İstanbullular, içinde yaşadıkları kenti bilmiyor

Güncelleme Tarihi:

İstanbullular, içinde yaşadıkları kenti bilmiyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2020 07:00

Türkiye’nin en önemli kent araştırmacılarından mimar Turan Akıncı 1918-1923 yılları arasında şehrin önce fiilen, sonra resmen işgal edildiği dönemi kaleme aldı. Yeni kitabı vesilesiyle konuştuğumuz Akıncı, “Bu süreci anlamayan cumhuriyeti anlayamaz” diyor.

Haberin Devamı

Selanik, Beyoğlu ve İstanbul’u anlattığı kitaplarında sadece kent mimarisini değil, dönemin sosyal hayatını da ele alan mimar Turan Akıncı bu kez Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İstanbul’un işgal edildiği dönemi anlatıyor. İstanbul’u en iyi bilen isimlerden biri olan Akıncı’yla Remzi Kitabevi’nden çıkan ‘İşgal’i konuştuk.

İstanbullular, içinde yaşadıkları kenti bilmiyor

Ben sizden yine bir kent kültürü kitabı bekliyordum. İstanbul’un işgal edildiği dönem gündeminize nasıl girdi?

Ülkemizde tarih genelde hamaset için yazılıyor zira hamaset kitapları satıyor. İstanbul’un fethini ve Çanakkale zaferini anlatan yüzlerce kitap var ama başarısız olduğumuz dönemleri anlatan kitap yok.

Haberin Devamı

O dönemin insanlarının sosyal hayatı nasıldı?

Neden yok sizce?

Halkımız kaybetmemizi sevmiyor. Ama Osmanlı tarihi sadece İstanbul’un fethi değil ki. ‘Osmanlı’da Beyoğlu’ kitabımı yazarken İstanbul’un işgal edildiği dönemle (1918-1923) ilgili bazı bilgilerin çeliştiğini gördüm. Bunun üzerine o dönemi araştırmaya başladım.

O dönemle ilgili çok kaynak yok galiba?

İki-üç araştırma var ama kapsamlı değil. Halkın yüzde 70-80’i İstanbul’un işgal edilmiş olduğunu, Osmanlı devletinin bu sırada bittiğini de bilmiyor.

“Birçok konuyu ilk defa okuyacağınızdan eminim” dediniz. Neler mesela?

Osmanlı’nın son dört şeyhülislamı İngiliz ajanıydı. Sevr görüşmelerine giden iki paşa birbirine küstü; görüşmelere biri İngiliz, biri Fransız gemisiyle gitti. Sevr Antlaşması öncesinde konuşma yapan Damat Ferit, müttefikleri kızdırınca salondan atıldı. O dönem yaşanmış gerçekten çok ilginç olaylar var.

O dönemi bilmek sizce neden bu kadar önemli?

Çünkü şehir işgal edildiğinde Osmanlı devleti dibe vurmuş oldu. 29 Ekim 1923’e kadar İstanbul sahipsizdi. Bu süreci anlamayan cumhuriyeti anlayamaz. Birtakım kişiler “Cumhuriyet kurulmasa Osmanlı devleti devam ederdi” diyor ama bu tamamen bir çarpıtma. Osmanlı bitti çünkü eğitim ve sanayiye hiç yatırım yapmamışız, Batılı ülkelerle aramızdaki fark artmış, borç alıp saraylar, yalılar, köşkler ve kasırlar inşa etmişiz. İstanbul’un işgalinden ders alınacak çok şey var. Bugün herkes Osmanlı diyor ama o dönemin insanları ne yapardı, nereye giderdi, sosyal hayatları nasıldı gibi en basit şeyleri dahi bilmiyorlar.

Haberin Devamı

Önceki kitabınız ‘İstanbul’da bunu anlatmıştınız...

Evet. Bugün İstanbullular içinde yaşadıkları kenti bilmiyor. Bu kente 16 milyon insanı doldurmuşuz. Çoğu ekmeğini kazanmak için gelmiş, ayakta kalmaya çalışmış. Bir kenti tanımak için dolaşmanız gerekir.

Şehri anlamak için önce Süleymaniye Camisi’ni görün

Sizce İstanbul’u anlamak için görmeniz gereken ilk beş yer neresi?

İlk sıraya Süleymaniye Camisi’ni koyuyorum. Osmanlı medeniyetinin İstanbul’da ortaya koyduğu en önemli eser... Ayasofya Müzesi, gerek kubbe tasarımı ve gerekse de bazilika mimari plan açısından Osmanlı camilerini etkilemiş bir yapı. Topkapı Sarayı, Osmanlı devlet yönetiminin işleyişini gösteren müthiş bir planlama. Ve tabii ki Beyoğlu… Osmanlı devletinin Batı’ya açılan penceresi. Beşinci olarak da Boğaziçi’ni görmek gerek. İstanbul, Boğaziçi’yle hem doğa hem de mimari açısından bir değer.

Haberin Devamı

Sizin için kentin en değerli mimarisi Süleymaniye Camisi mi?

Evet. Bir üniversitenin mimarlık bölümündeki öğrencilere bu camiyi görüp görmediklerini sormuştum. Gören çıkmamıştı. Halbuki Boston’dan kalkıp Süleymaniye’yi görmeye gelenler var. Türkiye’de nüfusun büyük kısmı kentlerde yaşamasına rağmen kentli değil. Herkes bir kat daha fazla çıkma veya balkonunu kapatma, her büfe çaktırmadan caddeye masa, sandalye atma derdinde. Çarpık ve plansız programsız mahalleler her gün artıyor. 3000 yıllık kenti yok ettik. Yağmalanmış bir tarihi kent...

Ne olsaydı şehri koruyabilirdik?

Tarihi bir kentin nüfusu 5 milyonu geçerse o şehrin tarihini yok edersiniz. Roma’nın nüfusu 2 milyon 700 bin. İtalyanlar istese o şehre 15 milyon insan sokamaz mı? Sokabilir ama nüfusu 45 yıldır dondurmuşlar. Floransa’nın nüfusu 250 bin. Havaalanı bile yok ama gelen turist sayısı 25 milyon! Nüfusumuzu beş-altı milyonda tutabilseydik, kenti medeni hale getirebilseydik, bugün İstanbul da turizmden para kazanırdı.

İstanbullular, içinde yaşadıkları kenti bilmiyor

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!