Yeni evli kızımıza tüyo-Susmak yenilmek değildir

Güncelleme Tarihi:

Yeni evli kızımıza tüyo-Susmak yenilmek değildir
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2005 18:05

Haberin Devamı

                           - Nasıl gidiyor evlilik?

- Daha bir şey anlamadık Serdar abi, 15 gün oldu...

Çok yeni evli olduğu ‘nasıl gidiyor’ sualine ‘daha bir şey anlamaDIK’ diye iki kişilik cevap vermesinden belli zaten. Evlilik ona, zamanla, ‘iyi gidiyor abi’, sonra ‘eh işte’, derken ‘idare ediyoruz’ ve nihayet ‘n’apacaksın be abi, evlilik işte, ite kaka gidiyor’ dedirtecektir nasılsa...

Soruyor:

- Sen kaç senelik evlisin Serdar Abi?

- Kaç yaşındasın sen?

- 24

- Senin yaşından fazla diyelim...

- Yapma ya!

- Maşallah de!

*

Susmak kaybetmek midir? diye soruyordu Elif Aktuğ. (Akşam-Pencere, 26 ekim)

Konu farklıydı ama ben, gelin kızla aramızda geçen konuşmayı hatırladım. Devamını:

- 25 sene nasıl geçer Serdar abi?

- Göz açıp kapayana kadar...

- Kavgasız dövüşsüz?

- Sesini bile yükseltmeden!

- Bir sırrı vardır herhalde?

- Birçok sırrı vardır herhalde. Ben, bizim formülü biliyorum ancak.

- Nedir?

- Bir defa muhabbet. Sevdiğine her zaman ‘seven gözlerle’ bakmayı öğren. Onun güzelliklerini, güzel huylarını görerek bak; kusurlarını, yüzündeki kırışıklığı, ufaklı büyüklü hatalarını görerek değil. Onlara bile severek bak...

- Muhabbet!

- Sevgi! Eros, Philos, Agapè...

- He?

- Birbirinizin kusurunu değil, güzelliğini görmek için bakın yani!

- İkincisi?

- Susmak!

- Susmak mı?

- Son sözü söylemeye çalışmamak! Zaten o son sözü HİÇ SÖYLEMEYİN!

- Anlamadım!

- Son söz, geri dönüşü olmayan sözdür. Kırıcı sözdür. Karı koca kavgasında ‘kazanan taraf’ yoktur. Evlilik kaybeder. Ufak tefek tatsızlıklar olur elbet. Susmak yenilmek değildir. Sinirliyken, gerginken konuşmayın. Susun! Zaten beş dakika sonra, ne kadar boş bir kavga olduğunu fark edip kendiniz güleceksiniz inan. Peki, demekten, susmaktan, sen haklısın demekten gocunmayın. Sonra...

- Sonra?

- Sonra, unutun. Sürdürmeyin tartışmayı, gerginliği. Küçük atışmalar, ufak tefek kızgınlıklar olur, HEMEN unutun. Önce siz unutun. Unuttuğunuzu belli edin. Ve şu alışkanlığı edinin karşılıklı: İlk fırsatta konuyu değiştirin, bir bahane bulup ‘hiçbir şey olmamış gibi’ devam edin...

- Anlamadım?

- Bir örnek verelim istersen. Herhangi bir konuda küçük bir anlaşmazlık oldu evde diyelim. Söyleyeceğimizi usturubuyla söyledik, kırmadan, ve sustuk. Sessizliği bu sefer ben bozayım, bir bahane bulup: “Geçen gün Murat’a rastladım, Mine’yle bir akşam gelmek istiyorlar”. Karşıdaki topa girecek hemen: “Aslında bizim bir gitmemiz lazım ama... Arayayım da cumartesi gelsinler!” Mevzu değişmiş, ilişki normale dönmüştür bile...

- Hassas dengeler be Serdar Abi! Başka?

- Severek bakmak ve susmayı bilmek! Hele bu iki dersi belleyin de...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!