Bovine Beauty (Part 1)

Para cezaları yüksek, isim vermeyeceğim.

Ama açın, renkli gazetelerin magazin sayfalarına, Hafta Sonu’na, Gala’ya filan bakın...

Mankenlerimizin, bilmem kimin torunu sosyetik güzellerimizin, dışı geçmiş dullarımızın, “Eskiden pörsüktü, Botox’la kırışıklıklarını giderdi, yağını lipofaktırdı, göğsünü kaldırttı, burnunu indirtti” diye bol dedikodusunu göreceksiniz.

Ama bütün bu “bıçak altına yatmalar” (bu çevrede sık kullanılan bir fiildir bu sonuncusu) aldırmalar, kaldırmalar, eklemeler, sündürmeler... kafi değildir tabii ki.

İnşaatın kabasıdır olsa olsa.

Bir de, sıva üstü boya-badana faslı var, saç ve cilt bakımı, heyr dizayn, neyl keyr felan...

At gibi bir kadın, bakıyorsun üç ameliyat, iki estetik, bir köstetik... al sana - artık kullanım şekline göre - top model, sosyetik güzel yahut astsolist...

Yves-Saint Laurent, Helena Rubinstein, Clarins, Decleor, L’Oréal, Estée Lauder...

Bu dünya çapındaki markalara bir yenisi eklendi. İyi belleyin. Erken yetişen kazanıyor, diğerlerini çatlatıyor.

Martin Lerest ®

(İsim Fransızca, ama siz İngilizce telafuz edin ki daha şey olsun... Mrtiin Lreest şeklinde.)

Henüz�Martin Lerest ® ürünleri Akmerkez’e gelmedi. Şimdilik bir “ünlü” Türk modacıyla görüşme aşamasındalar. Bu kadın modacının adını söylemem yakışık almaz, çünkü haberi ofdırikort fısıldadı bana...

Şu kadarını açık edeyim şekerciğim:

Meşhur bir sanayicinin yakın bir geçmişte moda işine soyunmuş (bu da yaygın bir diğer fiil) genç ve alımlı duluyla (Hani adı şeyle aşk dedikodusuna karışan, Dubai’lerde kaçamak filan...) masaya oturmuşlar. Şimdilik oturmuş vaziyetteler. Yakınlaşma da diyebiliriz buna ya da elektriklenme.

*

Şimdi küçük bir reklam arası veriyoruz. Haberin ikinci bölümü az sonra.

                                             Martin Lerest   ®
                                             Paris London NY

ŞOK SARIKIZ HANGİ GÜZELLİK ÜRÜNLERİNİ TERCİH EDİYOR AZ SONRA