Türkiye'de bağış kültürü var mı?
Güncelleme Tarihi:
Bir yanda Osmanlı’dan kalma kadim vakıf kültürü, bir yanda “hayırseverlik endeksinde” son sıralarda olan bir ülke. Cevabı zor ama üzerine düşünülmesi gereken bir konu.
Vakıf kültürünün başlangıç noktası üst düzey yöneticilerin, bürokrat ve diplomatların kendi şahsi kaynaklarını bağış yoluyla tahsis etmeleri olsa da, vakıfların zamanla toplumsal amaçlara yönelmesi bu kültürü de dönüşüme uğratmıştır. Bugün yaygın olarak tanınan etkili vakıflardan biri olan Darüşşafaka da hikayesinin kaynağını bu köklü geçmişten alarak sürekliliğini korumayı başaranlar arasında yerini almıştır.
Uzun zamandır süregelen yardım etme kültürüne rağmen bugün Türkiye, araştırma hayırseverlik sıralamasında sonlarda yer alıyor. Bunun nedenlerini sorguladığımızda ise karşımıza güven ve maddiyat sorunları çıkıyor. Poltio’nun “sivil toplum kuruluşlarına bireysel bağışı artırmak için neler yapılabileceği” konulu araştırması bu sonucu ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 29’u bağış yapmak için “yaratılan toplumsal faydaların açıklanmasını” bekliyor. Sivil toplum kuruluşlarına neden bağış yapmadıkları sorulduğunda ise katılımcıların yüzde 35,7’si maddi imkanı olmadığını, yüzde 33.4’ü ise sivil toplum kuruluşlarına güvenmediğini söylüyor.
Bağışlar Darüşşafaka'ya
Bu veriler Türkiye’nin bağış konusunda atması gereken adımlar olduğunu gösteriyor. Sosyal Bağış Hareketi, Türkiye’de bireysel bağış ile sivil toplum bilincini uyandırma amacı taşıyan girişimlerden biri. On beş ay boyunca her ay bir STK’nın sosyal medya üzerinden tanıtıldığı hareketin üçüncü STK’sı Darüşşafaka Cemiyeti oldu.
154 yıldır bağışçılarının desteğiyle yaşamları eğitimle değiştiren Darüşşafaka Cemiyeti annesi veya babası hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz çocuklara parasız ve yatılı eğitim veren kurum, yıllardır eğitim aracılığıyla dokunduğu yaşamları değiştiriyor. Darüşşafaka’nın bağışçıları arasında pek çok ünlü isim bulunuyor. Peki bu isimlerden hangisinin bağışçılar arasında olduğunu biliyor musunuz?