El bebek gül bebek

Güncelleme Tarihi:

El bebek gül bebek
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 1998 00:00

Haberin Devamı

Genç yaşta kazandıkları ünle birlikte anne olmanın mutluluğunu da tattılar. Hayatları, bebekleriyle biraz daha renklendi. Hatta birlikte büyüyüp olgunlaşmaya başladıkları bile söylenebilir. Hepsinin ortak görüşü şu ki annelik dünyanın en güzel duygusu.

Rüya Ersavcı: ‘‘Lila hayatıma renk kattı’’

Türk pop müziğinin sempatik şarkıcısı Rüya Ersavcı şu sıralarda anne olmanın mutluluğunu yaşıyor. 6 aylık Lila isminde bir kız çocuğu annesi olan Ersavcı, kızının her gün biraz daha büyüdüğünü ve hayatına renk kattığını söylüyor. Lila'nın kendi çocukluğuna tıpa tıp benzediğini, çok güler yüzlü ve sıcak kanlı bir bebek olduğunu söyleyen sanatçı, kızını şöyle anlatıyor; ‘‘Şimdi en tatlı zamanları. 6 aylık oldu ve artık birbirimizle iletişim kurabiliyoruz. Doktorunun söylediğine göre de erken hareketlenen bir bebek. Gel demeyi bile öğrendi. Bizi hiç üzmüyor, çok uslu, düzenli uyuyan, yemek yemeyi seven, çok güler yüzlü bir bebek. Çocuk büyütmek her şeye rağmen çok zor ama bir yandan da dünyanın en güzel duygusu. Büyüyünce sarı saçlı, renkli gözlü, güzel bir kız olacağını zannediyorum. Kızımızın bir bakıcısı vardı, ama kaçtı. Yeni bir bakıcı gelene kadar annem ile babam bana yardımcı oluyor.

Hayatımıza girdiği günden beri her şey ona göre planlanıyor. Her şeyiyle bizzat kendim ilgileniyorum. Müziğe karşı çok duyarlı. Göbeği geç düşen bebeklerin sesi güzel olur derler. Lila'nın da göbeği geç düştü.Geleceğiyle ilgili sürekli planlar yapıyoruz. İlerde babası gibi reklamcı olmak isterse şirketi hazır, hemen başına geçebilecek. Ama ben onun müzikle uğraşmasını da isterim. Hâlâ meme emiyor ve şu sıralar oyuna çok düşkün. Çok güzel bir bebek, eğer teklif gelirse onu reklamlarda oynatırım. Hatta birlikte bile rol alabiliriz.’’ Hamile kaldıktan sonra çalışmalarını yavaşlatan ve kızı doğduktan sonra ise müziğe tamamen ara veren Ersavcı, yeni albümü için kolları sıvadımış. Ersavcı, hazırlayacağı 4. albümünde kızının sesini kayıt ederek onun için şarkı yapacağını söylüyor.

Asya: ‘Pamukhelva kızım’

Pop müziğin sevilen sanatçısı Asya, 6 aylık kızı Aslı ve eşi ile hayatının en mutlu günlerini yaşadığını söylüyor. Kızı için ‘‘Pamukhelva gibi’ diyen Asya, çok rahat bir hamilelik geçirdikten sonra sezaryanla doğum yapmış. Çok kısa bir zaman içinde eski kilosuna dönmüş. Aslı'nın çok güleryüzlü, insanları ve kalabalığı çok seven bir bebek olduğunu, müziğe ve seslere karşı çok duyarlı olduğunu, müzik sesiyle ve gürültülü mekânlarda daha kolay uyuduğunu söylüyor. Kızının çok iyi bir dadısı olduğunu, artık mama yemediğini, sebze ve et yediğini söyleyen Asya, çığlıklar atan, canı istediğinde öptüren, canı istemediğinde ise öptürmeyen çok sevimli bir çocuk olduğunu söylüyor. Aslı'nın babasının kopyası olduğunu ve sadece alnı ile göz yapısının kendisine benzediğini düşünen Asya, 7.5 kilo ve 67 cm boyundaki kızının ilerde ela gözlü ve kumral bir çocuk olacağını tahmin ediyor. Aslı'nın çizgi film seyretmeyi çok sevdiğini ve babasına inanılmaz düşkün olduğunu anlatıyor. Çocuk sahibi olmayı çok arzu ettiğini ve en doğru zamanda hamile kalıp doğum yaptığını belirten Asya, ‘‘Bir ailem olmasını çok istiyordum. Allah bana çok güzel bir aile verdi. İş hayatım, kariyerim tabii ki önemli, ama güzel bir aileye ve bir çocuğa sahip olmak benim için hepsinden daha önemli’’ diyor. İş ile evlilik hayatının bir arada yürüyebileceğini söyleyen Asya, ikinci bir çocuk sahibi olmayı arzu ettiğini fakat birkaç yıl sonra düşündüğünü söylüyor.

Cansel:‘‘O yanımda olsun yeter’’

Eski top modellerden, şimdi evinin kadını olan fakat Beşiktaşlı futbolcu Alpay'ın eşi olarak da her zaman spor ve magazin basınında yer alan Cansel Özzengin Özalan, 6 aylık Alpay isminde bir erkek çocuk annesi olmanın mutluluğunu yaşıyor. 9.5 kilo ağırlığında ve evde karışıklık olmaması için ‘‘Alpi’’ diye hitap ettiği oğlu ve eşiyle çok mutlu bir aile hayatı yaşadığını söyleyen Cansel, oğluna olan sevgisini ve annelik duygusunu ‘‘Alpi olmadan hiçbir şey yapamam. Hiçbir şeyim olmasın, ama yanımda yeter ki oğlum olsun’’ diyerek dile getiriyor.

Oğlunun bakımıyla A'dan Z'ye kendisinin ilgilendiğini ve bu konuda hiç kimseye güvenmediğini söyleyen Cansel, bebeği için bir bakıcı tutmayı kesinlikle düşünmemiş. Bir yere gidecekleri zaman zorunluluk halinde Alpi'yi sadece anneannesi ya da babaannesine bıraktığını söylüyor. Alpi suya çok düşkün olduğu için banyo yapmayı çok seviyormuş. Cansel, düzenli olarak yemek yediği, hatta yemek yemeye biraz fazla düşkün olduğu için olması gerekenden biraz kilolu bir bebek olan Alpi'yi mamadan kesmek üzereymiş. Doktorunun da futbolcu çocuklarının beyninin bir köşesinde böyle bir eğilimin doğuştan var olduğunu söylediğini belirten Cansel, ‘‘Daha 6 aylık, fakat futbol maçlarını büyük bir ilgiyle izliyor’’ diyor. Babasıyla sürekli top oynadıklarını, Alpi'nin uykuyu seven ve geceleri uyuyan bir çocuk olduğunu söylüyor. Dişlerinin erken çıkmaya başladığını, karnının üzerinde debelendiğini ve sürekli kendini yerlerde yuvarladığını anlatıyor. Eşi Alpay'ın oğluna inanılmaz bir düşkünlüğü olduğunu ve Alpi'nin büyünce futbolcu olmasını çok arzu ettiğini anlatan Cansel, ‘‘Ben oğlumun her şeyden önce çok iyi bir tahsil yapmasını ve birkaç lisan birden konuşabilecek düzeyde olmasını istiyorum’’ diyor.

Çiçek Dilligil: ‘Ona bütün sevgimizi veriyoruz’

Şarkıcı Bora Öztoprak ile birlikte yaşarken beklenmedik bir zamanda hamile kalınca ani bir kararla evlenen Dilligil, eşi ve 3.5 aylık oğlu Ardahan ile çok mutlu bir hayat sürüyor. İşiyle anneliği bir arada yürütmeyi başardığını söyleyen Dilligil, çalışmalarına devam ediyor. Oğlunun çok iyi bir bakıcısı olduğunu fakat yine de her şeyiyle kendisinin ilgilendiğini söyleyen genç anne, bebeğini şöyle anlatıyor; ‘‘Ardahan planlı olarak dünyaya gelen bir bebek değil. Fakat biz hayatımızı çok iyi planladığımız için bir bebeğimizin olması bizim iş hayatımızı ciddi anlamda etkilemedi. Ardahan'la ilgilenmek çok büyük bir keyif. Ne kadar yoğun olsam da her gün banyosunu ben yaptırıyorum. Bizim ailede hep erkek çocuk vardır. Bu nedenle belki de 6. histir bilemiyorum, hep bir erkek çocuğum olacağını düşünürdüm ve oldu. Bora da erkek çocuk istiyordu. Ardahan çok normal ve sağlıklı bir bebek. Müzik sesine karşı çok duyarlı, özellikle gitar sesine bayılıyor. Bora ona gitar çalıp şarkı söyleyince bir anda ağlaması kesiliyor. Çok inatçı. Giyinmekten nefret ediyor ve banyo yapmayı çok seviyor. Ailede onu disipline etmeyi başarabilen tek kişi Bora. Ardahan ve ben çok şanslıyız, çünkü Bora elinden her iş gelen çok becerikli bir eş ve baba. Ardahan kumral, renkli gözlü bir çocuk olacak. Şu sıralar doktorların yeni keşfettikleri balık sırtı denilen bir renk var. Yeşil ile ela karışımı bir renk. Doktorunun dediğine göre gözleri bu renkte olacak.’’ Çocuğunun meslek yaşantısını kesinlikle olumsuz yönde etkilemediğini söyleyen Dilligil, önümüzdeki günlerde Nedret Güvenç ve Nedim Saban ile oynayacağı ‘‘Profesör Enişte’’ adlı komedi oyununun provalarına başlayacak.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!