Siz hiç güneÅŸlenen Japon gördünüz mü

Güncelleme Tarihi:

Siz hiç güneşlenen Japon gördünüz mü
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 29, 2010 10:22

Uzmanlar uyarıyor. Cilt kanserleri vakaları tüm dünyada tırmanış gösteriyor. Önümüzdeki 10 yılda cilt kanserleri en yaygın hastalıklardan biri olacak. Çünkü küresel ısınmayla birlikte güneşin zararlı etkisi artıyor. Peki siz hiç güneşlenen Japon gördünüz mü? Göremezsiniz, çünkü.....

Haberin Devamı

İŞTE O GÖRÜNTÜLER (WEB TV)

JAPON TURÄ°STLER GÃœNEÅžE HİÇ ÇIKMIYOR   Â

cigdemisler@hurriyet.com.tr

ABD ve Avrupa'da cilt kanser oranları, Uzakdoğu toplumlarından çok fazla. Avrupalı beyazların güneşlenme tutkusu, cilt kanserinin çok hızla artmasına yol açıyor. Oysa Uzakdoğu ülkelerinde güzellik anlayışının temelinde beyaz cilt var. Güneşten korundukları için de cilt kanserine yakalanma oranları çok daha düşük.

Avrupa ve ABD toplumunun büyük bölümünü oluÅŸturan beyaz ırkta, cilt kanser oranı, tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 36-45’ini oluÅŸturuyor. Latinlerde bu oran yüzde 4-5, Asyalılarda, yüzde 2 ila 4 arasında. Siyah ırkın toplandığı Afrika'da ise yüzde 1-2 oranında.Â

Dr. Özgür Göknel, Japon kültüründe yüzü pudra ile bembeyaz hale getirilmiş kadınlara dikkati çekiyor. Japonların beyaz teni güzellik şartı kabul ettiklerini belirten Göknel, bu bakış açısı nedeniyle özellikle Japon kadınların güneşten korunmaya çalıştığını söylüyor.

Haberin Devamı

Hiç sahilde güneşlenen, güneşin ve denizin tadını çıkaran bir Japon hatırlıyor musunuz? Uzakdoğulu turistlere güneşli ülkelerde rastladığınızda hiçbirinin güneşi çıkmadığını ve mutlaka şemsiyeyle güneşten korunduklarını görürsünüz.

Çiğdem İŞLER yazıyor
hurriyet.com.tr

Cilt özellikleri de güneşten kaçma nedeni

Japonların bronzlaşmaktan kaçmalarının bir nedeni de cilt özellikleri. Dr. Özgür Göknel, özelliklerinden ötürü Japonların ciltlerinde kolay lekelenme yani kolay ve hızlı pigmentasyon meydana geldiğini söylüyor. Ciltteki bu lekelenme onları kötü ya da çirkin göstereceği için güneşe çıkmıyorlar. Bu da Japon toplumunu kanserlerden koruyor.

Avrupa’da ise bronzlaşma, güzellik algısı ile paralel. Solgun kuzey ırkı, güneşle birlikte renkleniyor ve görsel olarak daha çekici hale geliyor. Tabii bu güneş tutkusu cilt kanserlerini artırıyor.

Kozmetik ürünler de farklı

Güneşle olan ilişki, kozmetik ürünlerde de kendini gösteriyor. Japon kadınlar kozmetik ürünler arasında, en çok ciltte leke açıcı kremleri tercih ediyor. Avrupa’da ise güneş kremi kullanımı fazla. Ayrıca otobronzantlar ya da terrakota gibi cildi bronz gösteren kozmetikler de en çok rağbet gören ürünlerden.

Konuya cilt tipleri açısından da yaklaşmak gerekiyor. Bunun için dünyada en çok kullanılan yöntem Fitzpatrick skalası. Bu skalada 6 farklı cilt tipi bulunuyor. 1975’te yapılan tanımlamaya göre:

Haberin Devamı

Tip 1: Hiç bronzlaşmayan ancak feci halde kızaran ya da yanan, çok açık renk cilt tipi
Tip 5 ve Tip 6: Koyu ten rengi ya da siyah ırk. Bu gruplar ultraviyole hasarına karşı çok dirençli.

Cilt rengi açıldıkça UV hasar riski katlanarak artar. Ancak bu cilt tipini tanımlama sistemi Japonlara uygun değil. Japonlara özel farklı bir tanımlama yapıldığına dikkat çeken Dr. Göknel, Kawada cilt klasifikasyon sistemi adlı bir yöntemden bahsediyor.

Japon cildi ultraviyoleye karşı beyaz ırktan daha dirençli

Bu klasifikasyonda, UV-B ile ortaya çıkan kızarıklık, geç bronzlaşma ile UV-A ile ortaya çıkan hızlı bronzlaşma durumu göz önüne alınıyor. Bu cilt klasifikasyonu sadece Japon toplumuna uygun. Japon toplumu, Fitzpatrick 3, Fitzpatrick 4, Fitzpatrick 5 olarak kabul ediliyor. Bu da ultraviyoleye karşı beyaz ırktan daha dirençli olduğunu gösteriyor.

Ciddi cilt kırışıklıkları ise Japonlarda beyaz ırktan yaklaşık 10 yıl sonra, yani 50’li yaşlarda belirgin olmaya başlıyor. Bu da cilt tipi ne kadar esmer yani Fitzpatrick sayısı ne kadar yüksek ise cilt kanserinden ve kırışıklıktan o kadar korunulacağını gösteriyor.

Toplumların beslenme alışkanlıkları da farkı belirginleştiriyor. Japonlar öğünlerinde yeşil çay ve soya fasulyesini eksik etmezler. Yeşil çayda bulunan ve vücut için mucizevi etkiler gösteren EGCG (epigallokateşingallat) ile soyada bulunan genistein bileşikleri, cildi ultraviyole hasarından koruyor. Bu bileşikler aynı zamanda cildin yaşlanmasını önlüyor, cilt kanserinden koruyor.

Sonuç olarak cilt rengi ne kadar açık, bronzlaşma ne kadar geç ise kanser riski o kadar yüksek. Bu nedenle cilt kanserlerinden en kolay korunma yolu yazın SPF değeri en az 30 olan güneş kremlerini kullanmak ve mümkün olduğunda az güneşe çıkmak.

Japon toplumunda bazı genetik yatkınlıklar cilt kanseri görülme riskini artırıyor ancak bu tür cilt kanserlerinin ultraviyole ile bağlantısı yok. Diğer bir ifadeyle güneşe çıkılmadığı halde cilt kanseri olan bir Japon'da genetik bir yatkınlık aranır. Bu yatkınlık özellikle P53 gen mutasyonlarında görülür ve nadir bir durumdur.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!