Zeynep Çamcı: Senaryoyu gördüm dedim ‘tamamdır’

Güncelleme Tarihi:

Zeynep Çamcı: Senaryoyu gördüm dedim ‘tamamdır’
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2017 14:32

Kanal D’nin iddialı yapımı “Kara Yazı” bu akşam başlıyor. İzleyicinin hafızasına eğlenceli rollerin yüzü olarak kazınan Zeynep Çamcı, bu kez ters köşe bir karakterle karşımıza çıkacak. “Kara Yazı”nın ağırbaşlı Yaren Uluçınar’ını gelin ilk ağızdan, Çamcı’dan öğrenelim.

Haberin Devamı

◊ Güler yüzlü görmeye alışık olduğumuz siz, bu kez bizi ağlatacaksınız sanırım...
- Oynadığım rollerde hep güldürmedim aslında... Hatta 2013’te, Meryem karakterini oynadığım “Meryem” filmindeki dram performansımla “en iyi kadın oyuncu” dalında Altın Portakal kazandım. Diğer yandan, televizyonda genellikle romantik komedilerde yer aldığım için böyle bir algı oluşmuş olabilir. Romantik komedilerde ağır sahnelerden ziyade komik anlar akılda kaldığı için böyle hatırlanmam normal...
◊ Seyirci için ters köşe olacak mı bu rol?
- Beni ilk defa dramda izleyecek olanlar için ters köşe sayılabilir, evet... Dram da olsa komedi de, önemli olan karakterin algısı, duygusu ve izleyiciyle kurduğu bağ... Her işimde birbirinden farklı dünyaları olan kişileri canlandırmak istedim. “Bu kez dram mı oynayacaksın?” gibi tepkilerle karşılaştığım oluyor. Sizden gelen ilk soru gibi...
◊ Bu kez farklı bir yüzünüzü göreceğiz diyelim.
- Diyelim, öyle de denebilir... Yaren, çok net ve güçlü bir kadın. Misyonu olan karakterleri oynamayı çok seviyorum. Bu iş bana gelmeden önce de güçlü bir kadın karakter oynamak istiyordum. Senaryo geldiğinde geç bir saatti, sabah 05.00’e kadar okudum ve Yaren’le duygusal olarak bir bağ kurdum. Dedim ki tamamdır.

Haberin Devamı

Zeynep Çamcı: Senaryoyu gördüm dedim ‘tamamdır’

YAREN DÜŞMANIYLA BİLE EMPATİ
KURABİLİR
◊ Yaren’de sizi çeken ne oldu?
- Yaren’in kardeşleriyle ve babasıyla olan ilişkisi beni çok etkiledi... Yaren birlikte yaşadığı insanları kabulleniyor ve anlamaya çalışıyor. Bu kabulleniş susup oturmak değil asla, bir gün onların değişeceğine inanıyor, doğru zamanı bekliyor hep... Kendini kurtarıp, bulunduğu durumdan kaçmak istemiyor, herkesle birlikte kurtulmak onun hayali... Yaren’in en güçlü silahı ise empati... Düşmanıyla bile empati kurabilir!
◊ Sabaha kadar elinizden bırakamadınız senaryoya gelelim... Biraz detay verebilir misiniz?
- Bir kere karakterler geldiğinde kimin neden, nasıl davrandığını biliyorduk ve bu bir oyuncu için muhteşem... “Kara Yazı” babasının fiziksel şiddetine maruz kalarak büyümüş, Mehmet Karahan ile babasının namus takıntısı yüzünden kadınlığı bastırılmış, iki kız kardeşine sahip çıkmaya çalışan Yaren Uluçınar’ın hikayesini anlatıyor. Bütün karakterlerin dolu dolu senaryosu var. Daha önce bu kadar ayrıntılı bir işle karşılaşmamıştım. Oyuncu kadrosunu duyunca zaten apayrı bir heyecan yaşadım. Beni en çok baba-kız ilişkisi etkiledi aslında... Uzun zamandır bu kadar derin işlenmiş bir baba kız hikayesi okumamıştım. Babamı Emre Kınay canlandırıyor. En çok sahnemiz onunla ve güçlü bir baba-kız sinerjimiz oluştu. Uzun zamandır televizyonlarımızda enerjisi bu kadar yüksek bir yüksek baba-kız izlenmedi sanırım. Haluk Bilginer ile henüz bir sahnemiz olmadı, onu da heyecanla bekliyorum.
◊ Yaren’in nesine vuruldunuz?
- Küçücük, 1.60 boyunda bir kız olarak haksızlığa kafa tutuyor çünkü insanoğlunun değil dünyanın adaletine güveniyor.

Haberin Devamı

Zeynep Çamcı: Senaryoyu gördüm dedim ‘tamamdır’

BAZI SAHNELERDE ANNEMİ GÖRÜYORUM

◊ Yaren’in tüm evrelerini görecek miyiz dizide?
- Çevresindeki insanları bulundukları durumlardan kurtarmak isterken onun da değişmesi lazım tabii... Dizide akan bir de suç hikayesi var. Diğer karakterlerle birlikte nasıl bir değişime uğrayacak, hep birlikte izleyip göreceğiz.
◊ Babası ve iki kız kardeşiyle yaşıyor Yaren, öyle değil mi?
- Aynen... Kardeşlerine hem annelik hem babalık yapıyor. Babasını çok seviyor ve bir gün onun olumsuz taraflarını değiştirebileceğine inanıyor. Çok çalışmış ve çalışarak, didinerek bir yerlere gelmiş... Çok kitap okuyor, sevdiği şairler var. Çok çalıştığı için neredeyse hiç televizyon izlememiş. Bu yüzden kullandığı dil de bana değişik geliyor. Senin benim gibi değil, biraz daha değişik bir kız, farklı bir dünyası var.
◊ Çevrenizde böyle bir kıza rastladınız mı hiç?
- Böyle birine denk gelmemek imkansız. Hepimizin bir parçası aslında. Ailenizde bile onun gibi insanlara rastlamanız mümkün. Oynarken, her sahnede bazen yakın bir arkadaşımı, bazen annemi, bazen bir akrabamı görüyorum.
◊ En çok hangi duygu zorluyor sizi?
- Yaren’in hayata kapalı bir tarafı, kendi doğruları, duvarları var. Oynarken bazen başka türlü devam etmek istiyorum, bir noktada Yaren’in de açılacağını düşünüyorum.

Haberin Devamı

EL KOL HAREKETiM KISITLANSIN DiYE KOLLARIMI SIKIYORUM

◊ Saçlarda kaynak görüyorum. Yaren hayatınızda başka neler değiştirdi?
- Çok olgun bir kız Yaren... Çocuksuluk yok. Oynarken o taraflarımı kesip atıyorum mecburen... Saçımdaki kaynaklara gelince, oldukça ağırlar... Kafa bir aşağı düşüyor ya nedeni o saçlar işte (gülüyor). Bir de Yaren aşırı sessiz sakin... Fazla hareket etmiyor. Bense el kol kullanmaya alışkınım, bu yüzden bazen kollarımı sıkıyorum.
◊ Siz izleyici olsanız, “Kara Yazı”yı neden izlerdiniz?
- Ne yapılırsa yapılsın, kim oynarsa oynasın işin dünyası yaratılmazsa olmuyor. Dizinin de çok güçlü bir dünyası var... Böylesine güçlü bir dünyası olan işi ben izleyici olarak tabii ki kaçırmam.

Haberin Devamı

Zeynep Çamcı: Senaryoyu gördüm dedim ‘tamamdır’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!