İçime attıklarım!
Güncelleme Tarihi:
Bizim gibi yazar-çizer takımı, istemesek de, bazı şeyleri içimize atmak zorundayız. Örneğin ben; kimsenin özel yaşantısına karışmam. Ama o yaşantı, şayet bulunduğu camiayı olumsuz yönde etkiliyorsa, acımasızca eleştiririm.
Kendi yaşamıma da, kimsenin karışmasını istemem, dahası aşırı tepki gösteririm. Örnek mi; Rakı içmesini çok severim... Hele Vedat OKYAR gibi masa arkadaşlarım olursa, hayli de keyif alırım. Ancaak, iş gazeteciliğe gelince, kimsenin göz yaşına da bakmam...
Anımsayacaksınız, Bochum bozgunundan sonra aynen şu ifadeyi kullanmıştım: ‘‘Yazık ettiler Trabzon‘a. Artık bundan sonrasının çözümünü de, bazı fikirler üreten gazeteciler bulacak! Trabzonspor, kimsenin seyahat acentası değildir! ‘‘
Evet beyler; Yılmaz VURAL sizin arkadaşınız olabilir... Ki; benim de arkadaşımdır... Aranızda bir dayanışma da olabilir amma; bu sizlere Trabzonspor üzerinde ahkam kesme hakkı vermez... Madem Yılmaz VURAL‘a çok inanıyorsunuz, bulunduğunuz illerdeki takımlardan birinin başına getirtin olsun bitsin... Yani; Trabzon‘da zaten yeterince lobi var; bir de sizlerle mi uğraşacağız... Seyahatine çıkarsın, izlediğin maçın yorumunu yaparsın olur biter... Ne demekmiş; Eskiden, yani Özkan SÜMER zamanında da yanlış transferler yapılmadı mı? gibi, saçma ifadeler... O zaman sıkı durun da, size önemli bir haber vereyim:
Hani Misse Misse‘nin bonservisi bedavaydı? Sporting Lizbon Trabzonspor‘dan ne talep ediyor biliyor musunuz? Bir milyon 910 bin dolar... Evet yanlış okumadınız; aynen yazdığım miktarı istiyor...
Ne oldu şimdi? Elbette ki, iki yanlış bir doğru etmez de, böyle bir transferde, üstelik mal ortadayken, sizin de burnunuza tuhaf kokular gelmiyor mu?!!!
Haa, diyeceksiniz ki; Trabzonlu gazeteciler de eleştirmiyor mu? Dikkat ediniz; eleştirenler, o kulübün aynı zamanda kongre üyesidir. Hani hem döver, hem de sever gibi bir tekerleme var ya; işte onun gibi bir şey...Bu neye benzer biliyor musunuz; bizlerin, Ankaragücü yada Gençlerbirliği yönetimlerinin tutumu hakkında ahkam kesmemize!... Bilmem anlatabildim mi?
VURAL’IN DERDİ...
Şimdi gelelim olayın bir başka boyutuna:
Yılmaz VURAL‘ın derdini anlıyorum... Fedarasyona gönderilen sözleşmesinin dışında, elinde özel bir mukavele yok. Zaten aylardır onu imzalatmaya çalışıyor ama, bir türlü buna muavfak olamadı. Yoksa çoktaan istifa etmişti. Yani işin içersinde yine para var... O zaman bir olasılık kalıyor. Başkan Mehmet Ali YILMAZ ve ekibi, milli maç nedeniyle verilen şu aradan da yararlanarak mevcut teknik kadroya uğurlar olsun diyecek... Sonrası mı? Bir teknik menejer atanmış... Üstelik her türlü yetkiyle de donatılmış. Artık bundan sonrası da onun sorunu. Her zaman söyledim, bir kez daha yineliyeyim:
Trabzonspor açısından, ben yerli teknik adamdan yanayım... Ama ne yalan söyleyeyim, yerlinin yerlisini de daha çok seviyorum. Bu Ahmet olmuş yada Özkan; benim için hiç farketmez... Sevgili Trabzonsporlular; şunu unutmayınız ki, bize, bizden yarar var... Şayet bu gerçeğe yürekten inanırsak, başkan YILMAZ‘ın, bu sezon kesinlikle şampiyonuz ifadesine, ben de katılıyorum. Yeter ki tek yumruk olalım ve de inanalım...