Türkçe çok zor bir dil

Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi'nde gerçekleştirilen konserde Norah Jones, yaklaşık 4500 kişiye seslendi. Aldığı sayısız Grammy ödülleriyle de başarısını kanıtlayan Jones'un konserini arkadaşımız Ezgi Başaran izledi.Çarşamba gecesi Harbiye Açıkhava sahnesinde iki saate yakın şarkı söyleyen, piyano ve gitar çalan Norah Jones, siyah üstüne beyaz puantiyeli tişört ve jean'den oluşan kıyafeti, rimel dışında makyajsız haliyle o kadar sadeydi ki, üçüncü şarkıdan sonra misafir sanatçı Matt Ward tarafından seyircilere takdim edilinceye kadar kimse onu tanımadı. Türkçe'nin çok zor bir dil olduğunu söyledi ama "Islık çalamıyorum" derken hiç zorlanmadı.
Onunla tanışmak için konserden bir saat önce sahne arkasındaydım. Öyle iddiasız, öyle utangaç ve öyle küçüktü ki aramıza katıldığını fark etmedim bile. Hatta ayağına bile basmış olabilirim. Ben "Pardon" dedim, o, "Merhaba, ben Norah" dedi. Son derece sıradan, siyah üstüne beyaz puantiyeli bir tişört, jean ve siyah parmak arası terlik giymişti, gözlerine rimel sürmüş, başka da makyaj yapmamıştı. Herhalde daha hazırlanmadı filan diye düşündüm ama sonradan sahneye çıktığında anladım ki sahne kıyafeti de buymuş. Parmak arası terliklerini siyah topuklu ayakkabılarla değiştirmekten başka bir şey yapmamıştı. Tanıtımdan, gazetecilerle yapılan böyle zorlama buluşmalardan pek hoşlanmadığını biliyordum. Fotoğrafının çekilmesini de sevmiyormuş meğer. "Sultanahmet'te biraz dolaştım, biraz dinlendim. Zaten 6 yıl önce İstanbul'a İlhan'ın (Erşahin) grubuyla gelmiştim" dedi, iki-üç imza dağıttı ve kayboldu.

Sevgiliye cilveli bir bakış
Yarım saat sonra Handsome Band adlı kendi orkestrasıyla tekrar sahneye çıktı ve konsere onu beş yıl önce dünya çapında ünlü birine dönüştüren "Come Away With me" şarkısıyla başladı. Beşinci şarkı için piyanosunun başına geçtiğinde, sekiz yıldır birlikte olduğu basçısı Lee Alexander'la yanyana gelmişti. Acaba o bakışı yakalar mıyım diye gözlüklerimi taktım ve evet başardım. Rüzgarla bir o yana bir yana savrulan saçlarına hakim olamayarak gayet cilveli bir bakış attı, Alexander da bir süre ona bakıp gülümsedi. O sırada söylemekte olduğu şarkının sözleri aynen şöyleydi: "Gece evde yalnızken, saate bakıyorum, sen yoksun. Buna engel olamıyorum. Seni görmem gerekiyor."
Konser boyunca çeşitli aralıklarla dostlarına vefa borcunu ödedi. "Bu şarkıyı İlhan'la yazmıştık. Bütün konserlerde söylemiyoruz ama burada söyleyelim istedim" dedi. "Bu şarkıyı ne zaman söylesem ortak dostumuz Arif Mardin'den başka bir şey düşünemiyorum. Bu şarkıyı albüme koyma fikri de onundu" dedi. Sözünü ettiği parça "My Dear Country" yani Norah Jones’un belki de tek politik şarkısı. Bush hükümetini Amerikan halkının yüreklerine sürekli korku salmakla eleştiriyor. Zaten Norah Jones’un önümüzdeki seçimlerde Barack Obama’nın başkan seçilmesini istediği biliniyor.
Norah Jones, sekiz yıldır orkestarın basçısı Lee Alexander'la birlikte.