3500 yıllık Gölyazı açıkhava sanat parkı oluyor

Güncelleme Tarihi:

3500 yıllık Gölyazı açıkhava sanat parkı oluyor
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 13, 2005 00:00

Bursa’nın tarihi Gölyazı beldesi Ä°stanbullu bir ressamın elinde yeniden ÅŸekilleniyor. GençliÄŸinde geldiÄŸi ve aşık olduÄŸu beldeye yıllar sonra dönen ressam Gül Ilgaz hazırladığı projeye sponsor buldu ve Toplum Gönüllüsü gençlerle birlikte beldedeki 200 evi boyadı.Projeden belediye baÅŸkanı da halk da memnun. Amaç tek bir pansiyonu bile olmayan Gölyazı’yı önümüzdeki yıllarda uluslararası bir sanat parkı haline getirip, bozmadan turizme açmak. Bursa’nın doÄŸal ve tarihi güzellikleriyle ünlü Gölyazı beldesi Ä°stanbullu bir sanatçının çabalarıyla uluslarası sanat parkına dönüşüyor. Pansiyonu bile bulunmayan ÅŸirin belde, ressam Gül Ilgaz’ın (34) gönüllü olarak hazırladığı projeyle elden geçirilmeye baÅŸladı. Filli Boya’nın sponsor olduÄŸu proje ile beldeye gelen Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) üyesi gençler Gül Ilgaz ile birlikte sokak sokak 200 evi boyadı, gelen ilk sanatçılar beldeye eserlerini bırakmaya baÅŸladı. Önümüzdeki yıl açılması planlanan bungalov tatil köyü ile belde yurtiçi ve yurtdışından sanatçıların uÄŸrak yeri olacak. Boyanan evler beldedeki 550 haneden ana cadde ve gezildiÄŸinde ilk göze çarpan binalardan seçildi. Kullanılan renkler çevre ile uyumlu olacak ÅŸekilde sarı, kiremit rengi, yeÅŸil ve tonlarından oluÅŸuyor. Gül Ilgaz kendi seçtiÄŸi renklere ahaliyi ikna etmek için kimi zaman çok ter döktü. Projeye TOG’un destek vermesiyle beldenin yüzü ÅŸimdiden deÄŸiÅŸmeye baÅŸladı. Türkiye’nin her yerinden gelen gönüllüler ve Genç-Tur’un ABD, Fransa, Ä°ngiltere, Ä°spanya gibi ülkelerden getirdiÄŸi gençler ile Gölyazı cıvıl cıvıl bir gençlik kampına dönüştü. YaÅŸları 20-25 arasında deÄŸiÅŸen, üniversite öğrencisi 30’ar kiÅŸilik iki ekip 15 günlük kamplar için Gölyazı’ya geldi. Ahali proje çerçevesinde beldeye yapılan sanat eserlerine de pek meraklı. Yugoslav sanatçıların balonlu performansları çok ilgi çekti. Yurtdışında bu tür sanat parklarının olduÄŸunu anlatan Gül Ilgaz, Gölyazı’nın bu projeye çok uygun olduÄŸunu düşünüyor: ‘Burayı bozmadan tanıtmayı becerebilirsek, Gölyazı hem bir açıkhava müzesi, hem de bir sanat parkı olacak.’TASARLADIÄžI TABLOYU GERÇEKLEÅžTÄ°RÄ°YORGölyazılılar, Gül Ilgaz’a ‘boyacı’ adını takmış. Beldede herkesle tanışıyor, baÅŸtan aÅŸağı boya içindeki tulumuyla hemen göze çarpıyor. O aslında bir ressam. Robert Kolej’de resim-sanat öğretmeni. Yurtiçi ve yurtdışı sergilere katıldı, 2003’teki Venedik Bienali’nde Türkiye’yi temsil etti. Ä°stanbul’daki yaÅŸamını ‘çok bireysel ve yalnız’ bulmaya baÅŸlayınca daha sosyal bir projede çalışmak istemiÅŸ. Gölyazı projesi de böyle doÄŸmuÅŸ: ‘Gözyazı’ya ilk kez 17 yaşında, ailemle tatil yolunda uÄŸramıştım. Bu çınarların altında oturmuÅŸtuk. Beni öyle etkilemiÅŸti ki burada kalmak istedim. Åžuraya çiçekler ekerim, buraya ÅŸunu yaparım diye hayaller kurduÄŸumu hatırlıyorum. Aradan zaman geçti. 5 yıl önce buraya tekrar geldiÄŸimde gençliÄŸimden bildiÄŸim yerin burası olduÄŸunu hemen hatırladım. Burası için bir ÅŸeyler yapmak istedim. ÇektiÄŸim fotoÄŸrafları sanatçı arkadaÅŸlarımla tasarladık. Gölyazı’yı bir tablo gibi düşünüp bir proje hazırladık. Filli Boya projemize sponsor olmayı kabul etti. 249 kova boya ve ekipman saÄŸladılar. Toplum Gönüllüleri de projeye sıcak yaklaşınca, hem iÅŸgücü hem de materyal tamamlandı. Belediye baÅŸkanı ve halk çok sıcak yaklaÅŸtılar. Her evin ne renk boyanacağına sahipleriyle birlikte karar verdik. Altı aydır gidip geliyorum. Son bir aydır ise sürekli buradayım. Kendime de bir ev aldım.’ TATLI CADILAR ÇOK UÄžRAÅžTIRDINeziha Pullu (46) ve komÅŸusu Güler DurmuÅŸlar (59) Gül Ilgaz’ı en çok uÄŸraÅŸtıranlardan. Gül Hanım onlara ‘tatlı cadılar’ diyor. Evlerinin boyanacağı renge itiraz etmiÅŸler. Projeye göre binaların sarı, kiremit rengi gibi doÄŸal renklere boyanması gerekiyor. Ama bazen onun zevki ahalininkiyle uyuÅŸmuyor: ‘Bilmemkimlerin evini o renge boyamışsın, ben istemem!’ Yine de ‘boyacıyı’ çok seviyorlar: Gel kız bugün çok yoruldun, sana kahve yapayım. Buralar sayende pırıl pırıl oldu be ablam, sen olmasan nereden boya bulur da yapardık?NE Ä°STERLERSE O PİŞİYORGölyazılılar misafirlerini şımartıyor. Her çalıştıkları yerde çaylar, börekler, kekler ve ev yapımı zeytinyağında piÅŸen özel lokma ikram ediliyor. Toplum Gönüllüsü gençler her gün bir eve davetli. Ne isterlerse onlara o piÅŸiriliyor. Ä°ÅŸte akÅŸamüstü boyasından önce gençlerin göle karşı balık ziyafeti. Ä°REM’İN HAYALÄ° SÄ°NEMANIN AÇILMASIMehmet Yılmaz (64) Gölyazı’nın tek sinemasının sahibi. Daha doÄŸrusu sahibiymiÅŸ. 1970’te kendi çabalarıyla açtığı bu sinemayı 8 yıl iÅŸletmiÅŸ, sonra kapatmak zorunda kalmış. ‘Beni televizyon baltaladı’ diyor. Tek umudu bu proje çerçevesinde sinemasını tekrar açabilmek. Ama sinemanın tekrar açılmasına ondan daha hevesli biri var: 6 yaşındaki torunu Ä°rem. KIÅžIN ADA, YAZIN YARIMADAGölyazı Bursa’nın Nilüfer ilçesine baÄŸlı 1800 nüfuslu bir belde. Ulubat (Apollont) gölünün hemen kıyısında. Milattan önce 3500’lere kadar uzanan bir tarihi var. Göl havzasındaki 3 büyük ve 8 küçük adada Ceneviz, Roma, Bizans ve Osmanlı’dan kalma eserler bulunuyor. Gölyazı’nın kendisi de aslında bir ada. Ama yazın sular çekilince bir yarımadaya dönüşüyor. Beldede çivi çakmak mümkün deÄŸil, bölge 1. dereceden SÄ°T alanı. Burada eskiden çok sayıda Anadolu Rum’u yaÅŸarmış. Mübadele ile hepsi Yunanistan’a göç etmiÅŸler yerlerine oradaki Türkler gelip yerleÅŸmiÅŸ. Önümüzdeki sezona bir motel yetiÅŸtirmeye çalışıyorlar ama ÅŸimdilik otel ve pansiyon yok. Bu yüzden ziyaretler günü birlik yapılıyor. Ä°stanbul’dan karayoluyla 3.5 saatte ulaşılıyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!