Yılmaz Güney de deÄŸiÅŸirdi

Güncelleme Tarihi:

Yılmaz Güney de değişirdi
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 22, 2005 00:00

12 yıl aradan sonra sinemaya dönmeye hazırlanan Åžerif Gören, ‘DeÄŸiÅŸtim, liberal solcuyum artık. Yılmaz Güney bugün yaÅŸasa o da deÄŸiÅŸirdi’ dedi. Åžerif Gören’in çekeceÄŸi ‘Hacı’nın yazarı ise saÄŸ liberal görüşleriyle tanınan Hürriyet yazarı Cüneyt Ãœlsever. ‘Liberal solcu’ Åžerif Gören’le ‘liberal saÄŸcı’ Cüneyt Ãœlsever iÅŸbirliÄŸinden nasıl bir film çıkacağı ÅŸimdiden merak ediliyor. Ä°ÅŸte bu iÅŸbirliÄŸinin ilk röportajı...Cüneyt Bey, ‘Yol’un yönetmeninin 12 yıl sonra sizin ‘Hacı’ romanınızla sinemaya dönmesini nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?Cüneyt Ãœlsever: Åžerif Bey’le merhabadan öte hiçbir iliÅŸkimiz yoktu. Bir gün aradı ‘Senin romanını sinemaya uyarlamak istiyorum’ dedi. Bende buluÅŸtuÄŸumuzda bu birliktelikten sadece ÅŸeref duyacağımı belirttim.- Yapımcı kim? Kafanızdaki oyuncular kimler? Nerede ve ne zaman çekilecek? Åžerif Gören: Filmin yapımcısı benim. Tabii gücümüzün yetmediÄŸi yerlerde destek olmaları için ortaklar alabiliriz. Kafamızda oyuncular var ama ÅŸu anda söylemek istemiyorum. Senaryo çalışmasına daha yeni baÅŸladık. Filmi romanın geçtiÄŸi Ankara ve Kayseri’de Eylül ayı gibi çekmeyi planlıyoruz.- Åžerif Bey romanda size heyecan veren unsurlar nelerdi?Åž. Gören: Her ÅŸey. ‘Hacı’da Turgut Özal dönemi, Anadolu sermayesinin yükseliÅŸi, komünizmden sonra Batı ile Ä°slam arasındaki medeniyetler çatışmasının Türkiye’ye uzantısı, kısacası Türkiye’nin 80 sonrasında yaÅŸadıklarının bir özetiyle karşılaÅŸtım ve bu benim çok ilgimi çekti.- Peki siz neler bekliyorsunuz filmden?C. Ãœlsever: Tek bir korkum var, o da ‘Hacı’ romanındaki ÅŸizofreni. Yazarken karakterler benim için yaÅŸayan insanlardı. Bu karakterler sinemaya nasıl yansır bilmiyorum. - ‘Akıl Oyunları’ filminde Prof. Nash’in ÅŸizofreni olduktan sonra kafasında yarattığı karakterlerle konuÅŸması aklıma geldi. C. Ãœlsever: Şöyle söyleyeyim. Ben romanlarımı yazdığım dönemde, tek başıma ayrı bir yerde yaÅŸarım. Kabaca bir tabir olacak ama roman yazarken kafayı yiyorum. Hatta romanı yazarken karakterlerimle görüşüyordum. Yani yazarken bildiÄŸiniz tipik ÅŸizofreniye tutuluyorsunuz. Åžimdi bu karakterler o kadar yakınım oluyorlar ki, benim Åžerif’ten bir ricam olacak. Hacı bir roman kahramanı olmasına raÄŸmen aynı zamanda benim yakın bir dostum ve büyüğüm. Tek bir isteÄŸim var ona haksızlık etmesin. - Gerçekten ilginç. Bir de Orgeneral Elektirik’in Çevik Bir olduÄŸu söyleniyor. Karakterleriniz dönemin sembolleri belki de...C. Ãœlsever: Hayatta yoktan hiç bir ÅŸeyin var edildiÄŸine inanmıyorum. Romandaki gibi Türkiye’de orgenerallerin ya da hacıların olmadığını söylemek mümkün deÄŸil.- Mevlana, Yunus Emre, Ömer Hayyam’dan alıntılar var romanda. Hacı kimi temsil ediyor?C. Ãœlsever: Yunus Emre, Mevlana ve Ömer Hayyam, Ä°slam’ın bana hep güzel yüzünü gösterir. Hacı bende güzel yüzünü temsil ediyor. Ama ‘Hacı’, ÅŸu anda Anadolu’da geliÅŸmekte olan yeni bir çizgiyi anlatıyor. Ve bu çizgi burjuvazi. Çok titizlikle savunduÄŸum bir ÅŸey var. Hacı her ÅŸey olabilir ama katiyen Erbakancı deÄŸildir. - ‘Hacı’ ile ilgili tepkiler ya da baskılar oldu mu?C. Ãœlsever: Radikal Gazetesi’ne verdiÄŸim röportajda Türkiye’nin dirliÄŸini ve düzenini bozmaya yönelik beyanlarda bulunduÄŸum iddiasıyla hakkımda iki dava açıldı. Yine ‘Hacı’ ile ilgili CNN Türk’te yaptığım bir açıklama yüzünden yargılandım. Yedi ya da sekiz tane dava var benle ilgili. - ‘Duvarlar yıkılıyor, Sovyetler çöktü siz de deÄŸiÅŸtiniz mi?’ edebiyatı yapmak istemiyorum ama mutlaka deÄŸiÅŸen bir ÅŸeyler vardır. Åž. Gören: Herkes gibi bizde de deÄŸiÅŸimler oluyor. Duvarların yıkılmasından bugüne insanın deÄŸiÅŸmemesi mümkün deÄŸil. Her ÅŸey gibi, devletler gibi insanlar da deÄŸiÅŸiyor. Yalnız şöyle bir durum var ortada, Batı militarist ve emperyalist bir güç haline geldi. Ve karşısında artık komünizm yok. Artık karşısında Ä°slam var. - Åžu anda savaşı veren Ä°slam mı diyorsunuz yani?Åž. Gören: Hayır. Türkiye’de Irak savaşına karşı çıkma oranı %80’lerdeydi. Bu %80’in tamamıtabii ki kökten Ä°slamcılar deÄŸil. Sonuçta Batı ile DoÄŸu arasında bir sorun var. Onlar rahat rahat nükleer silah üretirken sizin üretmenize engel olmaya çalışırlar. Kimse çıkıp ‘Sizde niye var?’ diye sormuyor. - Bu kadar seneden sonra sinemaya döndüğünüz romanın yazarı saÄŸcı liberal, ilginç deÄŸil mi?Åž. Gören: Ben de liberal solcuyum.- Sayın Gören, yanlış duymadım deÄŸil mi? ‘Yol’un yönetmeni liberal solcuyum diyor...Åž. Gören: Evet...- Åžerif Bey ÅŸu anki düşünce yapınızla eskiyi karşılaÅŸtırır mısınız?C. Ãœlsever: ‘Liberal solcu oldum’ diyor, daha ne desin.- Peki eskiden hatalı gördüğünüz yönleriniz var mıydı diye sorayım?Åž. Gören: Vallahi dönemsel olarak hatalı görmem. Çünkü hepimiz gençtik, hepimiz Türkiye’nin deÄŸiÅŸimi ve halkın refahı için uÄŸraşıyorduk. Yine aynı ÅŸeyler için uÄŸraÅŸacağız. Sinemacı da bir anlamda siyasetçidir. - Cüneyt Bey, Åžerif Gören gençlik yıllarınızda sizin için ne ifade ediyordu ?C. Ãœlsever: 16 ile 24 yaÅŸ aralarında hem komünist hem de ‘ate’ idim. Marx’ın bütün eserlerini okudum, hatta Marksizm ile ilgili doktora dersi aldım. Ondan sonra epistemolojiye kafayı taktım. Bilim felsefesini okuduktan sonra da büyük bir metamorfozdan geçip Müslüman oldum. Son 15 yıldır Elhamdülillah Müslüman’ım ve liberal saÄŸcıyım. Türkiye’de çok az insan kullanıyor ama ben inatla kullanıyorum ‘SaÄŸcıyım’. Ortak payda ne dersen? Hep özgürlüğü ve maÄŸduru savundum. Yılmaz Güney dizi çeker miydi- Eski bir tartışma ama mutlaka anlatmadıklarınız vardır. ‘Yol’un Yılmaz Güney filmi denmesine neden ses çıkartmadınız?Åž. Gören: Çıkartmadım diye bir ÅŸey söz konusu deÄŸil. Yılmaz Güney hakkında yasak vardı. ‘Yol’ ve Yılmaz Güney hakkında konuÅŸamıyorduk. Filmler her zaman yönetmenlerindir. Ben o dönemde açıklamada bulunamadığım için bu öyle kaldı. - Yılmaz Güney ÅŸu anda hayatta olsaydı ne yapardı?Åž. Gören: Belki bir senaryo yazardı, ben de çekerdim.- Belki de dizi çekiyor olurdu...Åž. Gören: Mutlaka kamera arkasında olmayı seçerdi.-Peki düşünce açısından. Åž. Gören: Onu bilemem. Çünkü deÄŸiÅŸen dünya içersinde kimse aynı kalamaz. Yılmaz Güney de aynı kalamazdı.- Yoksa o da liberal solcu mu olurdu?Åž. Gören: Olabilir, bilemeyiz. O siyasi anlamda sol düşünceye sahipti ama solun da bir sürü fraksiyonları vardı. Yılmaz Güney de bir sürü sol fraksiyon içinde dolaÅŸtı. Hayatta olsaydı belki kendi siyasi partisini kurmuÅŸ olurdu.Mevlána filmi çektim Nurcuları da çekerim- Biraz da romanın Nurcu boyutuna deÄŸinelim...C. Ãœlsever: DeÄŸme Nurcular dediler ki: ‘Biz bu konulara dikkat etmemiÅŸtik.’ Çünkü romanda Bediüzzaman’ın iktisadi görüşlerini de inceledim. Belki bu konularda uzman bir arkadaÅŸ senaryoya yardımcı olabilir. Benim çok samimi düşüncem ÅŸu: Ä°slami düşünce sistematiÄŸi içerisinde bugünü en iyi yakalayan Nurcu cemaati. Hatta Bediüzzaman’ın biraz Karl Marx ve Max Weber’e yakın bir yaklaşımı var. - Åžerif Bey, Nurcu cemaatini yansıtabilecek misiniz?Åž. Gören: Benim de bu konularda yıllarca okuyarak edindiÄŸim birçok bilgi oldu. Hatta zamanında Mevlána filmi de çekmiÅŸtim. Benim Ä°slam’la bir kavgam yok.- SaÄŸcı liberal bir yazar. Sosyalist kimlikli bir yönetmen... C. Ãœlsever: Ben bu durumu artı olarak görüyorum. Mesela ben bu filmi Ä°slamcı bir yönetmenin çekmesini hiç istemezdim. Çünkü romanın içindeki diyalektiÄŸi yakalamak lazım. Åž. Gören: Türkiye’de mini etekli bir kızla türbanlı yan yana yürüyorsa, bu kitapta da onlar var. Kitabın uzlaÅŸmacı bir tarafı var. Ana teması çatışma deÄŸil. Peki ‘Yol’un yönetmeni Hacı’yı nasıl çeker?’ diyenler olursa..Åž. Gören: Niye çekmesin?C. Ãœlsever: Bu sorunun cevabına halk karar versin. Yılmaz Güney’i ya da Åžerif Gören’i sevmeyenler bile ‘Yol’un deÄŸerini inkár edemiyor. Bu çok önemli bir ÅŸey. Bir yapıt baÅŸarılıysa, onun deÄŸerini bu millet veriyor. Dünya zaten ters görüşlerin, zıtların birliÄŸi. Bunlar yönetmen deÄŸil ‘Güldürükçü’- ‘Amerikalı’dan sonra neden 12 yıl film çevirmediniz?Åž. Gören: Birçok projem vardı ama olmadı. Bir de her ÅŸeyde olduÄŸu gibi Türkiye’de sinema da deÄŸiÅŸime uÄŸradı. Sinemada popüler kültürün yarattığı kiÅŸiler ve reklam sektörü egemen oldu. Sadece kendi isimlerini devam ettirmek için sinemayı bir kampanya aracı gören bu insanlarla iÅŸbirliÄŸi yapamadım. - Son dönemde tüm maddi olanaklara raÄŸmen büyük sinemasal hatalar yapılıyor. Åž. Gören: Promosyon bombardımanına uÄŸrayan halk, etki altında kalıp saçma sapan filmlere gidiyor. Bunların yaptığı filmler suya yazı yazmaktan öteye geçmez. Bana göre bu dönem de kapanıyor. Bu sene biter. Topluma karşı sorumluluÄŸu olmayan sinemacıların uzun süre yaÅŸaması söz konusu deÄŸil. - Hırsız Var, Hababam Sınıfı Askerde filmlerini izlediniz mi? Bunlar eÄŸlencelik film denilip eleÅŸtiri kabul etmiyorlar...Åž. Gören: Ä°zliyorum. Hiçbirisi iÅŸe yaramaz. Topluma karşı hiçbir sorumlulukları yok. EÄŸlendirmek için de film yapılır ama sadece komedi çekmekle yürümez bu iÅŸ. Komedi de olsa topluma karşı bir sorumluluk hissedip çekersin. ‘Kaka kiki...’ Ben bunlara ‘Güldürükçüler’ diyorum. Bu insanların hiç mi toplumsal geliÅŸmiÅŸlikleri yok? Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!