Bana Prenses Zeyna derler

Güncelleme Tarihi:

Bana Prenses Zeyna derler
Oluşturulma Tarihi: Ocak 13, 2003 00:00

Nurhayat Hiçyakmaz Türkiye'nin ilk kadın boksörü, kickbox'çısı. Tekvandoculuğu da cabası hani. Boksta bayanlararası 7 Türkiye Şampiyonluğu, 5 Avrupa 2'nciliği, bir de Dünya Şampiyonluğu var. Kickbox'ta ise birer Avrupa ve Dünya şampiyonluğunun sahibi. Ayrıca Body Building-Fitness'te de Türkiye Şampiyonu. 1980 Adana doğumlu olan Nurhayat, Adana Kız Lisesi'ni bitirdikten sonra Çukurova Üniversitesi İktisadi İlimler'i kazanmış ama, iki yıl anca dayanabilmiş. O sırada milli sporcu olmuş, halen son sınıfında okuduğu Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü'ne geçmiş. Nurhayat'ın boyu 1.80 m, ağırlığı ise 66 kg. Kendim ölçmeye cesaret edemediğim için onun yalancısıyım, vücut ölçüleri 85-63-91 imiş. Mısır kökenli polis memuru olan büyük dedesi o kadar iyi kalpli biriymiş ki, soyadı kanunu çıktığında ona ‘‘Hiçyakmaz’’ layık bulunmuş. Büyük dede kalksın da torununun Adana'dan çıkıp ne işler becerdiğini görsün. Uluslararası maçlarda Türk bayrağını defalarca göndere çektirmesiyle, İstiklal Marşı'nı defalarca çaldırmasıyla, alın teriyle kazandığı madalyalarıyla iftihar etsin. Ve kendisine yan bakanların canını nasıl yaktığını da görsün. Özellikle çapkınlığa meraklı ve meyilli beyler, bu hanımın yüzünü de, anlattıklarını da hiç unutmasın. Tedbiri elden bırakmayın beyler, ne olur, ne olmaz.Leyla Ali’yi yeneceğim Bizim kuşak onu Cassius Clay adıyla tanıdı, sonra da Muhammed Ali olarak baş tacı etti. Yakasına yapışan hain Parkinson bile onu deviremedi. O bugün de şampiyonlar şampiyonu olarak kendisinden sonraki kuşakların da gönüllerinde. - En büyük idolüm olan Muhammed Ali'nin profesyonel boksör olan kızı Leyla Ali ile iki maç yapacağım. Kısmet olursa önümüzdeki mart ayından sonra kendisiyle ringde karşı karşıya geleceğiz. Şu anda süren görüşmelere göre ilk maç Türkiye'de olacak. Leyla 75 kilo ama fark etmez, babası Dünya şampiyonu olduğu zaman kendinden çok daha ağır boksörleri yenmişti. İnşallah Leyla Ali'yi yeneceğim; onun babası Muhammed Ali, o değil ki. Benim babamın adı da Mehmet, ne olacak yani, yeter ki hakem hakkımı yemesin. Geçen yıl Türkiye şampiyonasında rakibim kıza vurdum, ona sayacağı yerde adam göz göre göre bana ihtar verdi. Maçtan sonra da ‘‘Kusura bakma bana verilen talimat bu’’ dedi. Maçı kazanmanı istemezse vurduğunu saymaz, düz direk atarsınız avuç içi attı der, görmedim der. Bunlara itiraz etmeniz için olimpik kamera lazım, sağdan, soldan, tepeden, arkadan her boyuta bakacak. Bu teknoloji bizde olmadığı için bildikleri gibi at oynatıyorlar, insafları kime iyi gelirse onan yanındalar. Bizim bazı kızlar da çok yalaka, hakemi sararlar, öperler, hoş geldin derler, benim hakemle işim olmaz. Böyle dürüst bir tip olduğum için martta Macaristan'da yapılacak Avrupa şampiyonasına götürmezler herhalde, tıpkı geçen sene yaptıkları gibi.Boksör de olsam kadınımBenim bildiğim boksörlerin ya kaşı patlaktır, ya burnu yamuktur, ya da yanakları göçük. Bizim Prenses Zeyna ise güzellik salonundan yeni çıkmış alımlı bir manken görünümde. - Arkadaşlarım beni ‘‘Prenses Zeyna’’ diye çağırır. Zeyna, Arapçada güzel kadın demek. Boksta çok güzel kız yok aslında, ötekiler de ağır spor yaptıklarını söyleyip kişiliklerini değiştirmeye çalışıyor. Erkek gibi giyinmeler, erkek gibi konuşmalar, tavırlar, saçlar. Travesti görünümlü tipler olup çıkıyorlar ortaya. Boks yaptığım için kadınlığımdan asla vazgeçmem. Yener ağabey, aynaya baktığımda güzel bir kadın görüyorum, kendimle barışığım. Çok güzel dans ederim, özellikle Latin olanları. Mini etek de giyerim, küpe de takarım, koku da sürerim. Göze çarpmayan bir bayan bile mini etek giyse erkeklerin gözü fal taşı gibi açılıyor, hayatlarında hiç kadın görmemiş gibi. Ben bunları artık hiç umursamıyorum. Geçen gün birisi ‘‘Seni doğuran anaya kurban olayım’’ diye laf attı, duymazdan geldim. Her akşam makyajımı sildikten sonra cildimi temizlerim, nemlendirici tonik uygulamalarını hiç ihmal etmem. Sabahları cildime yine aynı işlemleri uygularım. Günde 3 kez duşun altına girdiğim çok olur. Parfüm, saat ve gözlük hastasıyım, bütün paramı bunlara yatırırım. Herkeste olan kokuları kullanmayı seviyorum. Bir zamanlar Angel modası vardı, anasını satayım herkes aynı kokuyu sürdü. Kadın sürdüğü kokuyla bütünleşmeli, ona özel olmalı. Ayrıca takı kullanmayı çok severim. Terazi insanı olarak dengeliyim, bugüne kadar beni tam çözen insan olmadı. Kişiliğimi, yapımı çözene ben alışkanlık yaparım, bu kadar iddialıyım.Antrenör ve yöneticiler makyaj yapmama kızıyor- Antrenör de, yönetici de karışır makyaj yapmama, küpe takmama kızar, isterler ki kendileri gibi olalım. Oysa her kadının doğasında var takıp takıştırmak, makyaj yapmak. Başka şeyleri üstü kapalı söyleyen erkek antrenörler de var ama, ben safa yatıyorum. Kimi hanım sporcular maşallah al takke, ver külah. Dönen iğrenç dolapların şimdilik daha fazlasını anlatmıyorum, onun da günü gelecek. Bunlardan tiksindiğim için okulumu bitirdikten sonra profesyonel boks yapmayı düşünüyorum. Üniversite mezunu bir boksör, bir sporcu olarak bir gün bu federasyonun başkanlığına gelip bütün menfaat şebekelerini, kadın avcılarını yok edip, gençlerin önünü özgürce yarışmaları için açacağım. Şampiyonun şalgam sulu tavuk ve tatlılı sofrasıKAHVALTI: Bir bardak ballı ve muzlu süt, bir bardak taze portakal suyu, beyaz peynir, salam, 3 haşlanmış yumurtanın birisinin tamamı, ötekilerin ise sadece beyazı, söğüş domates, bir kase kuru incir-badem-fındık-fıstık-cezeriye karışımı ve acı süs biberi turşusu.ÖĞÜN ARASI: Bol meyve.ÖĞLE: Izgara et veya döner veya bol acılı kebap veya balık, pilav.AKŞAM: Tavuk, salata, makarna veya pilav, şalgam suyu, tatlı.YARIN: Çapkın maydonozcuya dayak
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!