Tutkulu bir aşka ihtiyacım var

Güncelleme Tarihi:

Tutkulu bir aşka ihtiyacım var
Oluşturulma Tarihi: Aralık 29, 2009 01:00

Oryantal olarak tanıdığımız Asena, sahneye geçiş yaptı, şarkıcılığa soyundu.

Haberin Devamı

 ASENA FOTOĞRAFLARI

Oryantal olarak tanıdığımız Asena, şarkıcılığa soyundu. Bir süre önce “Hint Kumaşı” adını verdiği maxi single’ını çıkaran ve “Dansözlüğün bir sonraki adımı Sibel Can olmak” diyen Asena, bu çalışmayla birlikte içindeki seksi kadının da uyandığını söylüyor.

Bunca zamandır nerelerdesiniz? Birden kayboldunuz ortalıktan...
- Aslında kaybolmadım. Çıkacak bir yer yok. Sağ olsunlar gazinoları bitirdiler, gece kulüpleri artık insanların çocuğunu alıp gidebileceği bir yer olmaktan çıktı. Televizyonlar da artık sadece dizilere yükleniyor, eğlence programları yok. Doğal olarak ben de hiçbir yere çıkamıyorum.

Peki ne olacak bu işin sonu?
- Televizyonların dizi furyasını biraz geri çekip, diğer insanlara da yol açması gerektiğini düşünüyorum. 

Oryantal, jüri üyeliği, “Buzda Dans”ta yarışmacı olmak... Daha başka yapmayı planladığınız iş var mı?
- Yok ama zaten yaptığım işlerin hepsi birbiriyle bağlantılıydı. Bir tek “Çarkıfelek” vardı farklı olan...

Neden “Çarkıfelek”e evet dediniz? Sonuçta ikinci planda kalacağınız bir işti o...
- İş teklifi MED Yapım’dandı. MED Yapım benim ilk çıktığım zamanlarda da yanımda olan bir şirkettir. “Buzda Dans”ta çalışmıştık birlikte, sonra da bu teklif geldi. Kaldı ki hakikaten dansçıların çıkabileceği bir alan yok ve biz de hayatımızı sürdürmek zorundayız. Çok da güzel bir teklifti, kabul ettim. Benim yerimde kim olsa kabul ederdi. 

“Hint Kumaşı”nı çıkarmaya nasıl karar verdiniz?
- Dansözler sonradan Sibel Can oluyorlar. Ben 40 dakika sahnede dans ediyorum, insanlar bana doyamıyor. Fotoğraf çektirip, konuşmak istiyorlar. Bu durum uzadıkça 40 dakikalık sahnem 1,5 saat oluyor. “Zaten bu kadar sahnede kalıyorum, bir de buna şarkı ekleyeyim” diye düşündüm sonunda...

HUYSUZ VİRJİN GİBİ OLACAĞIM

Sesinizi beğeniyor musunuz?
- Evet, beğeniyorum. Ben çoğunlukla yabancı şarkı dinlerdim. Türkçe hiç söylememiştim. O yüzden ilk zamanlar beceremedim. şan hocalarına gittim. Tabii ki Pavarotti gibi yüce bir ses olmaya niyetim yok. Ne çok iyi, ne de çok kötü, orta kararda bir şey olsun bana yeter. 

Hiç sahne programı yaptınız mı?
- Hayır, hiç sahne almadım henüz. Çok heyecanlıyım. ınsanları oynatıp eğlendirmek istiyorum. Yani 2010’a solist olarak gireceğim. Klip çekildi. Müzikler bitti. Bir tek sahne kaldı. 

Tabii eleştirecek insanlar sizi. Buna hazırlıklı mısınız?
- Eleştirsinler hiç önemli değil. Ama eleştiriler iyi niyetli olursa seviniyorum, haince olanlarına ise sinirleniyorum. Çünkü ben çıkarken şuyum, buyum demiyorum. 

Sibel Can gibi mi olacaksınız?
- Sibel Can’ın yolundan gidebilirim ama onun yaptığını yapmayacağım. O benden farklı. Hitap ettiği kitle, söylediği şarkılar, sesi çok farklı. Benimki biraz daha muzip olacak.

Sahneden ona buna sataşmak istediğinize göre biraz Huysuz Virjin gibi olacaksınız siz...
- Evet... 

Yaptığınız işlerde çok tutkulusunuz değil mi?
- Evet ama hırsım zarar verecek şekilde değil. 15 yıl önce aştım çoğu şeyi. Ben hayatımda yeni bir dönem açtım. ınsanlar para kazandıklarında kendim kazanmış gibi mutlu olan biriyim.

İÇİMDEKİ SEKSİ KADIN UYANDI

Bu arada siz bir “Asena tarzı” getirdiniz oryantale...
- Bana “Türkiye’de beğendiğiniz dansçı var mı?” diye soruyorlar. Bana benzeyen dansçıları neden beğeneyim ki! Benim beğeneceğim dansçının bana “Bravo” dedirtmesi lazım.

Son derece seksi bir dans sunmanıza rağmen yüzünüzde hep ciddi ve sert bir ifade var ya... ışte sizin farkınız bu bence.
- Bu arada sert hareketlerimi biraz yumuşattım. Çünkü çok soğuk durduğumu söylediler. Zaten bir süre sonra insan seksi olmak istiyor. ıçimdeki seksi kadın uyandı.

Madem içinizdeki seksi kadın uyandı, özel hayatınıza da yansımıştır bu...
- Nerede hata yapıyorum bilmiyorum ama erkekler benden korkuyor. Halbuki ben dünyanın en romantik kadınıyım.

Aşk neler öğretti bugüne dek size?
- Ben aşk kadınıyım. Bir zamanlar “Aşk yoktur” diye atıp tutan bendim. şimdi o lafların hepsini yutuyorum. Benim tutkulu bir aşka ihtiyacım var. Yanımdaki adam bana kendini hissettirmeli. Ben kişilik olarak ne kadar güçlüysem o benden 100 kat daha güçlü olmalı. Böyle bir adam ne yazık ki yok. şu an görüştüğüm kimse yok diyemem. Sonuçta ben de sağlıklı bir kadınım ve görüştüğüm insanlar var. Ama al birini vur ötekine! Maço bir adam bekliyorum. “Maço” diyorum, “Seni döven adam mı istiyorsun” diyorlar. Maço demek o değil ki! Güçlü, kendini hissettiren bir
adam olmalı.

Siz de sert bir kadınsınız. O maço erkek size “şunu yapmayacaksın” derse ne olacak?
- O adamın benim iyiliğimi düşündüğüne inanmam lazım. O zaman onun dedikleri bana batmaz. Ben erkeğin kadından iki adım önde olduğuna inanıyorum.

Haberin Devamı

HİÇBİR ERKEK İÇİN AĞLAMAM

Haberin Devamı

Aşık Asena nasıl biri?
- Aşık olunca iyi, duygusal ve anaç biri oluyorum. Ona her şeyimi veririm ama bir hatada da silerim. Bugüne dek hiçbir erkek için ağladığımı hatırlamam. Onun aşkından da ölsem, ondan ve aşkından daha önemliyim ben...

İşte mi daha tutkulusunuz aşkta mı?
- İşte daha tutkuluyum. Bir şey de daha tutkuluyum ama onu söyleyemem!

Çocuğunuz olsun istiyor musunuz?
- ıstiyorum ama şimdi değil. Ona da zaman biçtim. ıki-üç sene şu assolistliği yaşamak istiyorum.

Diyelim ki hayatınızın aşkını bulamadınız. Sperm bankasından çocuk yapar mısınız?
- Hayır. O çocuğa bir baba istiyorum çünkü...

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!