Bir özür faksı bekliyorum

Güncelleme Tarihi:

Bir özür faksı bekliyorum
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2004 00:00

GEÇEN cumartesi günü odama geldiğimde masamın üzerinde bir faks mesajı buldum. Önce bu faksı birlikte okuyalım.Sonra yine birlikte bir karara varalım.‘SAYIN Ertuğrul Özkök, 24 Nisan 2004 tarihli Hürriyet Gazetesi’nin arka sayfasında bir haber vardı: ‘Pop İdol’de ırkçılık mı?’Aynı haberden yola çıkarak ben de KANAL D kanalında sürmekte olan ‘Türkstar’ için öngörümü sizinle paylaşmak istiyorum.Yarışmacılardan Simge, sesiyle starları alt edecek düzeyde ve şimdiden birinciliğe aday. Ne yazık ki genç kızın, ünlü star Ahmet Kaya’nın yeğeni olduğu anlaşıldıktan sonra özellikle jüri üyesi damadınız Ercan Saatçi tarafından nasıl dışlandığı ve töhmet altında bırakıldığına ekranları başındaki herkes şahit oldu.İlk yarışmada Rus kökenli yarışmacıya Armağan Çağlayan’ın takındığı ırkçı yaklaşıma Ercan Saatçi’nin takındığı koruyucu tavır bende bir umut yaratmıştı. Fakat aynı Saatçi’nin, ülkesinin asli vatandaşı olan bir genç kıza, yalnızca Ahmet Kaya’nın yeğeni olduğu ve onun şarkısını seslendirdi diye takındığı tavır sizce ırkçı bir tavır değil miydi?Fox TV’de yayınlanan Amerika’nın idol yarışmasında Jennifer Hudson’a yapılan haksızlığa ABD basını nasıl ayağa kalktıysa, sizin de Simge’ye muhtemel bir haksızlık yapılırsa aynı şekilde tepki gösterip göstermeyeceğinizi merak ediyorum.Henüz yarışma süresi dolmadan ve yarışma sonuçları açıklanmadan bir cumartesi günü saat 13.00’te bu öngörümü sizinle faks çekerek paylaşıyorum. Ben Türk izleyicisinin şoven ve ırkçı yaklaşımlardan etkilendiğini ve damadınız Ercan Saatçi ile onu destekleyen Armağan’ın Simge’ye ırkçı yaklaşımlarından dolayı, bu yarışmacının zarar göreceğini bekliyorum. Akşamı bekleyip hep birlikte göreceğiz. Bu aynı zamanda benim yıllardır taşıdığım görüşlerimin testi de olacaktır. Öngörülerimde yanılgıya düşersem hiç şüpheniz olmasın size özür faksını da çekeceğim.Ancak benim oylamadan saatler öncesi oluşan bu görüşlerim doğrulanırsa, Türk kamuoyu önünde köşenizde benim saatlerce önce böyle bir faks çektiğimi ve haklı çıktığımı yazar mısınız?Türk halkı Simge’yi destekler ve yarışmada önemli bir derece elde ederse, ikimizi de kalıplaşmış görüşlerimiz nedeniyle açık yüreklilikle eleştirmenizi bütün içtenliğimle isterim. Çünkü bu ülkede ırkçılığın, bölücülüğün, ayrımcılığın gereği yok, birbirimize düşman olarak bakmanın bir anlamı da yok.Saygılarımla.Serdar BARAN’* * *Okuyucumun yolladığı faks böyleydi. Ertesi gün yarışmanın sonuçları açıklandı. Simge birinci oldu.O programdan sonra Ercan’la konuştum. Bana açık biçimde ‘Ahmet Kaya’nın şarkısını söylemesine kesinlikle karşı olmadığını, ancak 23 Nisan için vurdulu kırdılı, silahlı, sıktımlı bir şarkının seçilmesini yanlış bulduğunu’ söyledi.Arkasından ekledi:’Kenan Doğulu’nun ‘Kurşun adres sormaz’ını söyleseydi de karşı çıkardım.’ Ercan’ı yıllardır tanırım.Milliyetçi bir çocuktur ama ‘ırkçı’ olduğu iddiasını kesinlikle reddediyorum. Öyle bir yaklaşımı olsaydı, bir saniye bile düşünmez en ağır eleştirileri ben yazardım.Tanıdığım kızım da Ercan’a aşık olmazdı.O gece söylediklerini ‘Irkçılık’ olarak nitelemek için çok önyargılı olmak gerektiğini düşünüyorum.* * *Simge o akşam birinci oldu ve bana bu faksı çeken okuyucumun öngörüsü gerçekleşmedi.Gelin şimdi bütün önyargılarımızı bir kenara koyup, bu sonucu değerlendirelim.Sizce bu sonuç neyi anlatıyor? Önyargısızlığımızı mı?Ben Simge’nin sesini çok beğeniyorum. Ama o gece seçtiği şarkı bana göre de iyi değildi. Ahmet Kaya’nın çok daha güzel bir şarkısını okuyabilirdi. Üstelik şarkıyı güzel de okumadı.Belli ki bana bu faksı çeken okurum gibi, o akşam Ercan’ın sözlerini böyle değerlendirenler telefona sarılmış ve Simge’ye oy atmış.Ben de diyorum ki, asıl önyargı budur.Simge o akşam, ’Ben sadece şarkı söyledim’ dedi.Gerçekten sadece şarkıyı değerlendireceksek, o akşam aldığı sonuç birincilik olmamalıydı.Bana göre canlı yayınların ilk akşamı muhteşem bir Simge vardı. Ama geçen cuma akşamı değil.Ne var ki, sadece alınan sonuca baktığımıza göre, ‘Türk halkı aklandı’ ve hepimiz Serdar Baran’dan bir özür bekliyoruz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!