Bu film sinemaya gözü kara bir patron kazandırdı

Güncelleme Tarihi:

Bu film sinemaya gözü kara bir patron kazandırdı
Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2003 02:19

İki yıl önce bir akşam yemeğinde film yönetmeni Yusuf Kurçenli, reklamcı arkadaşı Nesteren Davutoğlu'na fikir danışmak için yeni projesi Gönderilmemiş Mektuplar'ı anlattı. O konuşma sekiz ay boyunca sürdü, Davutoğlu bu sürede yavaş yavaş kendini projenin tam ortasında buldu.

Filmin yönetmeni ve başrol oyuncuları belliydi. Ama parayı bulacak olan asıl patron henüz ortada yoktu. Kadir İnanır'ın ‘‘Senaryonun her sayfasında gözyaşım var. Hemen başlayalım. N'olur’’ dediği film için Davutoğlu kendisini ortaya koydu ve yönetmenin bütün itirazlarına rağmen kendi deyimiyle filmin içine sızdı.

Türkan Şoray'la önceden tanışıyorlardı ama Nesteren Davutoğlu'nun Kadir İnanır konusunda endişeleri vardı. Onu rahatlatan yine Türkan Şoray oldu. ‘‘Kadir'in içinde bir çocuk vardır, sen bakma sert göründüğüne’’ demişti. Nesteren Hanım yine de tereddütlüydü: ‘‘İnşallah Kadir'le uyumlu çalışırız.’’ Film için gereken paranın bir kısmı Eurimages'dan sağlandı. Çekim için Amasra seçildi. Amasra Kadir İnanır'ın fikriydi. Davutoğlu'na göre Amasra, 20 yıl sonra yeniden karşılaşan ve aslında birbirini unutmamış iki aşığın açmazları için biçilmiş dekor: ‘‘Yalıyar, uçurum, Bizans kalesi, Ceneviz köprüsü, büyük dalgalı hırçın deniz, tarih, coğrafya. Film boyunca Amasra da kendi rolünü oynadı.’’

LANET OLSUN BE SİZE

Yönetmen Yusuf Kurçenli bunun bir kış filmi olmasında ısrarlı. Aralık ayında sabah soğuğunda oyuncular konuşurken ağızlarından buhar çıkmasın diye buzlu su içiyor. Yemeklerde çikolata, katı yumurta, helva ve pekmez... Öğleyin Öğretmenevi'ndeki sıcak yarım saatin ardından koşa koşa sete dönülüyor. Kadir İnanır'ın forsu çok büyük. Bir yerden bir yere büyük bir kalabalık eşliğinde gidiliyor.

Sette statü, apolet yok. Patronun bile hükmü geçmiyor. Çekim sırasında konuşan, kadraja giren herkes azarlanıyor. Kadir İnanır hep zamanında hatta zamanından önce hazır. Türkan Şoray ise öyle makul ve uyumlu ki. ‘‘Şunu yapmam’’ dediği şeyler oluyor ama bunlar da mantıksız değil.

Herkes filme bir şey katıyor. Herkesten yaratıcılık fışkırıyor. Bunun sırrı yönetmen Kurçenli'de. Hem otoriter, hem olgun. Bir tek mezarlık sahnesinde yönetmen hırçınlığı yapıyor. Mezara konan çiçekleri küçük bulduğunda ‘‘Bunlar ne! Lanet olsun be size! Niye kontrol etmiyorsunuz!’’ diye avaz avaz bağırıyor.

Nesteren Davutoğlu bu ilk film deneyiminin notlarını Gönderilmemiş Mektuplar/ Görmedikleriniz başlığında bir araya getirdi. Bu notlar kare kare filmin çekim serüvenini anlatıyor:

Kadir'in sesiyle bir düşten uyandım sanki: ‘‘Her balık bir film karesi olsa, bu üşümez balıkçılar bir film bitirmişler midir bu gece?’’

Hálá hesaplıyorum, gerçekten bitirmişler midir acaba?

Ve de güzel bir film olmuş mudur?

Siz ne diyorsunuz?

SAKALLI ARTİZ OLMAK İSTİYOR

Ekip kasabalıların çok büyük ilgisiyle karşılaştı. Ancak çekim ekibinin en sadık izleyicisi Sakallı'ydı. Çenesinde bir tutam sakalı olan bu köpek nereye gitseler peşlerinden gitti. Sakallı kadraja girmek için ne yapıp edip, üçüncü katta yapılan çekimlerde bile oradaydı. Ama en şaşırtanı müzikhol çekimleri sırasında artık oraya da nasıl girdiyse onu ud kutusunda uyurken bulmak oldu.

SULTAN EN BAŞINDAN BERİ SABIRSIZDI

‘Yüreğimizi koyduğumuz bu filmle seyircimize doya doya sevgiyi, aşkı yaşatacağız. Özledikleri tatları bulacaklar. Seyircimizle buluşacağımız, kucaklaşacağımız günleri sabırsızlıkla bekliyorum.’

TÜRKAN BİR MELEKTİR

Yapımcı Nesteren Davutoğlu'nun Türkan Şoray'la tanışıklığı yirmi yıl önce birlikte çalıştıkları SOS Çocuk Köyleri projesine dayanıyor. Yapımcısı ‘‘Türkan bir melektir’’ diyor sanatçı için. Filmin hazırlık çalışmalarında saatlerce Gülfem'i (filmdeki karakter) tartıştılar Şoray'ın evinde. Kestaneli pasta ve viski hiç eksik olmadan.

KENDİLERİNİ Mİ OYNADILAR?

Gönderilmemiş Mektuplar birbirine aşık iki insanın 20 yıl sonra yeniden karşılaşmalarını konu alıyor. Seyircinin hep birbirine yakıştırdığı Kadir İnanır'la Türkan Şoray da bu filmle, beyaz perdede 20 yılı aşkın bir süre sonra yeniden buluşuyor. Yapımcı Nesteren Davutoğlu çekimler süresince ikisinin arasında tarif edilmemiş bir 'birbirini tamamlama' halini seyrettiğini söylüyor: Film boyunca birbirlerini o kadar kolladılar ki senaryoyla gerçek hayat arasında böyle bir paralellik kurmamak mümkün değil. Zaten Kadir İnanır kendisini sıkıştıran bir gazeteciye 'aramızdaki aşktan da öte bir şey' diye yanıt verdi.

KADİR İNANIR AĞADIR

Davutoğlu, Kadir İnanır'ı medyadan tanımakla yakından tanımanın çok farklı olduğunu söylüyor: ‘‘Göden!’’ Bu onun sevince başka, kızınca başka tonla söylediği özel bir söz. Kadir İnanır sorunu olana destek olur, ağadır, efendidir. İşini çok ciddiye alır. Gelişi uzaktan hissedilir, ekibe takılır, dozunda şakalaşır.

HER AKŞAM RAKI, BALIK VE MEZE

Kadir İnanır'ın her akşam balık-rakı-meze masası oldu Martı'da. Kadir Abisi, Hoşafçı'nın dişlerini yaptıracak kadar bir fon yarattı her gece gittiği bu dükkanda. 2002 yılbaşı akşamı, çekimler başlayalı bir hafta olmuş, ekip yeni yıl kutlamasında. Birileri havai fişek attı. Nesteren Davutoğlu denizin üstünde ateş izlerinin dağılmasını seyretmeye dışarı çıktı. Belediye Başkanı Ali ve karısı Ayşegül de oradalar. Zaten onlar da ekipten.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!