Yamyamların dansı...

Güncelleme Tarihi:

Yamyamların dansı...
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 06, 1997 00:00

Devrim SAĞIROĞLU
Haberin Devamı

BOYNUNA yağlı ilmek geçirilmiş bir futbol adamı, ‘‘Yamyamların dansı''nın sonucunu bekliyor her gün. Her gün de değil, her saat, her dakika. Fokur fokur kaynatılmış kazan; tuzu biberi ekilmiş, patatesi içine atılmış şekilde, ağırlayacağı insan konusunda hayli sabırsız.

Ve bu ortamda, başarılı olmaya çalışıyor adam. Olmalı.. Olmalı ki, darağacında sallandırılmasın, yamyamların ağzını şapırdatmasın !

Mesleki tecrübesi, edindiği birikim, bitirdiği okul ve kursların hiç önemi yok. Çünkü, böyle şeylere değer vermiyoruz, hiçbir kurs bitirmeyenin, tavsiyeyle, milli futbol takımına antrenör olduğu bir ülkede yaşıyoruz.

Hoşgörüyü, kendi anlayışımıza uyarsa gösteriyor, sabrı ise eşimize dostumuza uygulayıp, ‘‘manevi torpil'' yapıyoruz.

SIFIRDAN YETİŞTİ

Yılmaz Vural, mesleğinde bilgili, kendini sıfırdan yetiştirmiş bir teknik adam. Ama, her maç onun için işkence. Trabzonspor, kupa şampiyonu Kocaeli'ni deplasmanda farklı yendi, bu hafta rahat. Ya önümüzdeki, ya bir sonraki hafta ne olacak? Ya UEFA kupası? Antrene ettiği takım hiç mi yenilmeyecek, hiç mi başarısız sonuç almayacak ?

Hakkında her gün ‘‘Gönderiliyor. Bileti kesiliyor'' şeklinde haberler yayınlanan bir insanın duyduğu sıkıntıyı, stresi, bunu yaşamamış olanlar anlayabilir mi?

Mustafa Denizli, Fatih Terim'den Avrupa Şampiyonası finallerine katılmış bir milli takım devraldı. Bize sunacağı ‘‘Paris bileti'' yerine, bir temiz hava aldık. Kim ne dedi? Kim göndermekten bahsetti?

BİRAZ İNSAF

Eleştiri yapalım ama, biraz insaflı olsun lütfen. Magazin programlarında, kendileri ve temsil ettikleri camiaya yakışmayan davranışlarda bulundukları zaman, uyaralım. Tekrarında, en ağır yazıları yazalım.

Ne var ki, bunların dışında onları, mesleki yaşamlarında somut verilere bakarak değerlendirelim. Yoksa, zayıf ve korumasız ortamda yakaladıklarımıza, ‘‘Bir darbe de biz indirelim'' diyerek değil..

Antrenörleri, ‘‘günlük yaşamaya mahkum'' insanlar olmaktan, ancak bu ‘‘vicdani muhasebeyi'' kendi kendimize yaparak kurtarabiliriz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!