Güllerin aşkı

Güncelleme Tarihi:

Güllerin aşkı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2001 00:00


Salih UÇAR
Haberin Devamı

Gizlice girdiği sevgilisinin evine 4 bin kırmızı gül bıraktı

Adı ilk kez, sinema oyuncusu Mine Çayıroğlu ile yaşadığı aşkla duyuldu. Mine'nin ilk aşkı olarak magazin gazetelerinin manşetlerini süsledi. Avrupa Güzeli Bilgi Kara, manken Gabi, şarkıcı Hande Yener, birlikte olduğu kadınlardan sadece bir kaç örnekti.

Gün geldi, bu çapkın delikanlı, öyle bir vuruldu ki, ne çapkınlıktan ne de gece yaşamından eser kaldı. Minyon tipli esmer güzeli bir kız, yılların çapkınını nikah masasına oturtmayı başardı. Antalya'nın tanınmış müteahhidi İbrahim Eltut'un oğlu, genç işadamı Serkan Eltut'tu bu çapkın.

Kızları yıllarca peşinden koşturan bu delikanlının, bir gece, bir kız için yaptığı sevgi gösterisi ise ‘‘Aşk insanı vezir de yapar, rezil de’’ sözünün sahibi atalarımızı haklı çıkarıyordu. İşte tüm çapkınların kötü bir anı olarak hafızalarına kazıdığı karanlık gecenin öyküsü...

***

Gecelerin hızlı adamı Serkan, Havalimanı VIP Salonu'nda görevli hostes Derya Tangel'e aşık olduktan sonra peşinden koşmaya başladı. Bu arada çapkınlıklarını da sürdüren playboy, kendisine yüz vermeyen o güzel kızı ikna edip flört etmeyi başardı sonunda... Bir gece yaşanan kavga, ikilinin ayrılık kararıyla son buldu. Kavgadan sonra Flamingo Club'e giden Serkan, sabaha kadar alkol aldı.

Gündüzü uyuyarak geçirdi. Akşam saatleri yaklaştığında yalnızlığı ve Derya'nın yokluğunu hissetti. Onu unutmak için yine bara gitti. Ancak içi içine sığmayan delikanlı Serkan, Derya'yı düşünmeden edemiyordu. O sırada bara gelen çiçekçi gözüne çarptı. Kafasında bir anda oluşan fikirle yerinden fırladı. Çiçekçiyi koluna taktığı gibi dışarıya çıkardı.

‘‘Bana kırmızı gül lazım. Kaç adet var’’ diye sordu.

Şaşıran çiçekçi ‘‘150 kadar vardır’’ dedi.

Kafasının sağa sola çeviren Eltut, ‘‘Yetmez’’ dedi.

Çiçekçi, ticaret yapıyor ya... ‘‘Abi, burada 150 kadar var ama depoda 4 binden fazladır.’’

BÜTÜN GÜLLERİ GETİR

İstediği cevabı olan çapkın, çiçekçiye hemen talimat verdi. ‘‘Ne kadar varsa, hepsini şu adrese getir. Ben seni kapıda bekleyeceğim’’

Paranın kokusunu alan çiçekçi, belki de rüyasında görse inanmayacağı bir olayın içinde buldu kendini. Kafasından hesap yaptı. Bir gecede 50 çiçek sattığı düşünülürse, 80 günde çalışarak kazanacağı parayı, bir gecede alacaktı. Çiçekçi Burdur yolundaki depoya ulaştı ve ne kadar kırmızı gül varsa, hepsini otomobilin bagajına, koltuklarına doldurdu.

4 binden fazla gül vardı. Hepsi de kıpkırmızı. Aşkın simgesi kırmızı...

Bu arada Serkan da boş durmadı. Bir yolunu bulup evin yedek anahtarını temin etti. Derya, iş yerinde nöbetçiydi o gece. Çiçekçi, söylenen adrese geldiğinde Serkan kapıda bekliyordu.

Cebinden evin anahtarını çıkardı ve kapıyı sessizce açtı. Bagajdaki kırmızı güller eve taşındı. Bu arada evin ışıkları yakılmadı, operasyonda el feneri kullanıldı. Çiçekçinin salona bıraktığı kırmızı gülleri buketler halinde alan Serkan, evin tüm odalarına, mutfağa, banyoya, yatak odasına ve balkonlara kadar attı. Bir saat sonra evin her tarafı güllerle kaplandı.

Bir şeyler eksikti. Çiçekçiyi yolcu eden yakışıklı delikanlı, hemen yatak odasına koştu. Sevgilisi Derya'nın kırmızı rujunu eline aldı ve aynaya, ‘‘Seni seviyorum, ya sen?’’ diye yazdı. Operasyon tamamlanmıştı.

EVİ GÜLLERLE DONATTI

Bugüne kadar kızları peşinden koşturan yılların çapkını, minyon tipli, sevimli mi sevimli, siyah gözlü bu kız için gece yarısı eve girmiş ve her tarafa güller serpmişti. Dahası O'nu aklından hiç çıkaramıyordu.

O gece kafasında şimşekler de çaktı; ‘‘Bana ne oldu. Bir kız için bunları bile yaptım. İnanılır gibi değil. Derya diğerlerine benzemiyor. O'na olan hislerim bambaşka’’ diye geçirdi içinden.

Sevgilisinin evinden ayrılan Eltut, kendi evine dönerek uykuya daldı.

Bu arada sabah saatlerinde nöbetini bitiren Derya da apartmandan içeri girdi. Kapıyı açan genç kız, salondaki kırmızı güller karşısında şaşırdı. Mutfağa yöneldi, orası da aynı... Misafir odası, yatak odası, banyo, balkonlar her taraf gül. Genç kız, hayretler içinde kalmıştı. Olup biteni anlamaya çalıştı. Yatak odasına girip kafasını aynaya çevirince, o sihirli cümlelerle gözgöze geldi; ‘‘Seni seviyorum, ya sen?’’

Serkan'la barışmamak üzere bir gece önce kavga edip ayrılan Derya, bu sürpriz karşısında hemen telefona sarıldı. Eltut'u aradı ve ‘‘Ben de seni’’ karşılığını verdi. Her zaman temkinli ve mesafeli davrandığı ünlü çapkının sevgisine ilk kez kalpten inanmıştı.

Yaşananlar, kurulan bir yuvanın ilk adımı oldu. Genç işadamı, artık çapkınlığa veda etme zamanının geldiğini anlamıştı. Bu olaydan bir ay sonra da Serkan Eltut ile Derya Tangel (Eltut), Club Hotel Sera'nın botanik bahçesinde dillere destan bir düğünle hayatlarını birleştirdi.

İşte, ‘‘Güllerin aşkı’’.

e-mail: sucar@hurriyet.com.tr

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!