Amerika'dan gelip canlı yayına koştum

Güncelleme Tarihi:

Amerikadan gelip canlı yayına koştum
Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2009 00:00

“Kokpit” programının sunucusu Emel Özuğur, Kanaltürk’teki “Yeni Bir Gün”le de hedef kitleyi 12’den vurdu! Hafta içi her sabah gündemin en sıcak gelişmelerini izleyiciyle paylaşan Özuğur’un meslek aşkına ve disiplinine diyecek yok: “Bir keresinde dokuz saatliğine Chicago’ya gitmişim. Gece 03.00’te dönmüş, 07.00’de yayına çıkmıştım. İşini sevince hiçbir şey imkansız değil.”

Haberin Devamı

 Emel Hanım “Yeni Bir Gün” ile spikerliğe dönüş yaptınız, öyle değil mi?
    
- Evet, ben yaklaşık 12 yıldır haber spikeriyim. 1998’de TGRT ile başladım. Orada beş yıl çalıştıktan sonra Kanal D’ye geçtim. Bir beş yıl kadar da Kanal D’de kaldıktan sonra Kanal 1’de sabah haberlerini sunmaya başladım. “Yeni Bir Gün”ün dışında halen “Kokpit” programının sunucusuyum.

Tematik kanallar zaten bu hizmeti vermiyor mu?

- Artık izleyici haber kanallarının farkında ve istediği haberse önceliği CNN Türk’e, NTV’ye ya da SKY Türk’e veriyor. Dolayısıyla izleyiciyi popüler kanallara çekmek için farklı atraksiyonlar yapmanız gerekiyor.

Ne tür atraksiyonlar mesela?

- Dekorundan tutun da stüdyo konuklarına ve ekibin enerjisine kadar pek çok başlık sayılabilir bunun için...

Siz bunun için neler yapıyorsunuz peki?

- Öncelikle gazete başlıklarını izleyiciye sunuyoruz. Ondan sonra gündemden ve gündem yaratacak konulardan seçmelerle akışa devam ediyoruz. Sabah 07.00’de başlıyor program, 09.15’e kadar sürüyor. 07.00-07.30 arası haberleri veriyoruz izleyiciye, ondan sonra gündemden konuklarla akışa devam ediyoruz.

İŞİM GEREĞİ 17.00’DE YATMAYA HAZIRLANIYORUM

Sabah haberleri sunmak zor değil mi? Güne kaçta başlıyorsunuz?


- Zor, çünkü güne herkesten dört, beş saat önce başlıyorsun. Kadın olmanın dezavantajı da var, çünkü bizler görselliğimize düşkünüz. Bir erkek ufacık bir hamle ile ekrana çıkacak hale gelebiliyor. Bizim hazırlığımız çok daha uzun sürüyor.

Üstesinden nasıl geliyorsunuz bu zorluğun?

- Bunun tek çaresi var, o da özel hayatı düzenlemek... Hafta içi 17.00’de dişimi fırçalamış, pijamalarımı giymiş, yatmaya hazır hale gelmiş oluyorum. Benim için gün o saatte bitiyor. Yani sosyal hayat sadece hafta sonu ile sınırlı kalıyor. Ama bundan hiç şikayetçi değilim. Benim için sevdiklerimden sonra ikinci sırada işim gelir. Bu kendi seçimim, o yüzden şikayet etmiyorum. Aksine halimden son derece memnunum.

“Yeni Bir Gün”ün diğer sabah kuşağı programlarından farkı nedir?

- Tabii ki enerji... Ekrandaki kişi taşıyıcıdır. Birebir izleyiciyle temas halinde olan kişidir. Ama onun arkasındaki ekip de bir o kadar önemlidir. Sunucunun enerjisini ekip iter. Benim ekibimdeki herkes öncelikle dostumdur. Eğer o enerjiyi paylaşmasaydık, bu kadar başarı sağlayamazdık.

Bir haftada kaç saatinizi işinize ayırıyorsunuz?

- Gece yarısı yapımcımız Nebahat Sekman beni arayabiliyor, ertesi günün yorumunu yapabiliyoruz. Yani size şu kadar saat diyemem, çünkü 24 saat arkadaşlarımla iletişim halindeyiz. Ertesi gün işi en iyi şekilde kurtarmanın telaşıyla çalışıyoruz çünkü...

BENİ EN ÇOK SABAH PROGRAMI MUTLU EDİYOR

Size gelen haberlerin belli bir düzeni var mı?

- Bir defa gündemdeki siyasi olayları es geçemeyiz. Bu Türkiye’nin gündemi ve izleyici sabah uyandığında gündemdeki başlıkları görmek istiyor. Bu siyasi başlıkları verdikten sonra, bizim gündem yaratacak başlıklarımıza sıra geliyor. Bunu yaparken de olaylara izleyici gözüyle bakmaya çalışıyor, başlıkları buna göre belirliyoruz. Kimi hafta daha soft haberlere yer verirken, öbür hafta “şu sıkıntıyı görmezden gelemeyiz, mutlaka bu başlığa parmak basmalıyız” diyebiliyoruz.

Size en keyifli gelen iş hangisiydi?

- Beni en mutlu edeni, sabah haberleri. Uyku problemim yoktur zaten, kolay uyanıyorum. Ve sabah program sunarken kendimi daha mutlu hissediyorum.

İzleyicilerden ne tür yorumlar alıyorsunuz?

- Genellikle, “Haftanın beş günü sabahın o saatinde nasıl bu kadar enerjik ve canlı görünebiliyorsunuz?” diyorlar. Tabii bu benim için çok büyük bir iltifat. Hedefime ulaştığımı söylüyorlar bir bakıma...

Yeni sezonda “Kokpit” de devam edecek mi?

- Evet, CNN Türk’te “Kokpit” programı devam ediyor. O program benim için gerçekten çok özel...

“Kokpit”te çalışmaya nasıl başlamıştınız?

- Üniversite ikinci sınıftayken bu proje için teklif gelmişti. Programın içerisinde “Uçuş Noktası” diye bir bölüm vardı ve konsept gereği yaklaşık 100 ülke dolaştım. Bunlar yaşıma göre çok büyük lütuflar... Hem de Kanal D’de sabah programı sunduğum dönemde yapıyordum bunu... 09.00’da sabah haberinden çıkıyordum, pazar günü dönmek kaydıyla dünyanın bir ucuna uçuyordum. Bir keresinde dokuz saatliğine Chicago’ya gitmişim. Gece 03.00’te dönüp, sabah 07.00’de yayına çıkmıştım. Bu biraz insanüstü gibi gözüküyor ama işini sevince hiçbir şey imkansız değil.

 


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!