Burası Karabük değil Galatasaray!

Güncelleme Tarihi:

Burası Karabük değil Galatasaray
Oluşturulma Tarihi: Şubat 14, 2017 22:25

Galatasaray’ı çalıştırmakla bir Anadolu takımını çalıştırmak aynı değil. Tudor için peşinen başarılı veya başarısız demek doğru değil. Sarı kırmızılılar mümkün olan en doğru tercihi yaptı. Ancak, beklentiler bu seneden çok, gelecek seneye dair olmalıdır.

Haberin Devamı

G.Saray, RiekerInk’in yerine Tudor’u getirdi. Bu hamle şampiyonluk yarışını etkiler mi?

F.Bahçe, TFF’ye karşı savaş açmış durumda. Demirören yönetimi BUNA dayanabilir mi?

Euro 2024 adaylığını TFF Başkan adayı Rıdvan Dilmen’den duymamız ne anlama geliyor?

Beşiktaş’ın Karabük’te kaybetmesinin nedeni, fenerbahçe derbisinin etkisi mi, yoksa iyi oynayan kardemir Karabükspor muydu?

Kjaer, “Bursa’da maçı PENALTIDAN önce koparmalıydık” dedi. F.BAHÇE’DE Sorun futbolcular mı, YOKSA Advocaat’ın sistemi mi?

MEHMET Y. YILMAZ

ÜST DÜZEY TAKIM TECRÜBESİ YOK

Igor Tudor, üst düzey yarışmacı takım tecrübesi olmayan bir teknik direktör. Hajduk Split, PAOK ve Karabükspor’dan ibaret bir kariyeri var. Başarısız olduğunu ve başarısız olacağını bugünden söyleyemeyiz, ancak yönettiği takımı, sezonun ikinci yarısının ortasında terk edebilen bir teknik adama ben şahsen olumlu puan vermem.

Haberin Devamı

F.BAHÇE’NİN GÜCÜ YETMEZ

YILDIRIM Demirören’i Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na getiren güç belli ve Fenerbahçe Kulübü’nün gücü de o siyasi gücü yenmeye yetmez.

O görevlendirmeyi yapan kişi, Yıldırım Demirören’in miadının dolduğuna karar verene kadar, Yıldırım Demirören o koltukta kalır.

DİLMEN DE DEVRİM YAPAMAZ

Rıdvan Dilmen’in politik bir takım hesapları olduğu anlamına gelir, bu haberi ilk olarak ondan duymamız. Bu da anlaşılabilir bir durum. Rıdvan Dilmen’in bugüne kadar federasyon başkanı olan birçok kişiden neyi eksik? Futbolun içinden geliyor, o da en az şu anki Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olan Yıldırım Demirören kadar yapabilir bu işi. Ama “Bir devrim yapabilir mi, futbol düzenimizi kökünden değiştirebilir mi” diye sorarsanız yanıtım “Hayır” olur.

HEPSİNİ TEBRİK EDİYORUM

Hep büyüklerin kötülüğünden söz ediyoruz ve örneğin onları geçen hafta mağlup eden Bursaspor’un, Kardemir Karabükspor’un, Kasımpaşa’nın ve Kayserispor’un hakkını ne yazık ki vermiyoruz. Bu dört takım ve teknik direktörleri, bize gösterdiler ki, büyüklerin adından korkmazsan, onlarla kafa kafaya oynayabilirsin. Hepsini kutlarım.

YILLARIN HATASINI ÖDÜYOR

Haberin Devamı

Sorun, Fenerbahçe’nin kadro yapısında. Transfer döneminde yapılan hataların karşılığı bu ve kesinlikle sadece içinde bulunduğumuz sezondan kaynaklanan bir sorun da değil.

Fenerbahçe Kulübü, yıllardır ileriye dönük bir planlama yapmadan transferlerini yönetti. Bunun sonucunda yüz milyonlar kaybedildi, kupalar kaybedildi. Kaybetmeyenler ise sadece bu hataları yapan yöneticiler oldu. Türkiye’nin futbol düzeninin bir fotoğrafı bu aslında.

UĞUR MELEKE

ELİNDE SİHİRLİ BİR DEĞNEK YOK

Bu yönetim kurulu toplantıları yapıldıktan sonra Jan Olde Riekerink ile devam edilemezdi. Kamuoyu ve soyunma odası nezdinde hoca sıfırlandı zaten. Igor Tudor tercihini Galatasaray açısından alınabilir bir risk olarak görüyorum. Kardemir Karabükspor’u Spor Toto Süper Lig’in en çok koşan takımı yaptı, birey birey sayısız oyuncuyu geliştirdi, farklı dizilişleri başarıyla uyguladı. Farklı malzemeyle değişik yemekler yapabilecek bir aşçı. İtalya Ligi’nin taktik zenginliğiyle donatılmış bir futbol işçisi öncelikle. Ancak Galatasaray bence beklentiyi bu yıla değil, gelecek yıla odaklamalı. Kimsenin elinde de sihirli değnek yok.

Haberin Devamı

SAVAŞ AÇMADIĞI BİRİ OLDU MU?

Yıldırım’ın 20 yıllık başkanlık sürecinde savaş açmadığı bir tane Türkiye Futbol Federasyonu yönetimi oldu mu sahi? Tabii ki Türkiye Futbol Federasyonu’na savaş açacak, “Gökhan Gönül ile Caner Erkin’i yok yere kaybettim, ağustosta antrenör değiştirdim” diye itiraf edecek değil ya! İşin acı tarafı, Yıldırım Demirören yönetimi dahil, bütün Türkiye Futbol Federasyonu  yönetimleri Süper Lig Kulüpler Birliği’nin iki dudağının arasındadır. Çünkü Türkiye Futbol Federasyonu yönetimini yarısından çoğu 18 kulübün delegesi-yandaşı olan 302 seçkin zengin belirler. Bu delege yapısı değişmediği sürece bu çarpık düzen de değişmez bu ülkede.

Haberin Devamı

BEN GAZETECİ AĞCA’DAN DUYDUM

Ben Euro 2024 adaylık başvurumuzu yaklaşık 1 yıl önce gazeteci Murat Ağca’dan okudum doğrusu. Tabii ki Rıdvan Dilmen söyleyince daha çok ses getirdi kamuoyunda. Türkiye kamuoyu ne düşünür bilmiyorum ama; dünya kamuoyuna göre 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ev sahipliği için açık ara favori Almanya diye biliyorum ben.

GELECEK YIL TUDOR YILI OLACAK

Beşiktaş, Talisca’yla 4-2-3-1 değil, 4-4-2 oynuyor. Dünyanın her yerinde 4-4-2 oynayan ekipler, dirençli üçlü orta sahalara karşı zorlanırlar, ikinci santraforu merkeze yardım etmezse eksik kalırlar. Talisca, Griezmann’ın yaptığı yardımı yapmazsa Beşiktaş, 4-3-3 oynayan her takıma karşı orta sahada dayak yer.

Haberin Devamı

Kardemir Karabükspor’un hakkını da tabii ki teslim etmek gerek. İlk devrede Juventus 3-5-2’si, ikinci yarıda Chelsea 3-4-3’ü oynadılar. Taktik dersi verdiler Türkiye’ye. Bu yıl zor, ama gelecek yıl Spor Toto Süper Lig’de Igor Tudor senesi olabilir pekala.

UĞUR VARDAN

ÇOK DOĞRU BİR TERCİH

‘ENDÜSTRİYEL futbol’da kimsenin umrunda olmaz kuşkusuz, ama bir kere bu hareket etik değil. Ben kendi adıma bu notu düşeyim. Yönetim, Riekerink’i zaten bir kurban olarak öne sürmüştü, şimdi de biletini keserek kendisini, gelinen noktadan kurtarma ve en azından bir süre için nefes alma çabasına giriyor. Igor Tudor ise, geride kalan haftalar itibariyle sezonun en parlak hocası belki de. Yani çok doğru bir seçim. Kalan bölümde G.Saray’ı şampiyonluğa taşır mı, zor ama matematik olarak böyle bir ihtimal var tabii ki. Ayrıca Tudor’un bilgi, deneyim ve görgüsü de buna yeterli diye düşünüyorum.     

LINEKER’DEN Mİ ÖĞRENİRDİ?

Rıdvan Dilmen, sistemin ‘resmi’ olmayan sözcüsü konumunda. Dolayısıyla futbola ilişkin birçok hamleyi, haberi kendisinden duymamız doğal. Düşünsenize, İngiltere, ‘Dünya Kupası’ düzenlemeye karar veriyor, Britanya kamuoyu bunu Gary Lineker’den mi öğrenirdi? Ya da Fransa, Thierry Henry’nin açıklamasıyla mı ‘müjdeli haber’e ulaşırdı? Tabii ki hayır. Ama bu coğrafya bambaşka dinamiklerin ifadesi ve ‘Türk tipi’ denen bir model her yerde geçerli.

DERBİ DEĞİL, TUDOR ETKİSİYDİ

Derbi etkisi olduğu kanaatinde değilim. Galatasaray da Karabükspor’a yenildi, ama bu maç öncesinde derbi mağlubiyeti yaşamamıştı. Biz bu oyunu rakipsiz kabul ediyor ve ‘büyükler’i aldığı sonuçları da kendileri etrafında açıklamayı yeğliyoruz. Oysa futbol rakiplerle oynanıyor ve onların da canı, kanı, bilgisi, görgüsü, oyun zekâsı, yetenekleri, stratejileri var. Igor Tudor, bu ligi çoktan çözdü, tecrübesi ve dokunuşlarıyla da Karabükspor’u önemli, ciddiye alınacak bir takım haline getirdi. Meselenin açılımı bu bence.

YA ALPER VE SOW ATSAYDI...

Advocaat’ın sistemi bazen işliyor bazen de işlemiyor. Zaten futbol da böyle bir oyun değil mi; bazen kazanıyor bazen de kaybediyorsun, sürekli kazanırsan da ipi göğüslüyorsun. F.Bahçe’nin kadro yapısı, belli şablonların dışına taşılmasına izin vermiyor, o şablona karşı çözüm üretemeyen takımları geçiyor çözüm üretenlere de takılıyor. Lakin Bursa maçının skorunu, şablondan öte ele geçen fırsatların değerlendirilmemesi belirledi. Alper ya da Sow’un hamleleri gol olsa ‘haftanın kazananı’ olarak F.Bahçe el üstündeydi.

BU KEZ AVCI DEĞiL, ÖZDEŞ FARKI VARDI

Valla bu soruyu da ‘rakip’le açıklamaktan yanayım. Maça gittim ve şunu gözledim: Kasımpaşa’nın oyun stratejisi gayet yerindeydi, ilk dakikalarda iki farklı öne geçtiler, sonrasında Başakşehir tek kale oynadı, ama sonuç alamadı. Karşılaşmanın son bölümünde ise ev sahibi kontralarla farkı açtı. Özetle rakip, mücadele azmi ve kalecisi Ramazan’ın iyi yer tutuşlarıyla istediğini aldı. Maçın Avcı’nın stratejileri üzerinden okunacak bir yanı yoktu, okunursa Kemal Özdeş üzerinden okumak lazım.

MEHMET ARSLAN

OYUNCULARLA İYİ ANLAŞMALI

G.Saray’ın teknik direktör seçmede kriteri nedir? Ben bilmiyorum. Yönetimin de bildiğini sanmıyorum. Niye Igor Tudor? Onun kadar başarılı çok teknik adam var ligde. G.Saray, büyük bir risk satın aldı gibi geliyor bana. “Başka şansları var mı”, diye sorarsanız o soruya da yok derim. Ama endişelerimi sıralayayım:

1- G.Saray’ı yönetmek Anadolu’da bir kulübü yönetmek gibi değildir.

2- İyi futbol oynatmak tek başına G.Saray’a teknik direktör olmak için yeterli değildir.

“Peki nasıl başarılı olur” derseniz?

1- Kesinlikle oyuncularla iyi bir diyalog kurmalı. Bu zorunluluk değil, mahkûmiyet. Yoksa sonu diğer hocalara benzer.

2- Kendi çalışma sistemini Galatasaray’a taşıyabilmeli. Yoksa işi çok zor.

YILDIRIM’I KİMSE DESTEKLEMEDİ

Adana maçından hemen sonra Aziz Yıldırım, “Yeni bir federasyon kuralım” diyerek, savaşı başlattı. Hemen ardından da Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Göksel Gümüşdağ ile görüştü ve destek istedi. Ama umduğu desteği bulamadı. Eskiden olsa en az 5-6 kulüp Fenerbahçe ile birlikte hareket ederdi. Herhalde Aziz Yıldırım niye bu hale geldiğini düşünüyordur.

BU DİLMEN’İN SUÇU DEĞİL

Rıdvan Dilmen başarılı bir yorumcu. İşi, bilgi satmak. Bu konuda da son derece başarılı. Eğer Türkiye 2024 adaylığını ondan duyuyorsa, bu Dilmen’in değil, adaylığı gizlemeyi başaramayanların suçudur.

DUA ETSİN Kİ HERKES KAYBETTİ

KABUL edelim ki, yaşadığı travmaları en zor atlatan takımlardan biri Beşiktaş. Bunun geçmişte çok örneklerini gördük. Derbi yenilgisinin Karabük maçına etkisi tartışılmaz. Beşiktaş dua etmeli ki, diğer büyükler de peş peşe puan kaybettiler.

F.BAHÇE’DEKi ASIL SORUN YÖNETiMDE

Sorun ne Dick Advocaat’ta ne de oyuncularda, sorun Fenerbahçe’nin sisteminde. Hollandalı teknik direktör, sarı lacivertli takımın başına geçtiği günden bu yana Fenerbahçe’nin dengesiz bir kadrosu olduğunu bağıra bağıra söyleyip duruyor!

Siz şayet hocanın inisiyatifi dışında böyle bir kadro mühendisliğini hayata geçiriyorsanız, sorun futbolcu ve hoca değil. Takımdaki sorun bu sistemi yaratanlardadır. Yani yönetimde.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!