Bir üfürme hikayesi

Güncelleme Tarihi:

Bir üfürme hikayesi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2003 18:19

Hikaye, İstanbul’un şehir efsanelerinden biri. Efsane diyorum çünkü gerçekten inanılır gibi değil, bir Mr.Bean oyunu gibi. Ama aktaranlar yemin billah doğru diyorlar. Peki bunca zamandır niye yazılıp çizilmemiş, hadiseye şahit olan gazeteciler niye susmuşlar? “Hepsi hepsi 4-5 muhabirdik abi, haberin bizden çıktığı belli olurdu. Trafik Müdürü bizi oyardı alimallah, bir daha haber maber alamazdık...”

Haberin Devamı


İstanbul’un anlı şanlı Trafik Müdürleri’nden biri. Anlattığım belki yirmi senelik bir hikaye. Müdür Bey’in basınla arası iyi, hani şov yapmayı bilen görevlilerden. Şöyle ara sıra, gazetecileri de yanına alıyor (o zaman televizyon kameraları yok daha), denetlemeye çıkıyor. Etrafında foto muhabirleri, Müdür Bey bizzat yapıyor araçların denetimi.

Böyle bir gece denetlemesi sırasında, gıcır gıcır bir arabayı çeviriyorlar. Araç sağa çekiyor, Müdür Bey, “İyi günler dilerim beyefendi, diyor camı açan orta yaşlı beye, ehliyet ve ruhsat lütfen!”

Adam kağıtları uzatırken şüpheleniyor Trafik Müdürü:

- Alkol aldık galiba?
- Biraz, diyor karşısındaki.
- O zaman rica edeyim, şu balonu bir üfleyelim. (Daha “alkolmetre” icat edilmemiş, balon dönemi.)

Ancak hiç beklemediği bir tepkiyle karşılaşıyor Müdür Bey, adam kapıyı açıp arabadan iniyor, şöyle hafif bir yaplalıyor, sonra dikleniyor polise:

- Niye üfleyecekmişim?
- Beyefendi lütfen zorluk çıkarmayalım...
- Hakkınız yok memur bey bana alkol denetimi yapmaya. İster içerim, ister içmem... Size ne!

Trafik Müdürü “ikna etmenin” yolunu biliyor tabii de, gazeteciler var. “Arkadaşlar, diyor muhabirlere, siz buyrun biraz dinlenin, ben...” Ama gazeteciler yer mi, haberin kokusunu almışlar bir kere, kimse uzaklaşmıyor aradan, aksine...

- Beyefendi, son kere söylüyorum, lütfen şu balonu üfleyin, belli ki alkollüsünüz.
- Evet içtim, çok içtim, ama üf-le-mi-yo-rum. Hakkınız yok! İstediğim kadar içerim...

Gazetecilerin önünde karizması fena halde çizilen Trafik Müdürü, iyice sinirleriyor artık :

- Niye üfletemezmişim lan? Böyle alkollü bir halde nasıl araba kullanmaya utan mıyor musun!
- Ben araba kullanmadım ki...
- Anlamadım?
- Ya memur bey, bu bir İngiliz arabası, baksana direksiyon sağda. Arabayı arkadaş kullanıyor. Sen de bana tutturmuşsun üfle diye...

Adekdotu bana aktaran arkadaşım-meslektaşıma sormadım, “İyi de nasıl olmuş da bu kadar komik bir hikayeyi o gazetecilerden hiçbiri yazmamış bu güne kadar?”

Yer mi?

Haber bir sızarsa, o Trafik Müdürü olaya şahit olan muhabirleri kabak gibi oyar alimallah.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!