Türk halkından özür diliyorum!
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2005 22:41
Bir kere bu benzine zam numarası (yoyo derler buna ekonomistler) artık sıktı. Üç kuruş indir, on kuruş bindir, iki indir, bir on daha bindir... Bindir, bindir, nasılsa sesi çıkmıyor milletin! Ama son olarak cep telefonuna gelen zam delirtti beni. CEP TELEFONLARINDA % 20’YE VARAN VERGİ ARTIŞINDAN DOLAYI, TÜRK HALKINDAN ÖZÜR DİLİYORUM.
İlk cep telefonumu nasıl aldığımı anlattım size. Hürriyet’in dış haberler müdürüydüm, bir sabah asansörde Genel Yayın Yönetmeni (Ertuğrul Özkök) ile karşılaştım, en kızgın anında bile sesini yükseltmez, insana kırıcı bir laf etmez, ama morarır. Bu sefer de bayağı bir mordu.
- Bütün gece seni aradım, ulaşamadım!..
- Evdeydim ama...
- Cep telefonun yok mu senin?
- Yok!
- Bugün al!
Aldım. Tuğla boyutunda bir Panasonic’ti. O günden bugüne 3 veya 4 tane değiştirmek zorunda kaldım. Küçük, kapaklı telefonum mutfak örtüsüyle ikinci kattan silkelenince aldığım, sonununcusu da bir ay kadar oldu – öğlen toplantılarında Oktay (Ekşi) Abi’nin yeni telefonuyla tokuştura tokuştura – ruhunu teslim etti.
Yenisini alacağım, paraya kıyamıyorum. Karımın eski telefonunu hortlatmam gerekti. Siemens Müzesi’nin peşinde koştuğu bir model. Özkök’ün, Oktay Abi’nin alaylarına mahzar olmak bir yana, arada bayılıyor, kapandığını anlamıyorum, arayan ulaşamıyor bana...
Bir tane alacağız mecburiyetten... dedim mi ben, bilinki o gece, o mala ZAM GELİR bizim memlekette, ŞAŞMAZ!
Vaki değildir, ‘Şunu almayı düşünüyorum’ deyip de zamlatamadığım.
(Aksi de görülmüştür. Para kazandığım daha doğrusu maaş almaya başladığım günlerdi, taksitle bir buzdolabı almaya cesaret ettim. 8 bin lirı mıydı, 80 bin lira mıydı, unuttum... Ve ertesi gün, Ergenekon’dan bugüne Türk ekonomi tarihinde ilk defa beyaz eşya ürünlerinin... FİYATI DÜŞTÜ! Satıcı firma Nuh dedi peygamber demedi, bana post mortem indirim yapmayı reddetti. O gün, bugündür... Türkiye’nin o büyük markasına illet olurum!)
Kimin aklına gelirdi ki, dünyada ve Türkiye’de cep telefonu düşerken, aklına gelebilen tek maliye politikası vergileri arttırmak olan AKP Hükümeti, kakalama vergisini ve öteleme vergisini arttırıp fiyatlara % 12.5’luk zam yaptıracak!
En acısı da, hükümetin (takiye yalan anlamına da gelir mi acaba?) bu zammı millete yutturmak için ‘LÜKS TÜKETİM MALLARINDA VERGİ ARTIŞI’ diye pazarlaması.
Havyar, parfümler, elmaslar ve kıymetli taşlar, kürk, revolver ve tabancalar... amenna, lüks tüketim; ama cep telefonunu, hele hele insanların eşkiya sakalıyla gezdiği ve ceset gibi koktuğu bir memlekette ‘traş malzemesi ve deodorant’ niye ‘lüks’ oluyor anlamadım!
Bu arada, ‘Müslüman Demokrat’ iktidar, aynı vergi paketi içinde, bir başka LÜKS TÜKETİM MADDESİNE uygulanan vergileri de ÇAKTIRMADAN yükseltti, bilmem fark ettiniz mi?
‘POŞETTE SATILAN MUZIR KİTAP, GAZETE VE YAYINLAR’
- Bütün gece seni aradım, ulaşamadım!..
- Evdeydim ama...
- Cep telefonun yok mu senin?
- Yok!
- Bugün al!
Aldım. Tuğla boyutunda bir Panasonic’ti. O günden bugüne 3 veya 4 tane değiştirmek zorunda kaldım. Küçük, kapaklı telefonum mutfak örtüsüyle ikinci kattan silkelenince aldığım, sonununcusu da bir ay kadar oldu – öğlen toplantılarında Oktay (Ekşi) Abi’nin yeni telefonuyla tokuştura tokuştura – ruhunu teslim etti.
Yenisini alacağım, paraya kıyamıyorum. Karımın eski telefonunu hortlatmam gerekti. Siemens Müzesi’nin peşinde koştuğu bir model. Özkök’ün, Oktay Abi’nin alaylarına mahzar olmak bir yana, arada bayılıyor, kapandığını anlamıyorum, arayan ulaşamıyor bana...
Bir tane alacağız mecburiyetten... dedim mi ben, bilinki o gece, o mala ZAM GELİR bizim memlekette, ŞAŞMAZ!
Vaki değildir, ‘Şunu almayı düşünüyorum’ deyip de zamlatamadığım.
(Aksi de görülmüştür. Para kazandığım daha doğrusu maaş almaya başladığım günlerdi, taksitle bir buzdolabı almaya cesaret ettim. 8 bin lirı mıydı, 80 bin lira mıydı, unuttum... Ve ertesi gün, Ergenekon’dan bugüne Türk ekonomi tarihinde ilk defa beyaz eşya ürünlerinin... FİYATI DÜŞTÜ! Satıcı firma Nuh dedi peygamber demedi, bana post mortem indirim yapmayı reddetti. O gün, bugündür... Türkiye’nin o büyük markasına illet olurum!)
Kimin aklına gelirdi ki, dünyada ve Türkiye’de cep telefonu düşerken, aklına gelebilen tek maliye politikası vergileri arttırmak olan AKP Hükümeti, kakalama vergisini ve öteleme vergisini arttırıp fiyatlara % 12.5’luk zam yaptıracak!
En acısı da, hükümetin (takiye yalan anlamına da gelir mi acaba?) bu zammı millete yutturmak için ‘LÜKS TÜKETİM MALLARINDA VERGİ ARTIŞI’ diye pazarlaması.
Havyar, parfümler, elmaslar ve kıymetli taşlar, kürk, revolver ve tabancalar... amenna, lüks tüketim; ama cep telefonunu, hele hele insanların eşkiya sakalıyla gezdiği ve ceset gibi koktuğu bir memlekette ‘traş malzemesi ve deodorant’ niye ‘lüks’ oluyor anlamadım!
Bu arada, ‘Müslüman Demokrat’ iktidar, aynı vergi paketi içinde, bir başka LÜKS TÜKETİM MADDESİNE uygulanan vergileri de ÇAKTIRMADAN yükseltti, bilmem fark ettiniz mi?
‘POŞETTE SATILAN MUZIR KİTAP, GAZETE VE YAYINLAR’