Aşkı ben de yazdım

Hakkında en çok söz edilen konulardan biridir herhalde aşk. Yüzlerce tarifi yapılmıştır, korumanın yolları öğretilmiştir, öğütler verilmiştir. Hatta bizi aptal yerine koyan testler bile yayınlanmıştır dergilerde. Sorulara cevap vererek aşık olup olmadığını şıp diye anlarsınız! Yani aşk çok önemlidir hayatımızda. Bugüne kadar söylenmemiş bir söz kaldığını zannetmiyorum, ama böyle önemli bir konuda ben de iki laf etmesem olmaz.

Aşkın tarifini en sona bırakıp, rakamsal bilgilerle başlayalım. (Rakamlar falan verince daha oturaklı oluyor) Gözlemlerime göre Türkiye'de her iki kadından biri aşık, başka bir deyişle kadınların yüzde 50'si aşık. Bu oranı nereden çıkardın derseniz, yakın bir arkadaşım var, sık sık buluşur dertleşiriz, son günlerde fena halde aşık, bendeyse tık yok.

Aşk deyip de geçmeyin. Bunun ölümsüzü var, yasak olanı var, onursuzu, düzeysizi, büyüğü var, gizlisi, sırılsıklamı, körkütüğü, büyüleyicisi var. Kendinizi yoklayın, illaki bunlardan birine uyuyordur aşkınız. Yok, hiçbirine uymuyorsa şahsiyetsiz bir aşkınız var demektir.

Gelelim aşık olanlara neler olduğuna; aşık olan insanın konuşma yeteneği dumura uğruyor, buna karşılık düşünme yeteneği şahlanıyor. Aşık olanlara dikkat edin, derin derin düşünürler. Sanki ‘‘3. Dünya Harbi’ni başlatalım mı?’’ diye sordular bunlara. Bunlar da tarihi bir karar verecekler ya, gözlerini sabit bir noktaya dikip, öyle düşünür dururlar. Varsan baksan ‘‘Bu saat oldu, aramadı hain’’ gibi abuk sabuk bir şey geçiyordur o anda akıllarından.

Bir de aşık olanlar kendilerine daha çok dikkat etmeye başlıyorlar. Saçlarıyla, giyim kuşamlarıyla, bedenleriyle daha çok uğraşır hale geliyorlar. Tabii bu, aşkın ilk evresinde oluyor, ilerleyen günlerde yüz göz olunup, herkes aslına rücu ediyor.

Aşkın telefon faturalarıyla da yakından ilgisi var. Telefon faturalarınız normallerin üzerinde seyrediyorsa mutlaka hane halkında aşık olan biri vardır. Öyle fısır fısır saatlerce konuşurlar. Burunlarının dibine girsen ne dediklerini anlayamazsın.

Bir başka dikkatimi çeken şey de aşık olanların yemeden içmeden kesilmesi. Yani sevgiliniz hem size aşık olduğunu söylüyor hem de önüne geleni afiyetle atıştırmaya devam ediyorsa sakın ona inanmayın. Büyük ihtimalle ortada aşk maşk yoktur. Gerçi bu benim çok garibime gidiyor, inanamıyorum, bir insan, başka bir insanın hayatında nasıl olur da yoğurtlu bakladan daha önemli hale gelebilir.

Beni en çok üzen tarafı, aşkın müzikle olan ilişkisi. Aşık olanların hayatında müzik, diğer zamanlara oranla daha çok ön plana çıkıyor. Duygularına tercüman olacak aşk şarkıları dinlemek istiyorlar herhalde. İstiyorlar da piyasada böyle şarkılar bulabiliyorlar mı?

‘‘Gözlerini oymazsam namussuzum’’

‘‘Çapkın bakayım koynunu aç’’

‘‘Sabaha kadar hırpala beni’’

‘‘Ananı yiyolar ye ye’’

‘‘Kaale almadılar dileklerimi, yarasalar emdi iliklerimi’’

Şimdi bunları dinleyip de ne olacak? Adam ‘‘Yandım Allah’’ deyip ya tekme tokat girişecek kıza ya da cinsel tacizde bulunacak. Resmen suça teşvik var.

Geldik, aşkın tarifine. Bu tarifi sevgili Ayşe Arman'a da yapmıştım, ama tekrarda fayda görüyorum. İnanıyorum ki aşk hakkında bugüne kadar yapılmış en gerçekçi tariftir bu. ‘‘Aşk karşındakini bulunmaz hint kumaşı zannetmekle, aslında hıyarın teki olduğunu anlamak arasında geçen süredir...’’

Önerilerden bir öneri beğen

Bu hafta naçiz önerilerimi sunuyorum efendim. Kaale alan olursa ne ala.

Viagra yasaklansın. Aklar, karalar belli olsun.

İmza: Haksız rekabetten muzdarip bir erkek.

Viagra bedava dağıtılsın.

İmza: Feriştah ve onun gibi niceleri...

Bundan böyle defileler Cem Yılmaz'ın evinde yapılsın, kendisi yataktan kalkıp zaman kaybetmesin. Beyaz'ın buna bir itirazı olursa, aralarında anlaşıp bunu sıraya bindirsinler.

Son günlerde Televole'de Sibel Can'ı göremez olduk. Bu ne anormallik! Derhal program günümüz normallerine döndürülsün.

Türkiye dünyanın en tehlikesiz ülkesi ilan edilsin. Tabii yağmursuz bir günde.

Galatasaray Kulübü yöneticileri, sizin kadar eli sıkı insanlar görmedim. Koskoca Hakan'a 1.2 trilyon ha? Dünyaya rezil olmadan şunu hiç olmazsa 2 trilyon yapın hemen!

Bundan böyle kimlik kontrolü yapılırken, cep telefonuna da bakılsın, olmayan tutuklansın.

Ana Haber Bülteni’nde haber yayınlayan dirayetsiz kanallar hemen kapatılsın.

Bu öneri tamamen kendime yöneliktir. Sizler okumayabilirsiniz. Duyduğuma göre evlilik okulu açılmış. Mezuniyetten sonraki iş imkanı araştırılsın, sonuç olumluysa derhal kayıt yaptırılsın.

Bazı basın organlarımız bir partiye destek versinler, öve öve bitiremesinler. Sonra gün olsun devran dönsün, bu sefer aynı partiyi yerden yere vurup, öteki partiyi yere göğe koymasınlar. Buna ayak uyduran köşe yazarları köşelerinde güle güle otursunlar, uyduramayanlar kapı önüne konulsunlar.