Yorgan Gitti, Kavga Bitti

Güncelleme Tarihi:

Yorgan Gitti, Kavga Bitti
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2009 10:15

Wolfsburg teknik direktörü peşin satan gibi oturuyordu maçın başında.

Haberin Devamı

Denizli ise potansiyel sevgili ile ilk buluşma heyecanı yaşayan taze bir delikanlı kıvamındaydı. İlk 30 dakika Wolfsburg'un sol taraftan yaptıkları ataklar ve Rüştü'nün ilk yan topta boşa çıkıp, bahane olarak da gözlerini kırpıştırması endişe içine soktu bizleri. İşte bu ilk 30 dakika ömrümüzden ömür çaldı hepimizin.  

Beşiktaş'ın ilk 11'i yine tahmin edilemez gibiydi. Zaten bugüne kadar Denizli dışında kimsenin sahaya çıkacak 11'i tutturduğunu görmedim. Sanırım Denizli, 18 kişilik maç kadrosunun 11'li kombinasyonunu deniyor sürekli.! İstediği 11’i sahaya sürebilir, bu konuda kendisini eleştiremeyiz ama bir sonraki maçta cezalı veya sakat olmasalar bile her yeri ters yüz ediyor.

Oyunu ilk 30 dakika ve gerisi olarak ikiye ayırırsak, ilk bölümde her hattı ile Beşiktaş'dan çok daha iyi bir takım olduğunu belli etti Wolfsburg. Sol taraftan geliştirdiği ataklarla oldukça bunalttı Beşiktaş'ı. Derken 30. dakikada Bobo'nun, 31'de de Tello'nun kaçırdığı gollere şahit olduk. Bu ataklardan sonra kendine güveni geldi Beşiktaş'ın. Sazı eline alıp kendi çalıp kendi oynamaya başladı. Hatta 41. dakikada kaçırdığımız golde saçımızı başımızı yolduk dersek yeridir. Bu atakları golle sonuçlandıramazsanız galibiyeti kazanamıyorsunuz doğal olarak. Özet olarak ikinci bölümde yani kalan 60 dakikada çok ama çok iyi mücadele etti Beşiktaş. Hatta kaçan golleri gördükçe ah vah edip durduk.

Erdoğan Aksoy yazıyor

Haberin Devamı

Bu sezon Beşiktaş'ın oynadığı en iyi karşılaşmaydı Wolfsburg maçı. Ah ne vardı, sezon başında herkesin görüp de Beşiktaş'ı yönetenlerin görmediği transfer hataları yapılmasaydı. Hem paralar boşa gitmez, hem de daha iyi yerlerde olurdu Beşiktaş. Başarı için illa çok para harcamaya, 10.5 numara almaya, çok fazla bilmiş gözükmeye gerek yoktu ki. Cisse Marsilya'ya kaptırılmasaydı, 2-3 tane de ilk 11'in yükünü çekecek futbolcu alınabilseydi şampiyon olmuş kadroya, belki de şu anda gruptan çıkmayı garantileyen bir takım idi Beşiktaş. Bu arada bizden uyarması; Bobo bağıra bağıra kaçıyor. Ya şimdiden istediği para verilip sözleşmesi uzatılsın, ya da ilk isteyenine üçüne beşine bakılmadan satılsın.

Haberin Devamı

Grafite'nin İbrahim Kaş marifetiyle oyundan atılması, iyi oyunuyla Almanları şaşkına çeviren Beşiktaş için iyi değerlendirilemeyen bir piyango gibi oldu. Mustafa Denizli Grafite atılır atılmaz vakit geçirmeden Tabata-Nobre ikilisini derhal oyuna almalıydı diye esastan bir eleştiri getirmek istiyoruz. Çünkü Ekrem ne kadar gayretli olsa da, ceza sahasına girdikten sonra o kadar acemice hareketler yaptı ki, hem bizlerin hem de rakip futbolcuların nevrini döndürdü. Son umut olarak da Şampiyonlar Ligi başladığından beri yanımızda olmayan şans, yine yüzümüze gülmedi. Yoksa 3 puan ile Sabiha Gökcen'e dönmek işten bile değildi.! Neticede Beşiktaş ayağına kadar gelen fırsatı tepmiş oldu.

Haberin Devamı

Bu maçta siyah beyazlı oyuncuların tümü ellerinden geleni yaptılar. Aslına bakarsanız bu maça kadar devam eden kötü gidişte en az suçlu futbolcular. Galiba kapasitelerinin çok üzerinde performans bekledik kendilerinden. Halbu ki futbolculardan daha çok, kendilerini idari ve teknik yönden yönetenlerin eleştirilmesi gerekiyordu. Özellikle Rüştü’ye önceki başarısız sonuçlar sonunda yapılanları hatırladıkça bazılarının yüzlerinin kızarıp kızarmadığını merak ediyorum doğrusu. Teşbihde hata olmaz misali, suçu “zurnanın son deliği futbolcularda” aramayalım lütfen. Aha şuraya yazıyorum, dedeme bile senelik 2-3 milyon euro verseler, tansiyon haplarını avuç dolusu yutar, bastonuyla maça çıkar.

Haberin Devamı

Öte yandan Wolfsburg yardımcı teknik direktörünün, maçın sonlarına doğru Beşiktaş'ın kaçırdığı goller sonrasında Mekke'yi tavaf eden hacılar gibi el açıp “oh çekmesi” gururumuzu okşamadı değil. Gerçi esas teknik direktör de az biraz “peşin satandan, veresiye satana” düşmüştü ya, orasını fazla karıştırmayalım.

İtiraf etmek gerekirse ben bu maçtan iyi bir skor ile dönüleceğini Beşiktaş'ı az çok iyi tanıyan biri olarak tahmin ediyordum. Çünkü ne zaman kaybedecek bir şey kalmadığında, hedeflerden uzaklaşıldığında, Nasrettin Hoca'nın hikayesi misali “Yorgan gitti, kavga bitti” oluyor maalesef Beşiktaş'da. Son bir uyarıda bulunmak gerekirse ilk 30 dakikada gördüğümüz Wolfsburg'un İstanbul'da,yaralı bir aslan gibi çok daha tehlikeli olacağını düşünüyoruz. Diğer taraftan Beşiktaş’ın içinde bulunduğu şu kriz durumunda, Şampiyonlar Ligi'ni 3. olarak bitirmenin başarısızlık olarak görülmemesi gerektiğini de belirtmek isterim.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!