık bir sete dönüştü.

- Komedi genelde erkeklerin baskın olduğu bir alan...

O fikri  biraz bozdum gibi görünüyor şu an. Özge’yi (Özel) çok izliyorum, Pınar Fidan, Seda Yüz... Sınırlı sayıda olduğumuzu söyleyebilirim. Dokunmamamız gereken çok olay var ama mizahın asıl amacı oraya dokunup başka bir yerden konuşabilmek. Yani mizah, durumu rahatlatma biçimi olmalı. Artık her mekân stand-up’a alan açıyor.

- Neden sence?

“Bir rahatlayalım, belli ki anaakım yerlerde bunu yaşayamayacağım” düşüncesi. Aynı repertuvarlardan, aynı isimlerden, aynı şarkılardan çok sıkıldık.

- Kadınlar komik erkekleri seksi bulduğunu söyler. Erkekler komik kadınları seksi buluyor mu?

İşin vitrin kısmına sıkışmış bir zihnin yoksa, kafayı boya posa, tipe takmadıysan komik insan buralarda hep 1-0 önde gibi geliyor bana. O gün alamasa bile zamanla ilgini, dikkatini çeker kendisine.

“Dokunmamamız gereken çok olay var ama mizahın asıl amacı oraya dokunup başka bir yerden konuşabilmek.”

- Çok gözlem yapar mısın?

Çok... Simülasyon gibi görünüyor bazen bana. Genelde zihinlere ve telaşlara odaklanıyorum. Bunları bir deftere yazabilseydim 10 sene önce çok iyi bir komedyen olmuştum. Car car konuşup unuttuğum için akılda tutmakta problem yaşıyorum. Bir zihin sarayım var, beynim berbat çalışıyor ve hiç susmuyor.

- Şaka nedir sence?

Hâlâ biri ketçap sıkarken çok affedersin osuruk sesi çıkarırsa ben gülerim. ‘Şaka böyledir’ diyemem ama bazen birinin nüansına gülerim, bazen tespitine, bazense çıkan osuruk sesine. Dolayısıyla ben daha çok durumlara gülüyorum. ‘Gibi’deki, ‘Ölümlü Dünya’daki gibi.

- Senin en çok sevdiğin, güldüğün komedyenler kimler?

Tabii ki Cem (Yılmaz) Abi. Jim Jefferies, Ricky Gervais, Louis C. K. ve Sarah Silverman’ı severim. Deniz Göktaş’ı da ilham verici buluyorum.

- Yeni projelerin var mı?

Temel amacım sürekli yazan birine evrilmek. Sahne sayılarımız artıyor. Muzaffer Yıldırım Komedi Kulüp diye bir mekân açtı The Stay Nişantaşı’nın en üst katında. Sahne aldığımız yerlerden biri de burası.

‘SARP BENİM EN İYİ ARKADAŞIM’

- Eşin Sarp oyuncu. Sen stand-up’lar yazıyorsun. Beraber bir proje yapar mısınız?

Niyetim aslında düzenli yazabilmek... Mini dizi, film olur, fark etmez. Yazabilen, yaratabilen biri olmak temel amacım; o yüzden; evet olur. Yakın zamanda da olacak.

- Beraber çok güler misiniz?

Çoook! Ya Sarp saçma sapan bir insan (gülüyor). Grubun da evin de komiği. Genelde yüzde 99.9 modundadır. Çok iyi kalplidir, evin oğlu enerjisi vardır. Sarp’a çekilirsin bir şekilde. 6-7 kişilik masada gözümüzü ondan alamayız mesela. Çok konuşur, hobisi gibi bir şey konuşmak onun. O bana çok güler, ben ona çok gülerim. Sarp benim en iyi arkadaşım.

- Bir de oğlunuz var...

Sarp’ın aynısını doğurdum (gülüyor). Ama ruh, karakter biraz melez. Kaşı, gözü, hareketleri öyle başladı ki daha 3-4 yaşından itibaren ‘Herhalde oyuncu olacak, başka yolu yok’ diye düşünüyordum. İlk elden tercih etmeyiz ama...

- Güney ne olmak istiyor peki?

Polis olacaktı, sonra itfaiyeci olmaya karar verdi, şimdi fırsat verilirse, hayatın bir döneminde ‘Spiderman’ olmak istiyor (gülüyor). Her gün onu bir böcek ısırıyor ve “Anne dönüşüm başladı” diyor, evde sürekli dönüştüğümüz bir süreç var.

- Beraber neler yapıyorsunuz?

Ben iyi top oynarım, top oynuyoruz. Bütün dövüşmeli, ilkel, vurmalı kırmalı, ilk oyunların hepsini oynuyoruz. Maalesef ve iyi ki Playstation aksı açıldı, orada da babayla bir dünyaları var. O kısma ben entegre olamadım. Sarp Apak benim çok iyi FIFA oynayacağımı öngörerek önümü kesti diye düşüyorum. Geçerse kayıtlara çok sevinirim...

- Evde nasıl birisin?

Ben maalesef her yerde aynı insanım. En yakın iki arkadaşımla yaşıyorum diyebilirim, biri oğlum, diğeri eşim. Mükemmel eğlendiğimiz, arada çıngar çıkan, evin bazen ‘Cennet Mahallesi’ne döndüğü günler oluyor (gülüyor). Genelde pozitif yurt arkadaşlığı gibi bizimki, eğleniyoruz.