Terim'e vefa göstermeliyiz

Sinan Kaloğlu, Avrupa'da futbol oynayarak hayallerini gerçekleştirdiğini belirterek, "Her futbolcunun hayalinde olduğu gibi, benimde hayalimde Avrupa'da oynamak vardı. Nitekim de ben bunu gerçekleştirdim. İlk defa yurt dışına çıktım, tabii ki benim için de pek kolay olmadı. Avrupa'nın en iyi liglerinden bir olan Alman ligine transfer olmuştum, benim için büyük bir tecrübe oldu diyebilirim. Her futbolcu bu cesareti gösteremez. Ama ben bu cesareti gösterip Avrupa'da bir yer edindim. Bence, hangi takımda ne oynadığın değil, takıma ne katkı yaptığın, hangi takımda kendini ne kadar hissettirdiğin önemli. Bochum'a ilk transfer olduğumda bir sakatlığım vardı. Onu kısa sürede atlattıktan sonrada takımda kendime yer buldum. Başarılı maçlarda çıkarttığıma inanıyorum. Zaten o zamanda bir ara milli takıma seçilmiştim. Fakat orada devre arasında takımda yapılan sistem değişikliğinden sonra takıma giremez oldum ve oynayabileceğim bir takım olarak da Vitesse'ye transfer oldum" dedi.

Henüz uyum sorununu atlatamadığını ifade eden Kaloğlu, "Tabii ki uyum sorununu henüz atlatamadım. Biraz Almanca, biraz İngilizce olarak takım arkadaşlarımla konuşmaya çalışıyorum. Ama henüz istediğim gibi bir konuma gelemedim. Zaten kısa süre öncede Hollandaca dil kurslarına başladım. Almanya ve Hollanda'nın futbol kültürü ile bizim Türk futbol kültürümüz arasında çok farklı. Ama ne olursa olsun buna alışacağım" diye konuştu.

Başarılı futbolcu Sinan, "Kısa süre önce Hollanda yazılı basınında, Vitesse'nin seni ara transfer döneminde satış listesine koyacağı yazıldı. Bu konu hakkında ne diyorsun?" sorusuna ise, "Yazılıp çizilenlere ben de çok şaşırdım. Zaten kulübüm de yaptığı açıklamada bunun doğru olmadığını söyledi. 'Mutsuz olan Sinan gitmek istiyor' denildi, ama öyle de değil. Bu kanıya nasıl vardılar bilemiyorum. Ben burada başarılı olduğumu düşünüyorum ve de kendimi ispatlamak için buraya geldim. Onun için şimdilik ayrılmayı düşünmüyorum. Vitesse iki yıldır beni çok istiyordu. Beni takıma katabilmek için de büyük fedakarlıklar yaptı. Bu büyük fedakarlıkları yapan bir takım beni satmak ister mi, inanmıyorum" yanıtını verdi.

Hedefinin, Vitesse'de kendini ispatlayarak daha büyük takımlara transfer olmak olduğunu vurgulayan Sinan, "Benim amacım, daha büyük takımlara transfer olabilmek için kendimi burada ispatlamak. Bunun için Vitesse'yi başarıya giden bir basamak olarak görüyorum. Bunu Vitesse kulübü de biliyor. Önce Avrupa'da kendimi kanıtlamak istiyorum. Gerçekten ismimden söz ettirip daha büyük bir takıma transfer olmak istiyorum. Kariyerim açısından bu benim için çok önemli" şeklinde konuştu.

"Takım arkadaşlarınla ara sıra dil tartışmalarının olduğu iddiası doğru mu?" sorusuna da Sinan, "Hayır, değil. Tak aksine tüm takım arkadaşlarım bana her konuda yardımcı olmaya çalışıyorlar. Takımımız çok genç bir takım. Yaş ortalamalarına saktığınız da 21 veya 22'yi geçmez. Ben aynı zamanda onların bir abisi konumundayım. Ara sıra bana Hollandaca söylenen kelimelerden yanlış anlaşılma olabiliyor. Onun içinde zaten Hollandaca dil kurslarına gidiyorum" şeklinde yanıtladı.

Bursa'dan ayrılıp Avrupa'ya gittiği için pişman olmadığını sözlerine ekleyen Sinan Kaloğlu, "Her Türk futbolcusunun Avrupa'ya transfer olması kolay olmuyor. Ben iyi bir futbol oynadığım için buradayım. Avrupa, kolay kolay Türkiye'den futbolcu transfer etmiyor. Ben Avrupa'ya transfer olan Türk futbolcular arasında yer almışsam, bu benim için büyük bir başarıdır. Biz futbolcuların, bir de futbol sonrası yaşamı var. Ben burada yabancı dil, Avrupa kültürünü, mentalitesini ve profesyonelliği daha çok öğreniyorum. Açıkçası bir çok konuda daha çok tecrübe sahibi oluyorum. Avrupa bana tecrübe konusunda bir çok şey kazandırıyor" dedi.

Sinan ayrıca Türkiye'de bulunan ailesini, arkadaşlarını ve oradaki futbol atmosferini çok özlediğini sözlerine ekledi.

"İlerleyen yıllarda Türkiye'de yeşil sahalara dönmeyi düşünüyor musun?" şeklindeki soruya ise Sinan şu yanıtı verdi:

"Neden olmasın, tabii ki olabilir. Şartlar neyi gerektirir ne olur, onu şu anda bilmem mümkün değil. Son on yıla baktığınızda çok takım değiştirdim, çok sabit kalamadım açıkçası. Aslında sabit kalmayı çok istedim. Fakat elimde olmayan nedenlerden dolayı bu gerçekleşmedi. Bunu için gelecekte ne olur, onu şu anda bilemem."

A Milli Takım'ın Dünya Kupası'na gidememesini de değerlendiren Sinan, "Aslında, Milli takımımızın başarısız olduğunu söylemek doğru olmaz. Çok şanssız maçlarımız oldu. Mesela Estonya'da bırakılan iki puan ve ondan sonra evimizde Belçika'ya karşı kaybedilen puanlar bizim gruptan çıkmamızı engelledi. Şans da bizim yanımızda olmayınca her şey olumsuz gelişti" diye konuştu.

Görevinden istifa eden teknik direktör Fatih Terim ile ilgili olarak ise Sinan, şunları söyledi:

"Fatih hoca, bence Türk futboluna ilkleri yaşatan kişidir. Bana göre de görevini başarıyla yerine getirmiştir. Bir çırpıda eleştirilmek kolay değil. Açıkçası eleştirilmesine ben şaşırıyorum. Türkiye'de hocalar çok büyük baskı altındalar. Avrupa'da bu baskı yok. Fatih hoca, Türk futboluna olumlu olarak çok şeyler katmıştır. Bizler ona vefa göstermeliyiz."

A Milli Takım'ın başına yerli bir teknik adam gelmesinden yana olduğunu belirten Sinan Kaloğlu, "Ben her zaman yerli olmasından yanayım. Çünkü Türk futbolcusunun dilini anlayan yerli hocalar daha önemlidir. Türk futbolcusu ile Avrupalı futbolcu arasında büyük bir mantalite farkı var. Bizler gerçekten çok duygusalız. Bunu hem Almanya'da hem de burada gördüm. Türk futbolcusu için para pul önemli değil. İyi bir konsantrasyon ve iyi bir motivasyon ile çok iyi oynayabilir. Yani duyguları ile birlikte yürekten oynar. Ama Avrupalı futbolcular öyle değil. Bu nedenle bizim dilimizden ve halimizden daha iyi anlayabileceği için yerli hocanın olmasından yanayım" dedi.

Teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ın Bursaspor'da başarılı bir grafik çizdiğini sözlerine ekleyen Sinan, "Ertuğrul hocayı çok seviyorum ve de başarılı buluyorum. Son zamanlarda Türkiye'de en iyi başarılı çıkışı yapan teknik direktörlerden bir tanesidir. Her gittiği takımın çıtasını yükseltip, başarılara imza atmıştır. Gittiği her takımda her futbolcusuna bir değer vermiş ve ona bir hedef çizmiştir. O hedefi de o futbolcu yakalamıştır. Sezon başında Bursaspor'a transferim için kendisiyle birkaç kez görüşmelerim oldu. Kısmet böyleymiş, olmadı. Bursaspor ile çok iyi zamanlarım geçmiştir. Onları kolay kolay unutamam. 'Bursalı Sinan' lakabını bana Bursasporlu taraftarlar takmıştır. Onların en büyük hediyesi bana bu olmuştur" diye konuştu.