Cüneyt Arkın yüzünden ailece okçu oldular

Güncelleme Tarihi:

Cüneyt Arkın yüzünden ailece okçu oldular
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2005 01:47

Çocukluğunda Cüneyt Arkın filmlerinde gördüğü ok ve yaya özenen otomobil galerisi sahibi Tuncer Bilgin, şimdi 46 yaşında. Küçük oğlu da bu spora ilgi duyunca, ailece okçu oldular. Hatta galerilerinin bir bölümünde okçuluk mağazası açtılar. Bilgin’in en büyük dileği ‘DNA’larımızda bulunan bu ata sporunda’ Türkiye’den şampiyonlar çıkması.

Tuncer Bilgin’in çocukluğu Cüneyt Arkın filmleriyle geçti. Malkoçoğlu’nun Kara Murat’ın sırtındaki yaya taktığı okla kötüleri yok etmesi onun için bir sabit fikir haline geldi. O kahramanlar, bazen bir yaya dört ok takıp, dört düşmanı birden yerlere serebiliyordu. Yaşıtlarıyla birlikte ağaç dallarından yaylar ve oklar yapmaya başladı. En çok akasya ağacını seviyorlardı. Düz dallarından çok güzel ok yapılıyordu. Okun başına ya zift sürülüyor ya da gazoz kapağı takılıyordu. Sokak arasında oklu-yaylı çeteler kurup, savaşlar düzenliyorlardı.

Sonra hayat hepsini ayrı tarafa attı. Ama Tuncer Bilgin’in içindeki ok-yay sevdası bir türlü geçmedi. Geçen yıl eski günlerine dönüp 13 yaşındaki oğlu Ayberk’e ok ve yay yaptı. Okla yay hemen kırılınca, bu defa gerçeğini satın almak istedi. Okçuluk Federasyonu için ürün getiren tek bir yer vardı ve fiyatlar 750-1500 dolar arasında oynuyordu. İnternette de 150 dolardan başlıyordu.

ANNE, BABA, İKİ OĞUL HEPSİ OK ATIYOR

En sonunda kendileri gibi birçok aile olduğunu düşünerek birkaç takım ok-yay ve yardımcı alet getirdi. Birini Ayberk’e verdi. Derken iş gelişti. Okçuluğun Türkiye’de ortalama 200 kişiyle sınırlı olan küçük dünyasına girmişti artık. Sonuç: Dört ay önce Kadıköy Fahrettin Kerim Gökay Caddesi’ndeki otomobil galerisinin bir bölümünde bir okçuluk mağazası açtı. Yetmedi bir de site (www.okculuk.org) kurdu. Şimdi, galeriye otomobil almaya gelip, ok-yay takımı alanlar hiç de az değil.

Bilgin ailesinde şimdi sadece Ayberk ve babası değil, 17 yaşındaki ağabey Murat ve annesi Birsen Bilgin de fırsat buldukça ok atıyor. Ayberk’in amacı bir an önce lisanslı sporcu olmak. Sonra da şampiyonluklara adını yazdırmak.

Tuncer Bilgin, bu sporun ailece yapılabilecek, malzemesi en ucuz faaliyetlerden biri olduğunu anlatıyor. Birsen Bilgin ise okçuluğun insanı disiplin altına aldığını vurguluyor. Ayrıca bu spor sayesinde dikkat toplamayı ve vücudunuzu dik tutmayı öğreniyorsunuz. Eğer okçuluk yapmak istiyorsanız, 15 yaş altı için ok-yay ve kol koruma aparatından oluşan kitler 85 YTL. Büyükler ise 240 YTL’ye ok-yay, okları taşıyacak sadak ve kol korumadan oluşan seti alabiliyorlar. Sonrası size kalmış.

TESİS KURMAK ÇOK KOLAY ÇAYIR-ÇİMEN, HEDEF TAHTASI

Başlangıçta sizden beş metre ileride durabilecek bir hedef yeterli. Aslında bunu evde bile yapmak mümkün. Hedef tahtalarının arkasına olası zararları önlemek için koyulan ağlar da satılıyor. Ama tabii ki en iyisi, bu işi açık havada yapmak.

Bu spor için tesis kurmak da çok kolay. İhtiyacınız olan çayır-çimen ve hedef tahtaları. Okunu alan, gelip dilediğince spor yapabilir. Tuncer Bilgin, bu spor bir aile sporu haline gelirse, böyle bir tesis kurabileceğini söylüyor.

Bilgin’e göre Türkiye’de 170 lisanslı okçu olsa da ok-yay ateşini yüreğinde hisseden en az bir milyon insan var. Problem, tesis ve malzeme.

Şimdilik Polonezköy’deki Cretan Archery Club, Beylerbeyi ve Bayrampaşa stadları ile Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nin Caferağa Spor Salonu’nda düzenlenen kurslarda ok atmanız mümkün. Bilgin, ‘Bildiğim kadarıyla Eyüboğlu ve Bilfen kolejleri de okçuluk takımı kurdular’ diyor.

TUNCER BİLGİN

Okçuluk DNA’larımızda var

Okçuluk bizim ata sporumuz. Kim ne derse desin, DNA’larımızda var. Bireysel ses çıkarabileceğimiz sporların en önemlisi. Düşünün Fransa’da bir, ABD’de 10 milyon kişinin bu sporla uğraştığı söyleniyor. Bizde neden olmasın? Bu sporla ilgilenen kişiler çoğalsın ki bunlar arasında en iyilerini federasyon alsın, eğitsin ve tüm dünya Türk okçularını tanısın. Benim girişimlerimle okçuluğun piri Nilgün Ertekin, Kadıköy’de ders vermeye başladı. Bu beni çok mutlu etti. Bu spor, en az yatırımla, en fazla ses getirebileceğimiz alan.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!