Babam sağlam kazık yiyor benim için durum öyle değil

Güncelleme Tarihi:

Babam sağlam kazık yiyor benim için durum öyle değil
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2010 00:00

Gazeteci Hulki Cevizoğlu’nun başarılı, bir o kadar da ilginç bir oğlu var. İsmi Oğulcan. 16 yaşında Ankara TED Koleji Lise 2. sınıf öğrencisi. Küçük yaşlarda pek çok dalda kurslara gitmeye başladı. Karate öğrendi, piyano çaldı, resim yaptı, iyi bir bilardo oyuncusu oldu. Ölümsüzlük formülünü aradı, felsefeye merak sardı. Kısacası pek çok şey denedi.

Şimdi kendine en uygun olanlarla yoluna devam ediyor. Bilardo oynuyor, Rusça öğreniyor, masa tenisine ilgi duyuyor. Özellikle de borsayı merak ediyor. Zaten bizim ilgimizi de sanal borsa yarışmasında sanal parasının değerini üç katından fazlasına çıkarmasıyla çekti. Oğulcan Cevizoğlu nasıl bir çocuktu? Bu yetenek anne babasından mı geliyordu? Oğulcan nasıl borsayı bu kadar iyi takip edip yerinde kararlar veriyordu? Ankara’ya gidip Cevizoğlu Ailesi’nin kapısını çaldık.

Bu kadar kursa gitmişsiniz ve ilgi alanınız var. Siz proje çocuk musunuz?
- Annem bana pek çok seçenek sundu. Ben de hepsini denedim ve öğrendim. Şimdi ilgi alanıma girenlerle devam ediyorum.
Hulki Cevizoğlu.: Bu eğitimleri biz değil kendi istedi. Sonrasında kendine uygun görmediklerini bıraktı. Ama karateden bazı konuşmalardan rahatsızlık duyduğu için ayrıldı.

Hangi konuşmalar sizi rahatsız etti?
- Arkadaşlarım karatedeki kuşakları hakkımla almadığımı, babam sayesinde başarı sahibi olduğumu düşünüyorlardı.

Bu duyguyu çok yaşadınız mı?
- Ünlü bir babanın çocuğu olmak bazen alehime bir hal alıyor. Bana karşı arkadaşlarım rahat davranmıyor. Herkes gündemden konuşurken babamla benim aynı düşünceleri paylaştığımızı düşünüyorlar. “Baban ne biliyor” diyorlar. Oysa biz hep aynı düşüncelere sahip değiliz.

Ne gibi konularda mesela?
- Para konusunda herhalde. Babamdan ticaret adamı olmaz. Sürekli, sağlam kazık yiyiyor. Kapitalizm içinde çok masum kalıyor. O bazı yerlerde duygusuyla karar verip parasını almıyor. Benim için durum öyle değil.
Hulki Cevizoğlu: Beni çok insaflı olarak tanımlıyor.

Peki borsa merakı da bu durumla mı doğdu?
- Üç senedir borsayla ilgileniyorum. Dershanedeki matematik hocamla ekonomi üzerine sohbet ederdik. Bir gün hocamla dolar üzerine konuşurken bana “Doları boş ver borsaya bak” dedi. Benimde o konuşmadan sonra ilgimi çekti. Ve araştırmaya başladım.

Kendi birikiminiz mi vardı?
- Hayır. Zaten yaşım tutmadığı için borsa oynayamıyordum ama izliyordum. 1994 krizinden itibaren borsanın bütün dökümlerini çıkardım. O yıllar arasında siyasette neler yaşandığının analizlerini hazırladım.

Sanal borsa yarışmasından nasıl haberiniz oldu?
- Üniversiteler liselere gidip kendi tanıtımlarını yapıyor. Bizim okula da bütün üniversiteler gelmişti. Benim borsayla ilgilendiğimi bütün sınıf bildiği için bana Özyeğin Üniversitesi’ndeki borsa yarışmasını haber verdiler. Hemen başvurdum.

KARATE VE MÜZİK OLMASA OLUR AMA PARA ÖNEMLİ

Ailenize haber vermediğiniz doğru mu
?
- Evet. Ama ne diyecektim? Çünkü çok büyük bir şey gibi görmedim.

Yarışmada sizden istenen neydi?
- Sanal ortamda 100 bin liralık bir para veriyorlardı. Repo yaparak, dolar alarak kısaca bütün yatırım araçlarını kullanarak sanal ortamda paranın değerini arttırmamı istiyorlardı. Bende 100 bin lirayı 328 bin lira yaptım. Birinci oldum. 500 liralık bir hediye çeki kazandım.

Başarınızın sırrı neydi?
- O sırrı söylemiyorum. Çünkü para paylaştıkça çoğalmıyor. Ama sadece siyaseti çok yakından takip ettim diyebilirim. Borsayı ilgilendirecek olayları yakından izledim.

Bundan sonra borsaya ilgi devam eder mi?
- Müzik ve karate olmasa da olur. Ama para ne olursa olsun olmalı. Eğer para kazanmanın yolunu bulursam borsa da bana iyi bir yatırım aracı olur.

Para kazanmayı nasıl öğrendiniz?

Hulki Cevizoğlu: Herhalde ben işsiz kalınca paranın değerini anladı.

- Hayır bununla bir ilgisi yok. Parayı seviyorum. Ailemin her şeyi parayla aldığını gördüm. Demek ki benim paraya ve yabancı dile ihtiyacım var diye düşündüm.

Ailenizin matematik becerisi var mı?

Hulki Cevizoğlu: Ben ikiyle ikiyi parmağımla toplarım. Birle biri toplamak için hesap makinesinden yararlanırım.

Siz şimdi matematik dehası mısınız?
- Bu seneki notlara bakarsan gerizekalıyım. Ama ben notlara bakmıyorum.

KIZLAR ŞİMDİ MÜZİKLE İLGİLENİYOR 30’UNDAN SONRA BORSA DEĞERLİ OLUYOR

Okulda popüler misiniz?

- Konuşmayı çok seven biri değilim. Bu yüzden edebiyat notlarım düşüktür. Kızlara sesleniyorum. Onlar değerimi bilmiyor. Tabii kızlar “Aman da borsada birinci olmuş” diye yaklaşmıyor.

Kızlar borsaya uzak mı duruyor?
- Herhalde müzikle ilgili olsam daha çok gelirlerdi. Her şeyin yaşı var. 30 yaşındaki bir adam borsada çok para kazanıyor diye ona daha çok kız ilgi gösterebilir. Benim yaşımdakiler parayla ilgilenmiyor.

Nasıl vakit geçirirsiniz?
- Caz dinliyorum. Bon Jovi ve Michael Jackson seviyorum. Felsefe kitapları okuyorum.

Rusça kursu nereden çıktı?
- İngilizce, Almanca dillerini biliyorum. Son dönemde çeşitli alanlarda Brezilya, Hindistan, Rusya ve Çin fonları oluşturuluyor. Baktım milleti en güzel olan Rusya. Bu yüzden Rusça kurslarına yazıldım.

ÖLÜMSÜZLÜĞÜN SIRRINI ÇÖZMEK İSTEDİ ŞİMDİ FELSEFE KİTABI YAZIYOR

Kaç yıldır evlisiniz?
Canan Cevizoğlu: 21 yıldır.
Dışarıdan bakınca biraz sıkıcı bir aile portresi çiziyorsunuz...
Oğulcan Cevizoğlu: Ben eğleniyorum. Sadece babamın konferanslarında hep aynı şeyleri tekrarlaması sıkıcı oluyor.
Canan Cevizoğlu: Hulki de neşelidir. Güldürür.
Oğulcan nasıl bir çocuktu?
Canan Cevizoğlu: Hep farklı bir çocuk oldu. Hiç sıradan olmadı.
Hulki Cevizoğlu: Ölümsüzlüğün sırrını çözmek isterdi. Formüller buldu. Doğada varolan şeylerden yardım alıyordu. Birara uçmaya merakı sardı. Şimdi özlü sözler üzerine çalışıyor. Hayatın özünü cümlelerle anlatıyor. Bir yandan felsefe üzerine kitap çalışmaları yapıyor.
Biz de bilsek o formülü?
Oğulcan Cevizoğlu: İşte ölümsüzlüğü bulursam nasıl para kazanılacağını insanlara anlatabilirim. Çünkü o zaman bu sırrı bilenler ölür ama ben yaşarım.
Oğlunuzla ilişkiniz nasıl?
Canan Cevizoğlu: Son bir seneye kadar daha iyiydi. Sanırım ergenlik dönemine girdi. Bir değişim yaşıyor. Çocuklar en yakınlarına patlarmış. Demek ki en yakını benim.
Hulki Cevizoğlu: Biz arkadaş hatta daha da öteyiz.
İnternetteki bir soruyu sormak istiyorum. Eşiniz Hulki Cevizoğlu “Sizi mi Tübitak’ı mı daha çok seviyor”?
Canan Cevizoğlu: Hiç öyle bir şey düşünmedim. Tabii evliliğimizin başında işini mi çok seviyor diye de düşündüm. Bunu bana yaşattığı da oldu.
Hulki Cevizoğlu: Evet. Nişandayken Canan’ı bırakıp işe gitmiştim (Gülüyor).

PROGRAMLA DÖNÜYOR

Hulki Cevizoğlu Mayıs’ın 26’sında Şamil Tayyar’la her hafta çarşamba geceleri yayınlancak programına Beyaz TV’de başlıyor. İsmi Düşünce Fırtınası. Program boyunca haftanın olayları değerlendirilecek. Ceviz Kabuğu için de kanal arayışı sürüyor. Bir de bilimsel yarışma programı sunmak istiyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!