Kanser hastalarına ‘Kantaron Otu’ uyarısı

Güncelleme Tarihi:

Kanser hastalarına ‘Kantaron Otu’ uyarısı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2006 11:30

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Canfeza Sezgin, son günlerde kantaron otunu kanser tedavisinde kullanan, kullanmak isteyen hasta sayısının hızla arttığını söyledi.

Kantaron otu içinde insan vücudunda bir çok kimyasal olayı başlatan çok sayıda aktif madde bulunduğuna dikkat çeken Doç.Dr. Sezgin, “Bu ot kanser dahil pekçok hastalığın tedavisinde kullanılan bazı ilaçların etkinliğini, ve tedavi edici özelliğini azaltıyor. Bu ilaçların etkinliğinin bozulması hastalar için tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu tür hastalar kantaron otu kullanmamalı” dedi.

Onkoloji uzmanı Doç.Dr. Sezgin, kantaronun, bindebirlik otu, kan otu, kılıç otu, mayasıl otu, yara otu veya kuzu kıran olarak çeşitli isimler verilen Hypericum perforatum L. isimli bitki olduğunu belirtti. Bu bitkinin depresyon ve iltihabi hastalıkların tedavisinde etkili olduğunu ve geleneksel tedavilerin başında geldiğini kaydeden Doç.Dr. Sezgin, son zamanlarda kitle iletişim araçlarında bu otun kanser tedavisinde yararlı olduğuna ilişkin yayınlanan haberlere dikkat çekti.

Bu haberlerin ardından kanserli hastaların kantaron otunu kullanmak isteyip kendilerine danıştığını, pekçok hastanın ise doğrudan kullanmaya başladığını kaydeden Doç.Dr. Sezgin, “Kanser ile ilişkili olarak yapılan hücre ve hayvan çalışmaları, kantaron otunun akciğer, karaciğer, meme, mesane, mide, over ile serviks kanseri, lösemi ve bazı beyin tümörlerinde kanser hücrelerini öldürdüğü ve kanserin damarlanmasını engellediğini gösterilmiştir. Bu nedenle de günümüzde kanserin tedavisinde kullanılması ile ilişkili olarak yoğun olarak araştırmalar yapılmaktadır. İnsanlarda yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Bu konuda ileriki yıllarda daha net olarak bilimsel bir yorum yapılabilecektir. Fakat bu süreç içerisinde hastaların bir kısmının bu bitki ürünlerini hiçbir yan etkileri olmadığı düşüncesi ile yaygın olarak kullanacakları düşünülürse en azından hastaların bazı konularda dikkatli olmalarını öneririm” diye konuştu.
Kantaron otu içinde insan vücudunda birçok kimyasal olayı başlatan çok sayıda aktif maddeler bulunduğunu belirten Doç.Dr. Sezgin şu uyarılarda bulundu:

“Bu maddeler birçok ilacın metabolizmasını ve etkinliğini değiştirip şiddetli yan etkilere neden olabiliyor. Kantaron otundan elde edilen ürünlerin kullanılması, doğum kontrol haplarının etkinliğini azaltarak istenmeyen gebeliklere neden olabilmektedir. Bazı kalp ilaçlarının etkinliğini, organ nakli hastalarında kullanılan bazı ilaçların etkisini azaltarak organ reddine neden olabilmektedir. Bazı depresyon ilaçları ile birlikte kullanıldığında şiddetli reaksiyon gelişmesine, kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların etkinliğini azaltarak tedavi edici yararlarının azalmasına yol açabilmektedir, Kolesterol düşürücü ilaçların ve bazı ülser ilaçlarının metabolizmasını değiştirebilmektedir. Bu ilaçların etkinliğinin bozulması hastalar için tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle yukarıda bahsedilen tedavileri alan hastaların kantaron otu kullanmamaları ve bu konuda hekimlerine danışmaları gerekir.”

Öte yandan Doç.Dr. Sezgin, kantaron otunun yan etkilerinin az olmasına rağmen (yüzde 2.5), çoğunlukla mide-bağırsak sistemi rahatsızlıkları, uykusuzluk, yorgunluk ve alerjik cilt döküntüleri gibi reaksiyonlara neden olabildiğini vurguladı. Kantaron otu kullanan açık tenli hastaların, güneşte kalmamalarını, yaşlıların güneşli havalarda gözlerinin hassasiyetinin artması nedeniyle güneş gözlüğü kullanmalarını önerdi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!