Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın ‘Türkler ve biz, hepimiz Bizans’ın çocukları değil miyiz?’ şeklindeki sözleri hatırlatılınca avucunun kaşındığını hissetmişti.Yaptığı kısa muhasebeden sonra Tunus’ta gazetecilere ‘Bana yine balataları sıyırtacaksınız’ diyerek, ‘Biz Osmanlı çocuğuyuz. Avrupa’nın ne çocuğu olduğunu Avrupalılar bilir’ şeklinde Chirac’a manalı bir mesaj göndermişti. EN AÇIK SÖZLÜ BAKAN Ülkücü kökenli olan Tüzmen’in bu açık sözlülüğü, diplomatik dengelere, hassasiyetlere takılmayıp pattadanak konuşma huyu nereden geliyor?Tüzmen, nevi şahsına münhasır bir bakan. Örneğin, en sevdiği
balık köpekbalığı. Üstelik, havuza dalıp köpekbalığına parmağıyla dokunacak kadar gözüpek biri. Tüzmen’in cesaretinin bir başka örneği daha ortaya çıktı: aslanları sevmek.ÜÇ JAPONU YEMİŞLER Tüzmen, Güney Amerika’ya yaptığı bir gezide bir aslanı yoğurup nasıl kedi haline getirdiğinin öyküsünü geçenlerde şöyle anlattı:‘Resmi görüşmeleri bitirdik, öğleden sonra boşluk kaldı. Safari diye adlandırdıkları yerler var. Aracın içinde gezdiriyorlar. Hayvanlar, aslanlar açık ortamda dolaşıyor. ‘Camları açmayın’ diye ikaz ettiler. Çünkü aslanlar fotoğraf için inen üç Japonu yemişler. Yöneticiye ‘Ama benim temas etmem, dokunmam lazım. Ben bundan bir şey anlamam. Ben aslanları kafesinde görmek, dokunmak istiyorum’ dedim. ‘Çok tehlikeli olur’ deyip, yanaşmadı.YA BU EL GİDER... Alttan girip üstten çıktım. Neyse en sonunda kabul etti, ‘Ama dokuz aylık bir yavru
aslan olacak ve ben de geleceÄŸim’ dedi. Açtılar kafesi, biri kenarda oturuyor, diÄŸeri kayanın üzerinde heykel gibi duruyor. Görevliye ‘Yakalamak isterim’ dedim. ‘Çok yavaÅŸ hareket edin, tereddütlü gözükmeyin’ dedi. Yanına yanaÅŸtım, oralı olmuyor. Elimi kaldırdım, direkt bir hareketle kafasına koydum. Bu sırada kendi kendime dedim ki, ‘KürÅŸad bu el ya gider ya yerinde durur...’KEDÄ° GÄ°BÄ° YOÄžURDUM Ben aslanı yumuÅŸak sanıyordum, tüyleri bayağı sertmiÅŸ. Biraz daha sevdim, ön tarafına kaydım. Ardından bıyıklarını sevdim. Bıyıkları sevince şöyle bir kalkıp gerindi. Geldi ayağımın kenarına, iki üç dakika sonra hayvanı yatırdım. Mır mır mır... Şöyle bir açtım, sonra kedi gibi yoÄŸurdum. Hayvan pelte haline geldi. Sonra bir de fotoÄŸraf çektirdim.’Gazeteciler hemen itiraz ettiler: ‘Sayın bakanım, yapmayın muhakkak aslanı önceden uyuÅŸturmuÅŸlardır...’BALATALARI SIYIRDI Tüzmen, ‘Hayır’ diye ısrar etti: ‘UyuÅŸturulmamıştı. Bizim raconumuzda uyuÅŸturulmuÅŸ hayvan sevmek yazmaz...’Köpekbalığına parmakla dokunan, aslanı sarman kediye çeviren Tüzmen, Chirac’tan mı çekinecekti? Nitekim, sıyırıverdi balataları...Adrenalin tutkunuPROFESYONEL dalgıç olan KürÅŸad Tüzmen, Dış Ticaret MüsteÅŸarı olarak görev yaptığı 2001 yılında gittiÄŸi Güney Afrika’nın Cape Town kentinde, köpek balıklarının bulunduÄŸu akvaryuma girmiÅŸti. Bir süre birlikte yüzdükten sonra köpek balığına dokunan Tüzmen’in tehlikeli hayvanlara ilgisinin bununla sınırlı olmadığı ortaya çıktı. Tüzmen Güney Amerika gezisinde de, kafesine girdiÄŸi bir aslanı, kendi deyimiyle ‘Kedi gibi yoÄŸurup pelte haline’ getirmiÅŸ.DiÅŸ... CMK CÄ°KADALET Bakanı Cemil Çiçek, 17 Aralık zirvesi öncesi en yoÄŸun etkinlik gösteren hükümet üyesi. AB Ä°lerleme Raporu’nda da söz edilen ve hükümetin 17 Aralık’a kadar çıkarmayı söz verdiÄŸi tasarıların tamamı Çiçek’in bakanlığı ile ilgili. Durum böyle olunca Çiçek, bütün mesaisini ya Meclis’te ya da Bakanlık’ta bu yasa tasarıları ile ilgili çalışmalarla geçirmek durumunda kaldı. BUZ MASAJI YAPTI Öyle bir mesai uygulandı ki, TBMM Adalet Komisyonu’na bile diÅŸ aÄŸrısı çekerek katıldı. Zaman zaman, komisyon çalışmalarına yanağına dayadığı buz torbaları ile devam edebilen Çiçek, artan zamanlarda da katılmak zorunda olduÄŸu davetlere icabet ediyor. TEMPO Dergisi’nin 17’nci yılı nedeniyle düzenlenen resepsiyana da katılan Çiçek’e, dişçiye gitme fırsatı bulup bulmadığını sorduk. ZÄ°RVEYÄ° BEKLÄ°YOR Çiçek, sol yanağını göstererek, ‘Burası CMK (Ceza Muhakemesi Kanunu) aÄŸrısı. O yanağın sırası geçti’ dedi. Sonra da saÄŸ yanağını göstererek, ‘Bu yanağım da CÄ°K (Ceza Ä°nfaz Kanunu). Åžimdi burası da aÄŸrıyor. Pazartesi günü bunu da halledersek, o zaman aÄŸrılar geçmiÅŸ olacak’ diye devam etti. Çiçek, CÄ°K de Meclis’ten geçtikten sonra 17 Aralık’ın geleceÄŸini, kendisinin de ancak o günden sonra dişçiye gitmeye fırsat bulacağını belirterek, ‘Anladığınız gibi bizim diÅŸ aÄŸrıları da 17 Aralık Zirvesi’ne baÄŸlı’ diye espri yaptı.Baykal’a yaptığı iltifatı eÅŸinden esirgiyormuÅŸMALÄ°YE TeftiÅŸ Kurulu’nun kuruluÅŸunun 125. yıldönümü dolayısıyla verdiÄŸi resepsiyon, CHP Lideri Deniz Baykal, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile eÅŸi Ahsen Unakıtan arasında ilginç diyaloglara sahne oldu. EÅŸiyle birlikte salonda konuklara hoÅŸgeldiniz turuna çıkan Ahsen Unakıtan, Baykal’a yönelip elini sıkarken, önemli bir iltifatta bulundu: ‘Televizyonlarda göründüğünüzden daha gençmiÅŸsiniz.’ Baykal, memnun bir yüz ifadesiyle bu iltifata karşılık verdi: ‘Bunu sizden duymak ne güzel.’ Maliye Bakanı Unakıtan bu diyaloglara tanık olunca Baykal’a ÅŸikáyeti bastı: ‘Valla bizim hanım bana evde hiç böyle ÅŸeyler söylemiyor...’Durumu kurtarmak ve ortaya çıkabilecek ‘krizi’ yatıştırmak Baykal’a düştü:‘Öyle demeyin, ikinizin iliÅŸkinizin ne kadar iyi olduÄŸunu biliyoruz.’ Â
button