Yıldız Kenter'in 17'lik partneri

Oyunculuğa nasıl başladınız?         �

- 9 yaşımda kendi isteğimle Gaye Sökmen Ajans’a kaydoldum ve bir reklam filmiyle oyunculuğa adım attım. “Belalı Baldız”, “Sevgili Dünürüm”, “Mert ile Gert” ve “Sıkı Dostlar”da rol aldım. şansım yaver gitti, bu işe gönül vermiş insanlarla çalışma fırsatı buldum. Dizi yaparken hep bir tiyatro oyununda rol almayı hayal ettim ve sonunda bu da gerçekleşti. Küçük yaşta oyunculuğa başlamam ve Pera Güzel Sanatlar Lisesi’nde tiyatro eğitimi almamın da bunda etkisi vardır tabii.        �

* “Kraliçe Lear”da usta tiyatrocu Yıldız Kenter ile aynı sahneyi paylaşıyorsunuz. Nasıl geldi bu teklif?

- Yazın Londra’ya gittim ve orada bir müzikal izledim. 12 yaşındaki bir çocuk sahnede üç saat boyunca müthiş bir performans sergiliyordu. Ben de kendi kendime bizim ülkemizde neden yok bu yaşta sahneye çıkan diye düşündüm. Döndüğümde “bu oyunda oynamalıyım” diye hırs yapıp seçmelere katıldım. 148 kişi arasından seçildim. Henüz 17 yaşındayken Yıldız Kenter ile çalışmak çok büyük şans. Onu tanıdıktan sonra bir kez daha “ıyi ki oyunculuğu seçmişim” dedim.

YILDIZ HANIM’A HAYRAN KALDIM    �

* Oyundan ve rolünüzden bahsedebilir misiniz biraz?

- Yıldız Kenter’in yönettiği iki kişilik bir oyun... Yıldız Kenter’in canlandırdığı Jane karakterine tamamını kadınların oynayacağı oyunda Kral Lear’ı canlandırması için teklif geliyor. Çok heyecanlanıyor, kabul ediyor. Ama bakıyor ki ezberi eskisi kadar iyi değil, ölmüş bir arkadaşının kızından, yani Heather’dan yardım alıyor. Oyunun esas konusu, jenerasyon farkından doğan çatışmalar.

* Oyunda sizi en çok ne etkiledi?

- Yıldız Hoca’nın oyunda bir sahnesi var. Amuda kalkıyor ve bunu hiç zorlanmadan rahatlıkla yapıyor. Umarım onun yaşına geldiğimde ben de sahnede onun gibi olabilirim.

* Yıldız Kenter ile aranızda hakikaten ciddi bir jenerasyon farkı var. Bu durum çalışırken sıkıntı yarattı mı?

- Aslında ben günümüz ergenleri gibi değilim. Küçük yaşlardan beri çok kaliteli insanlarla çalışmış olmanın getirdiği bir şey sanırım. Kendimi sorgulamayı öğrendim. Dolayısıyla hiçbir sıkıntı yaşamadım.

* Peki ufukta bir dizi projesi var mı?

- Hayır, şu anda öyle bir şey yok. Tabii ki iyi projeler olursa değerlendiririm.

BU HAYATI BEN SEÇTİM

* Örnek aldığınız oyuncular var mı ?

- Örnek aldığım isimler arasında ilk sırada Haluk Bilginer ve Sumru Yavrucuk geliyor. Haluk Abi’den öğrendiğim o kadar çok şey oldu ki... Sumru Yavrucuk da benim defterime “Hayatının iki prova, bir kayıttan ibaret olmamasını ve bu ışığını tiyatro sahnesine de taşımanı diliyorum. Her zaman rüzgarın olacak bir ablan var yanında” yazmıştı. Çok duygulanmıştım. Bana çocuk muamelesi yapmayıp ciddiye aldılar ve bana çok şey kattılar.

* “Belalı Baldız”da Nurgül Yeşilçay ile oynuyordunuz. Onun oyunculuğunu beğeniyor musunuz, kendinize örnek aldığınız isimler arasında mı?

- Evet, o zamanlar öyleydi. Küçüktüm ve “Keşke onun gibi olsam” diyordum. Ama bir süre sonra, “Örnek alsam da ben bambaşka bir insanım onlar bambaşka” dedim. Birini örnek alırsanız, onun gibi olmaya başlarsınız. Ben kendi yolumu çizmek istiyorum.

* Küçük yaşta tanınmanın olumsuz tarafları oldu mu?

- Hayır, ben bundan hiç şikayetçi olmadım. Bu hayatı ben seçtim, getirdiklerine de olumlu bakıyorum. Negatif anlamlar yüklemiyorum hiçbir şeye...