Durmadan dans ettim

Sibel Can’ın iki yıl önce AliÅŸan ve Müjdat Gezen’le birlikte çevirdiÄŸi, ‘Papatya ile Karabiber’ isimli ilk sinema filmi, 3 Eylül’de vizyona giriyor. Filmde tıpkı geçmiÅŸindeki gibi bir dansözü canlandıran Sibel Can, 15 yıl aradan sonra dansöz kostümlerini giyip, kamera karşısında dans etti. Ãœnlü sanatçı, ‘Yıllar sonra kostüm giymek beni çok heyecanlandırdı ve kimse beni durduramadı. Devamlı dans ettim’ dedi.Yıllarca klasik bir Türk filminde rol almayı hayal eden ünlü sanatçı Sibel Can, nihayet bu isteÄŸine kavuÅŸtu. Ä°ki yıl önce çevirdiÄŸi, yapımcılığını Türker Ä°nanoÄŸlu’nun üstlendiÄŸi ilk sinema filmi olan ‘Papatya ile Karabiber’ de tıpkı eski Türk filmlerinin tadında, mendil ıslatacak cinsten. Ãœnlü sanatçı, ‘Projeyi görüp, senaryoyu okuyunca ilk dediÄŸim ÅŸey, ‘Oh be, sonunda eski Türk filmlerindeki kız olacağım’ oldu’ dedi. Can, dansöz kostümü giyerken hissettiklerini, kendi hayatı ve Papatya karakteri arasındaki benzerlikleri ve filmdeki rol arkadaÅŸlarını ilk kez Kelebek’e anlattı. Tek hayalim klasik bir Türk filmi hikayesinde rol almaktı. Türkan Åžoray’ın, Fatma Girik’in, Filiz Akın’ın eski filmlerini izlediÄŸim zaman, ‘Ah keÅŸke ben de o yıllarda olsaydım da, bu filmlerde oynasaydım’ derdim. Yani herkes gibi ben de o kadar aşıktım eski Türk filmlerine. Çocukluk ve genç kızlık yıllarım, o filmleri izleyerek geçti. Onlarca kez izlememe raÄŸmen hala o filmleri ekranda gördüğüm zaman bütün iÅŸimi gücümü bırakır, televizyonun karşısına geçerim. Dolayısıyla bu hayalim sonunda gerçek olması, beni çok ama çok mutlu etti. Türker Ä°nanoÄŸlu ve Fahrettin Aslan’ın elinde büyüdüm. Onlar benim için çok deÄŸerli, çok önemli insanlar. Türker Bey bana yıllarca bir filmde oynamamı söyledi. Kısmet yine Türker Bey sayesinde, ‘Papatya ile Karabiber’ filmine oldu.YILLARCA DÄ°RENDÄ°MDans ettiÄŸim dönemlerde bana çok sinema filmi teklifi geliyordu. Ama yıllarca bu teklifler karşısında direndim, kabul etmedim. Çünkü hikayelerin hiçbiri benim istediÄŸim gibi deÄŸildi. Ancak ‘Papatya ile Karabiber’in başında Türker Bey olduÄŸu için büyük bir keyifle kabul ettim. Berivan’ın Mardin’deki çekimlerini durdurup, koÅŸa koÅŸa Ä°stanbul’a geldim. Müjdat Gezen’le çalışmak benim için onurdur. AliÅŸan’da çok baÅŸarılıydı. Yönetmenimiz Ãœmit Efekan, senaryo yazarımız Safa Önal’dı. Filmin müziklerini de Kerem Öktem yaptı. Sait Faik’in bir hikayesiydi bu. Projeyi görüp, senaryoyu okuyunca ilk dediÄŸim ÅŸey, ‘Oh be, sonunda eski Türk filmlerindeki kız olacağım’ dedim ve hemen çalışmalara baÅŸladık. Sonuç olarak bu benim ilk sinema filmim. Dolayısıyla acayip heyecanlıyım. Daha çekimler sırasında heyecanlıydım. Müjdat Gezen muhteÅŸem bir oyuncu. Ondan çok ÅŸey öğrendim ve set içinde bana çok destek oldu. MuhteÅŸem bir insan. AliÅŸan ise çok ÅŸekerdi. Bir ara AliÅŸan’ın benim sevgilim olması eleÅŸtirildi. Ama AliÅŸan o kadar güzel oldu ki. Çok kabiliyetli bir çocuk. Çekimler sırasında hiç bilmemesine raÄŸmen hemen keman çalmayı öğrendi. Dolayısıyla AliÅŸan bu role çok uygun bir isimdi. Her ÅŸeyden önemlisi kadro, hikaye çok güzel. Müjdat Gezen yani babamla ikimizin yaÅŸadıkları muhteÅŸem. Bu bir baba-kız hikayesi. O yüzden inanıyorum ki herkes büyük bir keyifle izleyecek. BEN ÅžANSLIYDIMFilmdeki kızın yani Papatya’nın müzisyen bir ailenin kızı olması, dans etmesi, sonradan ÅŸarkıcı olması benim hayatıma benziyor. Ama bu film, baÅŸtan sona benim hikayem deÄŸil. ‘Papatya ile Karabiber’le ilgili söyleyebileceÄŸim tek ÅŸey ÅŸu; Büyük umutlarla, heyecanla bu iÅŸin içine giren bir aile var. Bir gazino patronu var. Müzisyen babam Müjdat Gezen ile niÅŸanlım AliÅŸan, benim hep ÅŸarkıcı olmamı, şöhretli bir isim olmamı hayal ediyorlar. Ve bir gün bu gerçekleÅŸiyor. Ama her ÅŸey göründüğü gibi olmuyor. Bir patron var ki felaket. O patronu da Bulut Aras oynadı. Herkesin çoluÄŸunu, çocuÄŸunu alıp, rahatlıkla izleyebileceÄŸi bir film oldu. Komedi tarafı da var ama daha çok dram ağırlıklı bir hikaye. Papatya adında bir genç kızın dramını diyebiliriz. Fakat ben gerçek hayatımda Papatya’dan daha ÅŸanslıydım. Öyle kötü kalpli bir gazino patronu ile asla karşılaÅŸmadım. Çünkü babam Maksim Gazinosu’nda birçok ünlü sanatçıya eÅŸlik eden bir müzisyendi. Dolayısıyla Fahrettin Aslan benim çocukluÄŸumu biliyordu. ‘Papatya ile Karabiber’i ben de herkes gibi ilk defa sinemada izleyeceÄŸim. O yüzden de montajlanmış halini gidip izlemedim. O heyecanı sinemaya sakladım. ‘Papatya ile Karabiber’ klasik bir hikaye ama önemli bir hikaye. Biliyorsunuz artık son dönemlerde her aile, ‘ÇocuÄŸum ya futbolcu ya da sanatçı olsun’ diyor. Ä°ÅŸte bu film, bu düşüncedeki ailelere ibret olacak bir film. Çünkü bu iÅŸin bir de perde arkasında yaÅŸananlar var. Ä°ÅŸte ‘Papatya ile Karabiber’de perde arkasında yaÅŸananlar gösteriliyor. Bu filmde hayallerin, umutların yıkılması yer alıyor. O yüzden bu bu filmin ibret olacak bir hikayesi var. Herkesin sinema salonundan aÄŸlayarak çıkabileceÄŸi kadar bir dram var. KOSTÃœMLERDEN BÄ°RÄ° EVDEFilm çekimleri sırasında, dans kostümlerimle fotoÄŸrafım çekilmesin diye gazetecileri sete aldırmadığım yazıldı. Böyle bir ÅŸeyin olması mümkün deÄŸil. Neden yapayım ki? Neredeyse o kostümlere yakın kıyafetlerle sahneye çıkıyorum. Artık dans kostümleri kapandı. Eskidendi o açık dans kostümleriyle sahneye çıkmak. Asena ile bu tarz bambaÅŸka bir boyut kazandı ve çok da güzel oldu. Onun için aman gazeteciler gelip çekmesin diye bir tedirginliÄŸim olmadı. Bu neden böyle yansıdı, bunu da bilmiyorum. Ama yıllar sonra kostüm giymek beni çok heyecanlandırdı ve kimse beni durduramadı. Devamlı dans ettim. Ben dans ettiÄŸim dönemlerde daha çocuktum. Ä°lk Maksim’de 14 yaşında sahneye çıktım. 17 yaşında da solist oldum ve bıraktım. Dolu dolu üç yıl çalıştığım için, bu zaman herkese çok uzunmuÅŸ gibi geldi. O kostümleri çinde eski günlerim aklıma geldi. Kimi zaman hüzünlendim, kimi zaman da çok keyif aldım. Hatta o kadar duygulandım ki, bu kostümlerden bir tanesini alıp, eve götürdüm. Hatıra olsun diye saklıyorum.Sulhi Bey’in filme, rolüme karşı herhangi bir tepkisi olmadı. Biz hikayeyi birlikte okuduk ve proje onun da çok hoÅŸuna gitti. Çünkü güzel bir hikaye idi. Ayrıca bu film ve hikaye benim için önemliydi. Kendi hayatımdan da bir sürü parçaların olması, beni bu projeye baÄŸladı. Çünkü benim hayatımda da tıpkı Papatya’nınki gibi mücadeleyle, aman başımızda bir evimiz olsun mücadelesiyle geçti. O yüzden ne ben ne de Sulhi Bey hiçbir ÅŸeyden rahatsız olmadık. Çünkü olmamızı gerektirecek herhangi bir ÅŸey yoktu. SULHÄ° BEY ÅžOK YAÅžAYACAKSulhi Bey’in kostümlerime de karıştığı gündeme geldi. Kostümlerin kapalı olmasına özen falan göstermedik. Åžu anda dans eden kiÅŸilerin kostümlerini yaptık. Yani Asena’nın, Tanyeli’nin gibi daha derli toplu, daha kadınsı ÅŸeyler hazırladık. Benim zamanımda kostümler çok açıktı. Åžimdiki kostümler, benim daha hoÅŸuma gittiÄŸi için bu tarzda hazırlamaya özen gösterdik. Hikaye de günümüzde yaÅŸanan bir hikaye olduÄŸu için, günümüzün dans kostümleri dikildi. Yoksa, ‘Aman Sulhi Bey kızar, biraz daha kapalı yapalım’ gibi bir ÅŸey olmadı. Zaten onu incitecek bir ÅŸey yapmam ben. Buna Türker Bey de müsaade etmez. Ayrıca Sulhi Bey’de bu filmi heyecanla bekliyor. Çünkü o beni hiç kostümlü dans ederken görmedi. Bilirsiniz, konserlerimin sonunda küçük bir dans gösterisi yaparım. Onları defalarca izlemiÅŸtir ve her izlemesinde de ÅŸok geçirmiÅŸtir. Bence o ÅŸokun en büyüğünü bu filmi izleyince yaÅŸayacak.Miami’ye gittik ÅŸimdi sırada Monte Carlo var Yaklaşık iki ay, eÅŸim ve çocuklarımla birlikte Miami’de tatil yaptık. Kitap okudum, yürüyüş yaptım, paten kaydım, yüzdüm. Yani gönlümce bir tatil yaptım ve dinlendim. SadeliÄŸin keyfini çıkarıyorum. Bu tatilde tek üzüldüğüm ÅŸey, Emir’in ayağına sandalye düştü. Tırnağı kalkınca, hastaneye gidip çektirmek zorunda kaldık. Onun canının acısı, benim de yüreÄŸime oturdu. Åžimdi Allah’a şükür gayet iyi. Önümüzdeki günlerde de yine ailemle beraber Monte Carlo’ya gideceÄŸiz. Sulhi beni ve çocukları bu yaz gezdiyor. Bu arada yeni albüm hazırlıklarımı da sürdürüyorum. Nazan Öncel, Sezen Aksu, Niran Ãœnsal ile görüşme halindeyim. Kasım, aralık gibi piyasaya çıkmış olacak. Yeni albüm çıkana kadar da sahneye çıkmak istemiyorum. Ben hiçbir zaman hırslı olmadım. Başım aÄŸrısın istemiyorum. Mutluyum, önemli olan da bu. Ayrıca ikinci yayın döneminde ekranlara gelecek olan bir dizi film projem var. Ä°stanbul’da yaÅŸayan modern bir kadını canlandıracağım. Â