Bir kadın evi açacağım adı Sil BaÅŸtan olacak

Kanal D ekranlarında yayınlanan Sil BaÅŸtan adlı dizi filmin yönetmeni olarak ortaya çıktığında, nedense bazı insanlar ÅŸaşırdı. Sanki, Türkiye’deki yüzlerce açık hava konserinin mimarı, ‘yapımcı kocasının karısı’ olarak, evde pirinç ayıklıyordu da birdenbire yönetmenliÄŸe soyunmuÅŸtu!Yüzüne ‘Aaa ÅŸekerim nereden çıktı bu böyle? Bravo!’ diyenler, arkasından ‘E tabii, insanın yapımcı kocası olursa...’ demiÅŸti muhtemelen. Ama bilmedikleri ya da görmedikleri bir ÅŸey vardı ki, en yakın dostları ve iÅŸ arkadaÅŸları Türkiye’nin baÅŸarılı ünlüleri olan eÅŸi, Most Production Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Mustafa OÄŸuz gibi o da iÅŸi dışındaki alanlarda ‘arkalarda’ kalmayı seven kendi halinde, çalışkan ve de ‘mesleÄŸi olan’ biriydi. Sil BaÅŸtan’ın yönetmeni olduÄŸunda elinde hamur deÄŸil, kapı gibi akademi diploması vardı. Arkasında ise önemli pek çok dizinin sanat yönetmenliÄŸini, ses getirmiÅŸ onlarca konserin ışık ve sahne tasarımını, beÅŸ klibin ve 13 bölümlük bir dizinin yönetmenliÄŸini bırakmıştı... Gül OÄŸuz ÅŸimdi, uzun soluklu bir kadın filmi olan ve Türkiye’nin AB ile birlikte aylardır tartıştığı kadın sorunlarını damardan ama umutlu bir ÅŸekilde ele alan Sil BaÅŸtan’ın adını GüneydoÄŸu kentlerinden birinde bir ‘Kadın Evi’ne vermeye hazırlanıyor...YetiÅŸkinlere yönelik ilk drama yönetmenliÄŸinizde neden törenin yakıcı ÅŸekilde iÅŸlendiÄŸi bir kadın hikayesini seçtiniz?- Açıkçası dizi çekmek gibi bir derdim yoktu. Ama bir ÅŸeyler söylemek gibi bir derdim vardı. Ayhan Sonyürek’in hikayesi bana geldiÄŸinde, özellikle kadınlarla ilgili olması beni çok heyecanlandırdı. Çünkü ne zamandır kafa yorduÄŸum bir konu. Dün biriyle konuÅŸuyorduk, Mardin’deki kadınların yaÅŸadıklarından sözediyorduk. Ä°nsan kendi yaÅŸadığı ülkede böyle olaylar olmasından dolayı çok acı çekiyor, dedim. KonuÅŸtuÄŸum kadın, ‘Gül Hanım ben daha çok acı çekiyorum, çünkü oralıyım’ dedi. Oysa bence oralı, buralı diye bir fark yok, hepimiz aynı topraklarda yaşıyoruz ve bizim ülkemizde kadınlar çatır çatır, pastaneye gitti diye, radyoda adı anons edildi diye, gönlü bir oÄŸlana kaydı diye öldürülüyor. Kendime de kızdım, nasıl bu kadar sene, bu olayı bu kadar kuvvetli bir ÅŸekilde hissetmemiÅŸ, algılamamışım. Bir ÅŸeyler yapmamışım... O zaman ÅŸanslısınız, filme çekin diye önünüze böyle bir hikaye gelmiÅŸ...- Evet ÅŸanslıyım. Sil BaÅŸtan sadece töreyi deÄŸil, farklı kesimlerden pek çok kadının tek başına ayakta durma çabasını ele alıyor. Onların hayatlarındaki erkeklerle, toplumun bakışıyla mücadelesini, birbirleriyle dayanışmasını anlatıyor. Her türlü kadınlık durumu var. Sadece cezaevinden çıkmış, toplumun kıyısındaki kadınlar deÄŸil, mesela Derya Baykal yeni girdi diziye, bir holding sahibi ama o da evine gidip yalnız aÄŸlayacak. Ama tabii kadınların töreye kurban edilmesi en ağır durum. Erkekler için de öyle. Onlar da bir bakıma törenin kurbanı. BaÅŸka hiçbir ÅŸans bırakılmıyor onlara da; eÄŸer törenin istediÄŸini yapmazsa, ona kız alınmıyor, verilmiyor, selam bile verilmiyor yolda.ÖLÃœM GAZETELERDE VARBU BÄ°R UMUT HÄ°KAYESÄ°Dizide Ceyda Düvenci’nin canlandırdığı Kiraz karakteri aÄŸabeyi ve babasına yakalandı ve öldürülecekken yaralı kurtuldu. Neden öldürmediniz Kiraz’ı?- Ceyda’yı çok seviyorum da ondan! (Kahkahalar) Yok, bu bir umut hikayesi olsun istedim. Her gün gazetelerde okuyoruz, bu hikayelerin ölümle bitenlerini, yaÅŸadığımız hayatın içinde ölüm zaten fazlasıyla var. Oysa kurtulanlar da var. Biz kurtuluÅŸ olduÄŸunu söylemeye çalışıyoruz. Bu tür sıkıntıları yaÅŸayan kadınlara, kaç git, kurtul, kendine yeni bir hayat kur, demek istiyoruz. Zaten ÅŸimdi üstüne çalıştığım proje, film filan deÄŸil gerçek bir proje: GüneydoÄŸu kentlerinden birinde bir Kadın Evi açmak istiyorum. Adı da Sil BaÅŸtan olsun... Sığınma evi gibi mi? Hem maddi açıdan, hem de güvenlik açısından çok zor bir ÅŸey...- Hemen belirteyim, sığınma evi deÄŸil. O bambaÅŸka bir ÅŸey. Bu, kadınların gelip dayanacağı, tıbbi ve hukuksal danışmanlık alacağı, atölyesinde çalışıp bir ÅŸeyler öğreneceÄŸi ve gelir saÄŸlayacağı bir yer. Ä°stanbul’da da bazı ÅŸeyler kolay deÄŸil ama orada çok daha zor. Bu açıdan onlara bir pencere açacak bir ev diye hayal ediyorum. Sponsor da bulacağım. Birkaç yer var, görüşmelerim sürüyor. Bir kadın belediye baÅŸkanı da destek oluyor.Orada birkaç örneÄŸi var bu tür yerlerin...- Evet var ama çok da ihtiyaç var. Batman’da çok ihtiyaç var mesela. Sonra Bingöl’de. Muş’ta biliyorsunuz küçücük kızlar birbuçuk milyara, iki milyara satılıyor. ÇoÄŸu kadınlardan oluÅŸan set ekibiniz de bu duyguları paylaşıyor mu?- Tabii ki çok mutlu oldular. Biz de geliriz, açılışını yaparız, diyorlar. Yeter ki duyulsun, birilerine örnek olup, yol açabilir, daha çok kadın evi açılabilir.Siz geçmiÅŸte bu tür fikirlerle öne çıkan, feminist diye suçlanan kadınlardan mıydınız?- Bunun aslında feminizmle hiç ilgisi yok. Dünyaya bakışla ilgili. Ä°nsansan, kadın da olsan erkek de, böyle bakmalısın, diye düşünüyorum. Ama ben kadın olduÄŸum için bu tür sorunları daha yakıcı hissediyorum. Hani kadınlar Venüs’ten, erkekler Mars’tan durumu gibi... Bazı ÅŸeyleri biz erkeklerden daha farklı yaşıyor, hissediyoruz. Yoksa ayırmaktan, izm’lerden yana deÄŸilim.OTURUP DAHA ÖNCE YAPTIÄžIM Ä°ÅžLERÄ° MÄ° ANLATACAÄžIM20 yıllık bir iliÅŸkiniz var, sizin de oldu mu eÅŸinizle ciddi kadın-erkek meseleniz?- Mustafa çok medeni bir insandır. Ama bizim de oldu tabii kiÅŸilik çatışmalarımız. Bazı ÅŸeyler farkında olmadan yapılıyor. Sonuç olarak o erkek, ben kadınım.Sil BaÅŸtan bir Most yapımı. Yaptığınız iÅŸe ÅŸaşıranları aydınlatmak için sorayım; kocanızın iÅŸinde çalışıyor gibi hissediyor musunuz?- Yok bu benim iÅŸim. Daha önce açık hava konserlerinde birlikte çalıştık çok. Ben her zaman hazır askerdim. Konserlerin ışığı, sahne konsepti, kostümü için çok sabahladık. Ama bu dizi kastından yapımına kadar bana ait... Hatta hem yönetmen, hem yapımcı olduÄŸum için bazen zor oluyor. Ama yaptığım iÅŸe ÅŸaşıranlar, daha önce bu iÅŸlerde olduÄŸumu bilmeyenler... Ne yapayım, oturup daha önce yaptığım iÅŸleri mi anlatacağım! Taltif edilmek gibi bir derdim yok ki. Kendi kendine doÄŸru düzgün iÅŸler yapmaya çalışan bir ekibin içindeyim Most’ta. Ä°ki dizi deÄŸil de 12 dizi yapayım, 10 deÄŸil de 100 konser yapayım derdi yok. Hırslarına yenilmemek demek bu. BaÅŸka ÅŸeyleri öne almak, birtakım deÄŸerlerini korumaya çalışmak... Çatışma ortamlarından uzak duruyoruz. Dışarda müthiÅŸ bir kazan kaynıyor; onlar gibi olmamaya çalışıyoruz. Tek sermayemiz iÅŸimizi iyi yapmaya çalışmak.Mustafa Bey nasıl buluyor dizinizi?- En acımasız eleÅŸtirmenlerim evde, eÅŸim Mustafa ve oÄŸlum Muratcan...SIRADA SÄ°NEMA FÄ°LMÄ° VARAnkara doÄŸumlu Gül OÄŸuz, Ankara Koleji’nde okurken ailesi Ä°zmir’e taşınınca Ä°zmir Koleji’ni, ardından Ä°stanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Sahne Sanatları bölümünü bitirmiÅŸ. Daha, sinema, dramaturji, kostüm, sahne, müzik tarihi gibi çok kapsamlı bir eÄŸitim aldığı okulda öğrenciyken, Üç Ä°stanbul adlı tarihi ve dev televizyon dizisinde Sanat Yönetmeni asistanı olmuÅŸ, Åžehir Tiyatroları’na kadrolu dekoratör olarak girmiÅŸ. Ardından Gülriz Sururi-Engin Cezzar’ın Kaldırım Serçesi adlı oyununun kostümlerini yapmış. Pek çok tiyatro oyununda ve müzikallerde -Ki eÅŸi Mustafa OÄŸuz’la tanışması bu yüzden, Åžan Tiyatrosu’nda- sanat yönetmenliÄŸi yapan Gül OÄŸuz, reklam filmlerinde de çalışmış. Tarihi filmlerin yönetmeni Ziya Öztan’la, her biri on diziye bedel AteÅŸten Günler ve Cahide’de sanat yönetmenliÄŸi ve daha pek çok ÅŸey yapmış. ‘Sende yönetmen gözü var, mutlaka yönetmen olmalısın’ diyerek onu yönetmenlik konusunda ilk ‘dolduruÅŸa’ getirenlerden biri Öztan zaten. Ä°ki Kadın ve Bergen de sanat yönetmeni olduÄŸu sinema filmleri... Sonra, Rumeli Hisarı’nda baÅŸlayıp Cemil Topuzlu’da süren açık hava konserlerinin ilk rejili ışık tasarımlarını yapan OÄŸuz, Sezen Aksu’nun, Ruhuma Asla, Keskin Bıçak, Sarı Odalar, Adı Bende Saklı, Oh Oh adlı ÅŸarkılarına çektiÄŸi beÅŸ klibinin de yönetmeni. TV’de ilk yönetmenlik denemesi 2001 yılında TRT’de 13 bölüm halinde yayınlanan ve hikayesini kendisinin yazdığı Hayalköy adlı bir çocuk dizisinde... Ve ÅŸimdi Sil BaÅŸtan’ı yönetiyor. Yeni yılla birlikte baÅŸlayacağı bir de sinema projesi var. O da kendisine ait bir kadın hikayesi. Yine biraz töreye bulaÅŸan ve umutlu bir hikaye...HAYATA SÄ°L BAÅžTAN BAÅžLAYAN KADINLAREsas karakterler gibi, kamera arkası ekibin çoÄŸu da kadınBu akÅŸam 12. bölümüyle ekrana gelecek olan Sil BaÅŸtan, hayatlarına sil baÅŸtan baÅŸlayan üç kadın arkadaşın, Gülizar (Hale Soygazi), Kiraz (Ceyda Düvenci) ve Ayfer’in (Özlem Tekin) etrafında geliÅŸen olayları konu alıyor. Kiraz törenin öldürmeye çalıştığı, Gülizar ve Ayfer ise eski kocalarıyla cebelleÅŸen, hayata kendi baÅŸlarına tutunmaya çalışan kadınlar. Ama dizide törenin erkek kurbanlarına da yer var; Kiraz’a yardım ettiÄŸi için ölüme mahkum edilen Sidar! Kiraz bu bölümde kimseye haber vermeden Hasankeyf’e, Sidar’ı bulmaya gidecek. Kiraz’ın yokluÄŸunu farkeder farketmez de Gülizar’la Ayfer ardından yola düşecekler. Ä°ki arkadaÅŸ, Hasankeyf’te hayatın bambaÅŸka bir yüzüyle karşılaÅŸacaklar. Ä°stanbul’da ise Hülya (Görkem Yeltan) ve diziye yeni giren holding sahibi Feraye (Derya Baykal) baÅŸka kadınlık durumları yaÅŸamaya devam edecekler. Sil BaÅŸtan’ın esas karakterlerinin ve yönetmeninin kadın olması gibi, kamera arkası ekibi de çoÄŸunlukla kadınlardan oluÅŸuyor: Üç kiÅŸilik senaryo ekibinin ikisi kadın (Nilgün ÖneÅŸ, NeÅŸe Cehiz). Genel Koordinatör (Nezihe DikilitaÅŸ), Yapım Koordinatörü ve Yardımcı Yönetmen (Tuba Çoban), Yönetmen Asistanı (Deniz KoloÅŸ), Yapım Sorumlusu (Müge Koyuncu Gül), Sanat Yönetmeni (Nazan Atar), Kostüm Sorumlusu (Senem Kayhan) da... Ama bu böyle diye dizinin erkek oyuncuları ve set ekibinden söz etmeyecek deÄŸiliz: Senaryonun üçte birlik bölümü Sertaç Ergin’e ait. Görüntü Yönetmeni, Ali Utku. Oyuncu erkekler ise Ege Aydan (Özcan), Nail Kırmızıgül (Cumhur), Aydın Sigalı (Cezmi), Ömer Genç (Sidar), Yaman Tarcan (Sadık), Halil Kumova (ReÅŸit), Engin Altan Düzyatan (Cihan)...Â