Eski dolmuşları özleyenlere çok özel bir önerim var

Güncelleme Tarihi:

Eski dolmuşları özleyenlere çok özel bir önerim var
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2005 00:06

Eskiden 18 yaş kontrolü bu kadar sıkı değildi. Henüz rüştümüzü ispat etmemiştik ama Beyoğlu’nun girmediğimiz mekanı, bilmediğimiz batakhanesi, kusmadığımız rock barı kalmamıştı. Çok da eski bir zamandan bahsetmiyorum, olsun olsun 10-12 yıl öncesi.

Kadıköy’den İstanbul’a, bu ilk avare akşamların en zevkli yanlarından biri de gecenin sonunda yine tekrar Kadıköy’e dönüştü. Bu dönüşler Taksim-Kadıköy ya da Taksim-Bostancı dolmuşlarıyla yapılır; sabaha karşı yapılan bu yolculuklar eğlencenin devamı sayılırdı. Dolmuş dolana kadar diğer yolcularla ayaküstü ‘kanka’ olunur, sigaralar ikram edilir, varsa içkiler paylaşılırdı. Yolcular arasında kılın teki yoksa, bütün yol vur patlasın, çal oynasın şarkılar türküler söylenir, yeni arkadaşlıklar edinilirdi. O zaman dolmuş şoförleri bile bir başkaydı. Birçoğunu ismiyle tanır, dolmuşa verecek paramız kalmamışsa, (hakkın kaldıysa helal et Ahmet Abi) bir dahaki sefere ödemek üzere borçlanırdık.

O eski Amerikan arabası dolmuşlar artık yok. Yerlerine Ford Otosan’ın otomatik kapılı minibüsleri çalışıyor bu hatlarda artık. Biz de zaten Avrupa yakasına taşındık, ilk gençliğimin sabaha karşı o şahane dolmuş yolculukları artık hayli geride kaldı.

Daha doğrusu kaldı sanıyordum, yanılmışım!

KLİMA YOK MÜZİK EN ALASI

Benim gibi bu dolmuşların özlemini çeken bir turizmci bu işe el atmış. Antonina Turizm’in sahibi Atilla Tuna (40) hurdadan aldığı dolmuşları tamir ettirmiş, bunlarla şehir turu düzenliyor. Ellerinde dört tane aslan parçası var: Biri 56, biri 51 model iki Dodge ile iki de 54 model Playmouth. Bunlarla iki çeşit tur düzenliyorlar. Biri Boğaz, diğeri Suriçi turu. Turistlerden çok Türkler katılıyormuş (hiç şaşırmadım). Güzergahlar ve mola yerleri akıllıca seçilmiş. Çaylar ve balık-ekmekler de şirketten! Arabalarda klima yok ama müzik en alasından: Türkçe, Ermenice, Rumca ve İbranice sadece İstanbul üzerine yapılmış şarkılar çalınıyor.

Böyle güzel bir gezi içki içmeden olur mu? Olmaz tabii. Şoföre de ikram etmediğiniz sürece sorun yok. Zaten bizim Şeref Bey’in şoförü Tekin Miras o kadar suratsız ki, içinizden değil bir şey ikram etmek mümkünse hiç konuşmamak geliyor.

Kuruçeşme pazar ve perşembe felç

PAZAR GÜNÜ ROKO-FEST
Kuruçeşme’de bu hafta iki önemli organizasyon var. Birincisi pazar günü Ülker Roko’nun (soğuk çikolatalı ürünü) düzenlediği Roko-fest. Roko’nun reklamında oynayan Manga ile Göksel ve Gripin sahne alacak. Konserler saat 21:00’de başlıyor. Giriş parası yok, beş boş roko paketi getirene konserler bedava. Sordum Kuruçeşme Migros’ta var. Tanesi 1 YTL.

PERŞEMBE THM ZİRVESİ BKM yedi yıl aradan sonra Türk Halk Müziği’nin üç sevilen ismini biraraya getiriyor: Zülfü Livaneli, Sabahat Akkiraz ve Şükriye Tutkun önümüzdeki perşembe (18 Ağustos) saat 21:15’te Kuruçeşme Arena’da. Biletler 28-22,5 YTL (Biletix: 216. 556 98 00)

F1’e bilet kazanın

Castrol ve DHL, Formula 1 Grand Prix’sine bedava bilet kazanma şansı veriyor. Firmaların www.dhl.com.tr ve www.castrol.com.tr adresli sitelerinde ziyaretçiler için bir oyun düzenlenmiş. Bu oyunda en iyi skoru alanlar F1’i beleş izleyecek.

Yeni içkilerden haberiniz var mı?

MERCAN RAKISI
Tariş ve Tat ortak çıkarıyor. Ağustos sonunda piyasada olacak. Sütbeyazı renginde, anason kokusu zengin, damakta tok, içimi yoğun bir rakı. Bu ürün sert abiler için. Kasımda daha yumuşak içimli Fasıl Rakı da çıkaracaklar. Fiyatı daha belli değil.

CEP VOTKASI Binboa Votkalar artık 35 ve 5 cc’lik şişelerde! 5’lik cep şişeleri hem şirin hem de shot içime çok uygun. Fiyatları 4 ve 15 YTL.

KAYRA ŞARAPLARI tekel’in içki bölümünü satın alan Mey içki Kayra adında yeni bir şarap serisi çıkardı. Seride 12 şarap var. Gusto dergisi bu yeni şaraplara fena giydirmiş ama ben Terra Öküzgözü Boğazkere’yi pek sevdim. (Fiyatı 17 YTL)

Konserlerde iki film birden dönemi

Organizasyon şirketlerinin yeni buluşu sizin de dikkatinizi çekti mi? Artık konserler tek sanatçıyla değil, iki film birden hesabı, eşleştirilerek veriliyor. Mesela Ajda ile Yaşar. Peki neden böyle yapıyorlar? Biliyorsunuz, yarın Avea’nın ikinci tur Açıkhava konserleri başlıyor. Bildiğim kadarıyla bu konsepti de ilk onlar başlattılar. Organizasyonu yapan Hitt Prodüksiyon’a sordum. Sanatçıları biraraya getirirken birçok kriteri gözönünde tutuyorlarmış. Öneri bazen sanatçılardan geliyor, bazen kendileri götürüyorlar. Arada ufak tefek sıkıntılar oluyor ama genelde herkes memnunmuş. Hatta bu konserlerden sonra o sanatçılara başka yerlerden yine birlikte sahne almaları için teklif geliyormuş. Bravo Hitt Pordüksyon! İyi akıl etmişsiniz. Herkes halinden memnunsa biz dinleyciler hayda hayda memnununuz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!