Terim'i harcamayın

Güncelleme Tarihi:

Terimi harcamayın
Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2009 00:00

2006 Dünya Kupası finaline damgasını vuran İtalyanlar’ın ünlü savunma oyuncusu, Alpler’de buluştuğu Cengiz Semercioğlu’na, “Fatih Terim benim tarzıma yakın bir hoca... O, her zaman ‘imparator’dur” dedi.

SON Dünya Kupası finalinde Zidane’a kafa attıran, 2001’den bu yana Inter forması giyen Marco Materazzi ile hiç olmayacak bir yerde, Avrupa’nın en yüksek noktasına kurulan futbol sahasında buluştuk...
Ne işiniz var orada demeyin...
Bizi buluşturan Pirelli...
Hem Avrupa’nın en yüksek noktasına kurulan futbol sahasında mücadale edeceğiz hem de yeni kış lastiği Snow Control’ü test edeceğiz.
Materazzi’nin arabasına binmek yürek ister! Kar, tipi dinlemeden deli sürüyor arabayı...
“Aslında çok iyi sürücü değilimdir” cümlesi bitmeden viraja arabayı kaydırarak sokuyor, gaza yüklenip patinaj çektirerek yola devam ediyor...

Kendisini severim

Hemen futbola getiriyorum sohbeti...
Fatih Terim Türk Milli Takımı’ndan ayrıldı, duydun mu...
Duymak ne kelime ayrıntı veriyor;
- Evet biliyorum, bu akşam Ermenistan karşısında son maçına çıkıyor, sonra Türkiye’yi bırakacak...
- Sence nasıl bir hoca Terim?
- Ben kendisini severim, benim tarzıma yakın bir hocadır. Hırslı, kendine güvenen bir teknik direktör.
Spor giyinmiş Materazzi, üzerinde kot mont ve tişört var ama vitesi değiştiren sağ elindeki pırlanta yüzüğü göz alıcı...
Üç tam tur pırlantanın birleşiminden oluşmuş bir yüzük var parmağında...
Sol bileği gümüş künye, gümüş yüzüklerle daha ucuz vaziyette...
“Lükse düşkün değilim” diyor. “Benim de arabam bu model, siyahı”...
Karda gittiğimiz araba Fiat 500 model mini bir araba...
“Bakkala giderken bunu kullanıyorsundur tabii” diye geçiriyorum içimden...

Renk katardınız

O anlatmaya devam ediyor;
- Biliyorum Terim sizi Dünya Kupası’na götüremedi, ben de buna çok üzüldüm ama bundan dolayı Terim’i harcamayın... O, Türkiye’yi Dünya Kupası’na götürmese de her zaman ‘imparator’dur... İtalya’da bile hala öyle anılıyor.
- Yeniden yurt dışına transfer olacağı söyleniyor Terim’in? Hatta İtalya’ya gideceği bile konuşuluyor.
- Bizde de iki dönemi var Terim’in. Fiorentina’da gerçekten çok başarılıydı ama Milan’da olmadı. İtalya’da ya da bir başka Avrupa Ligi’nde her zaman bir takım çalıştırabilir Terim, bu kimse için sürpriz olmaz.
- Türkiye’nin Dünya Kupası’nda olmamasını nasıl değerlendiriyorsun...
- Türkiye katıldığı turnuvalara renk katan bir takım. Oyunuyla, hocasıyla, seyircisiyle sıradan bir takım değil. Keşke Güney Afrika’da olsaydınız, eminim oraya da renk katardınız.
- İtalya’nın şansı ne Dünya Kupası’nda?
- Biz grupta iyi maçlar oynadık. Bizim takım çok iyi, Lippi çok tecrübeli bir hoca. Bu yüzden İtalya Güney Afrika’da yine final oynayacaktır. Son Dünya Şampiyonu olarak bu turnuvanın da en iddialı takımı İtalya’dır...

Emekli olsam da bana O KAFAYI soracaklar

MATERAZZI’ye “Zidane’a attırdığın kafa unutulur mu?” diye sormamak olmaz elbette... Hazırcevapmış da... Hemen yapıştırıyor yanıtı;
- Bu soruyu ne zaman soracaksın diye bekliyordum. Bana Dünya Kupası finalinin oynandığı 2006 Temmuz’undan beri hep bu soru soruluyor, korkarım yıllar sonra emekli olduktan sonra da sorulmaya devam edecek...
Öğle yemeğini yiyip geldiği gibi helikopterle Alp Dağları’nın zirvesinden Milano’ya uçuyor Materazzi.
Bir not da kadın futbolseverler için verelim... Futbolcu olarak yolun sonuna geldi ama hala yakışıklı Materazzi... Ama aynı yaştaki takım arkadaşı Orlandoni ondan yakışıklı haberiniz olsun...

Artık Fenerbahçeliyim

MATE RAZZI’nin başımızı döndüre döndüre karlı pistte attırdığı araba turu bitiyor.
İtalya Model Milli Takımı bizi bekliyor. Birbirinden güzel 10 kız maç yapacak, biz de Materazzi’yle oynayacağız.
Hava -10 derece, zemin buzlu, futbol oynamaya müsait değil...
“Siz takılın” diyor kızlara...
10 kız iki gruba ayrılıp futbol oynarken, Inter’in 3’üncü kalecisi Paolo Orlandoni hakemlik yapmaya başlıyor.
Bense Materazzi’nin Türkiye’den hiç teklif alıp almadığını merak ediyorum.
“Hayır hiç ciddi teklif gelmedi futbolculuk kariyerim boyunca? Bundan sonra da gelmez zaten, 36 yaşındayım artık. Futbolcu olarak olmadı ama belki günün birinde hoca olarak gelirim Türkiye’ye” yanıtını veriyor. Tam bu sırada soğuk havayı ısıtacak soruyu patlatıyorum
- Türkiye’de hangi takımı destekliyorsun?..
Tereddütsüz; “Galatasaray” diyor... Sonra bir süre duruyor ve peşine ekliyor;
“Ama bu yıl Fenerbahçe”...
Bu kadar soğuğun üzerine tam buz kesiyorum...
“Bundan dolayı cinayet işlenir Türkiye’de” diyorum, “Neden bu değişikliği yaptın?”
- Biliyorum aradaki rekabeti... Ben yıllarca Galatasaray’ı destekledim. Ama şimdi Fenerbahçeliyim. Bunun nedeni futbol kalitesi ya da başka bir şey değil, tamamen arkadaşlık. Bir arkadaşımdan dolayı artık Fenerbahçeliyim.
- Kim bu arkadaşın?
- Dos Santos... Onun yüzünden F.Bahçe’yi destekliyorum, Galatasaraylılar kızmasın bana...
- Arkadaşın mı Dos Santos...
- Evet, çok iyidir ama lafın gelişi değil gerçekten iyi bir insandır. Bu yüzden çok severim kendisini. Hem arkadaşlık hem de futbolcu olarak Fenerbahçe’ye çok şey katar.
Galatasaraylı Materazzi, Fenerbahçeli olmuş! 3200 metrede öğrenmek şok etkisi yaşatıyor tabii bünyede...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!