Çikolata işi bana yaramadı

Güncelleme Tarihi:

Çikolata işi bana yaramadı
Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2009 00:00

Linet, cebinden 150 bin lira harcayarak tamamladığı “Paylaşmak istiyorum” albümüyle döndü.

Haberin Devamı

Gözlerden uzak kaldığı dönemde bir çikolata dükkanı açan Linet, “Çikolatacı dükkanı bana yaramadı. Sahneye dönmeye karar verdim” diyor.

Yeni albümü “Paylaşmak İstiyorum”u çıkaran Linet, suskun kaldığı 10 yıl boyunca yaptıklarını anlattı. Çikolata dükkanını kapattıktan sonra 30 kilo veren ve kendine güveni artan güzel şarkıcı, albümünde birçok usta isimden şarkı okuduğunu belirtirken, “Türkiye’de Orhan Gencebay’ın şarkıları Ferrari’dir, onun da tek motoru Linet’tir” dedi.

10 yıl albüm çıkarmamanızın nedeni nedir? Bir küskünlük mü oldu?
- Kader diyelim.Kendime bir dükkan açtım. Çikolata dükkanıydı, bana yaramadı. Ama “insanın en iyi yaptığı iş, mutlu olduğu iştir” derler ya, 5 yaşımdan bu yana şarkı söylediğim için sahneye çıkmaya karar verdim yine. Gerçi bu kadar zaman nasıl geçti ben de anlamış değilim. Tabii ki bir küskünlük de vardı. Çok üzülüyordum çünkü hiçbir yeteneği olmadan insanlar bir yerlere gelirken ben neden çalışamıyorum diye düşünüyor insan. Türkiye’de kaldığım 6-7 yıla üç albüm sığdırdım. Daha fazla çalışma yapmam gerekirken yapamadım. Bir sürü şanssızlıklar oldu. 

Ama tam ekonomik krizin ortasına varınızı yoğunuzu ortaya koyarak albüm çıkarttınız.
- Her şey iyiydi ama kriz geldi. Üç yıldaki tüm çalışmalarımın karşılığını bu işe yatırdım. Ne olursa olsun, Allah büyük diyorum. Çünkü yaptığım işe güveniyorum. Çok büyük emekler var bu işin içerisinde. Çok zor para kazanıyorum ama bir şekilde yapmak zorundaydım çünkü insanlar benden bir şeyler bekliyor. İş başa düştü mü her şeyle ilgilenmek zorundasınız. Şükürler olsun ki kimseye muhtaç kalmadan, ayaklarım yere basarak, terleyerek kazandığım parayla bir iş yaptım. 20-30 sene sonra iyi ki yapmışım diyeceğim. Albümde Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, Sezen Aksu, Sıla, Hakan Altun, Emirkan, Metin Güneş, Bülent Özdemir, Hakkı Yalçın şarkılarını okudum.

EVLİLİK LAFINI DUYAN ARAZİ OLDU

Emirkan albüme nasıl dahil oldu?
- Onun bir şarkısını ismi lazım olmayan bir sanatçının cd’sinde dinledim. Ben neden okumadım bu şarkıyı deyip telefon açtım. O şarkıyı ve dört şarkısını hiçbir kuruş talep etmeden verdi. Zaten o benim kan kardeşim. Müzik direktörlüğünü de üstlendi albümün. 

“Aslan Gibi” şarkısı neden beklenilen ilgiyi görmedi?
- Geçen yaz Temmuz ayında “Aslan Gibi” şarkısını çıkardık. Kötü bir döneme denk geldi ve şarkı güme gitti. Ama bu şarkıyı da albüme koydum. 

Ferdi Tayfur ve Orhan Gencebay’dan nasıl şarkı aldınız?
- Ferdi Abi’ye rica ettik, kırmadı. Orhan Gencebay zaten benim babam. Dişi Gencebay olarak bilindiğim için öyle bir avantajım var. Hakikaten Gencebay şarkılarını okumak için cesaret lazım. Albümde bu şarkıları rock tarzında yorumladım. Bir iddiada bulunuyorum. Türkiye’de Orhan Gencebay’ın şarkıları Ferrari’dir, onun da tek motoru Linet’tir. Ferrari’yi herkes kullanmak ister ama onu da kullanmak herkesin harcı değil. Düşük hızda kullanırsan motoru yanar!

Bu yoğun çalışma öncesinde 30 kilo vermiştiniz. Bunu nasıl başardınız?
- Kiloları ben 3 yılda verdim. Bu zamana kadar ne zaman diyet yapsam hep kilo verdim ama sonra geri aldım. Spor da yapmadım. Ailemde herkes kiloludur zaten. Bir tek yürüyüş yaptım. Ağır bir egzersiz yapmadım. Ancak daha sonra besleyici ve doyurucu bir diyet uyguladım. Günde altı öğün yiyordum. Psikoloğa da gittim ve bilinçli yeme alışkanlığı edindim. Kalori hesapları yaptım ve bunu hayat biçimim haline getirdim. 7 yıldır bu kilomu koruyorum. Kendime güvenim yerine geldi ve sahne duruşum değişti. Şimdi daha kararlı ve istikrarlıyım. 

Her ne kadar çifte vatandaşlığınız olsa da İsrail yolunuza ne şekilde çıkıyor?
- Hiçbir zaman İsrail’den geldiğim için bir tepki görmedim. Kaldı ki benim bütün atalarım Türk. Sadece orada doğdum ve büyüdüm. Tamamen Türk gibi yetiştim. Ama ister istemez İsrailli diyorlar. Dışarıdan gelen şeylere ilgimiz çok olduğu için ilk olarak İsrailli Linet diyorlardı. Ama iki ülkeye de aynı yakınlıktayım. Benim İsrail’de çıkardığım albümler de Türkçe’ydi. Orada da Türk Linet diyorlardı. Ne yapacağımı ben de şaşırdım. Kaldı ki Irak, Mısır, Lübnan, Filistin’den bir sürü hayranlarım var. Müzik anlamında komşularımla çok güzel anlaşıyorum. Benim vatandaşlığım çift vatandaşlık değil, ben dünya vatandaşıyım. Tüm dünyanın konuştuğu tek dil olan müziği konuşuyorum. Kimse benim adımın yanına etiket koymaya çalışmasın, biz etiket değil duygu işi yapıyoruz. 

Siz İsrail’e geri döndüğünüzde aşık olduğunuzdan, evlenip gittiğinizden söz edilmişti.
- Keşke öyle bir cahillik yapıp, aşık olup evlenseydim ama olmadı. Düşüncesiz adımlar hiç atmadım hayatımda. Beni evliliğe götürecek kadar iyi bir ilişkim olmadı. Nedense evlilik konusu açıldığı zaman arazi oluyor erkekler. Şimdi “Sakın bana teklif etme hayır diyeceğimi biliyorsun” diyorum, deniyorum. 

Çocuk istiyordunuz en son...
- Çok istiyorum ama şimdi değil. 

Bu konularda aileniz ne düşünüyor?
- Çok istiyorlar onlar da evlenmemi. Ailemde kurşun döktürenler mi istersin, dualar ettirenler mi... “Her gün şu sureyi oku da koca bul” diyorlar bana. Halbuki evlilik kısmet işi. Ne yapsan boş.

Haberin Devamı

Bana Ebru Gündeş’ten daha çok yakıştı

Haberin Devamı

Aramıza geri döndüğünüz Popstar Alaturka’da Ebru Gündeş’in kıyafetiyle sizinkinin pişti olmasıyla anlaşıldı...
- Daha önce iki kere daha katılmıştım programa ama üçüncü katılmamda Ebru ile pişti olmamız ilgi çekti. Bu sefer daha dillendi ve herkes bana daha çok yakıştığını söyledi. Çok dişi bir vücudum olduğunu ve iyi taşıdığımı biliyorum. 

Siz seksi giyinenler hakkında bir dönem ağır ithamlarda da bulunuyordunuz. Nasıl oldu da fikriniz değişti?
- O zamanlar 20 yaşındaydım, şimdi otuz yaşındayım. Beyonce, Rihanna gibi isimler var. Hem sesleri hem fizikleri güzel ve vücutlarını sergiliyorlar. Ben de öyleyim. Aşırı derecede dekolte giyip avam da olmuyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!