Tatil bitiren teklif

Güncelleme Tarihi:

Tatil bitiren teklif
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2017 12:33

“Poyraz Karayel”de canlandırdığı Zülfikar’la ekran fenomenlerinden biri olan Celil Nalçakan, yine bir Kanal D dizisiyle seyirci karşısına çıkıyor. Nalçakan’ın Hayati adlı başkomiseri canlandırdığı “Hayati ve Diğerleri” bu akşam ilk bölümüyle ekranda.

Haberin Devamı

◊ Kısa bir aranın ardından “Hayati ve Diğerleri” ile ekrana dönüyorsunuz. Neler söylemek istersiniz?
- “Poyraz Karayel” bittikten sonra yazın sinema filmi çektik. O bitince de ufak bir tatile çıktım. Tatildeyken İrfan (Şahin) abi aradı. “Ben okuyunca çok sevdim, senaryoyu sana da bir göstereyim” dedi. Çok sevdim projeyi, o nedenle “Poyraz Karayel”den sonra uzun bir ara verme gereği duymadım. Hemen sete çıktık.

◊ Nasıl biri Hayati? Sizden dinleyelim.

- Hayati çok başarılı ve disiplinli bir başkomiser... Ödülleri, dereceleri, muhtelif kahramanlıkları var. İkircikli diye bir sürgün karakolunu adam etmesi için görevlendiriliyor. Başta bu durumdan hiç memnun değil çünkü zor bir karakol... Ama görev neticede... Ve başına türlü komik olaylar geliyor akabinde. Bir annesi var, onu sürekli evlendirmeye çalışıyor. Bir de dayısı var, tatlı su kurnazı, küçük çaplı dolandırıcılıklar yapan bir karakter.

◊ Yayınlanan tanıtımlarda ekibin sıcaklığı hissediliyor... Setteki durum nedir peki?

- Ekibin bir kısmıyla daha evvelden de tanışıyorduk. Tanışmayanlarla da çabuk kaynaştık. İyi bir ekip olduk. Keyifli bir ortamımız var. Zaten bu da seyirciye geçiyor bir şekilde. Kötüsü de, iyisi de geçiyor. Samimiyetimizi anlayacaklarını düşünüyorum.

Tatil bitiren teklif


BEŞİKTAŞ BÖYLE DEVAM ETSİN BEN MAÇ İZLEMESEM DE OLUR

◊ Oyunculuğun yanı sıra yazarlık maceranız da devam ediyor. İçinizdeki yazar nasıl ortaya çıktı?
- Ben evvelden beri yazıyordum zaten boş zamanlarımda, yaşadığım olayların tezahürü olarak. Candaş Tolga Işık bir gün “Yazsana dergiye” dedi. Bir tane yazı yolladım. “Çok başarılı değil ama önümüzdeki ay daha iyi olur” dedi. Bir baktım, daha iyi daha iyi derken bir seneyi atlatmışız. Devam ediyor hâlâ, 16’ncı aya gireceğim Kafa dergisinde.

◊ Televizyon, sinema, dergi derken kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?
- Kendime vakit ayırdığım zamanlarda uyuyorum (gülüyor). Annemi ve babamı görmeye gidiyorum. Onun dışında gerçekten vakit kalmıyor. Bunların hepsi bedenen de ruhen de yorucu şeyler, dolayısıyla bitkin oluyorum. Arzu ettiğim tek şey de uyku oluyor.

◊ Sizin fanatik bir Beşiktaşlı olduğunuzu bilmeyen yok... Maçları istediğiniz gibi takip edebiliyor musunuz?
- Çok üzülerek söylüyorum ki bu sezon hiçbir maça gidemedim. Artık gerek tribün arkadaşlarım gerekse Beşiktaşlı arkadaşlarım sitem etmeye başladı, haklılar da... Ama Beşiktaş’ımız böyle devam etsin, ben maç izlemesem de olur.

◊ Siyah ve beyaz... Bu iki renk sizin için vazgeçilmez. Peki, siz hayatı siyah ve beyaz olarak keskin çizgilerle ayırır mısınız?
- Kimsenin hayatının siyah ve beyaz kadar keskin olduğunu düşünmüyorum. İlla ki zaman içinde bir şeyler yaşıyorsunuz bu hayatta. O andaki öfken seni siyah yapıyor. Ama bir süre sonra o öfke geçtiğinde daha mantıklı düşünmeye başlıyor, “asla affetmem” dediğiniz şeyleri bile affediyorsunuz.

Tatil bitiren teklif



HAYVANLARA SAYGI DUYMAYANLARA TAHAMMÜLÜM YOK

◊ Nelere tahammül edemezsiniz?
- Ben saygısızlıktan nefret ediyorum. Çünkü ben saygılı olmaya çok özen gösteriyorum bu hayatta. Sadece kendini düşünüp insanlara, hayvanlara, özlük haklarına saygı duymayanlara tahammülüm yok. Sadece onu rahatsız ettiği için bir canlıya zarar verebilecek insanlarla işim olmaz benim.

◊ Sizinle ilgili hiç bilmediğimiz bir özelliğinizi bizimle paylaşmanızı istesek, ne söylersiniz?

- Instagram, Twitter sayesinde her şey ortada ve aleni. O yüzden hiç bilmediğiniz bir özelliğim yok.

◊ Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyorsunuz...

- Instagram’ı kullanmayı seviyorum ama az evvel bahsettiğim saygı mevzuunda ileriye gidilmediği sürece... Çünkü eleştiri hepimiz için var ve hepimiz oradan besleniyoruz. Ben de artık 40 yaşına geldim, eleştiri ile hakaret arasındaki farkı görebiliyorum. Tabii bazen üzüyor ama takip ediyorum.

Haberin Devamı

TİYATROYU ÇOK ÖZLEDİM

Haberin Devamı

◊ Sinema filminiz “Poyraz Karayel: Küresel Sermaye” 15 Aralık’ta vizyona girecek. Onun dışında başka projeleriniz var mı?
- Aslında bu sene İstanbul Halk Tiyatrosu’nda yer almayı çok istiyordum. Zaten o bünyedeyim ama yoğunluktan çok mümkün olmuyor haliyle. “Barut Fıçısı”nda olacaktım ama olamadı maalesef. “Azizname”yi çok istedim, onda da olmadı. “Yedi Kocalı Hürmüz”ü istedim, aynı şekilde gene katılamadım. Ama kısmet olursa yazın Cem (Davran) abi ve bir de bir oyuncu arkadaşımızla bir oyun yapmayı, sezona hazırlamayı düşünüyoruz. Uzun zaman oldu, çok özledim, çok istiyorum tiyatro yapmayı.

Sende bir şey var, kalmak ister misin?

◊ Hayatınızın en büyük dönüm noktası neydi?
- Yıllar önce “Sıla” dizisine bölüm oyuncusu olarak girdim. Dört bölüm oynayacaktım, sonra da ölecektim. Sağ olsun Gül (Gül Oğuz) hoca bana “Sende bir şey var, kalmak ister misin? Bir şeyler öğrenirsin” dedi. Benim dönüm noktam o oldu. Gül Hanım bana televizyonda nasıl oynanacağını öğretti. Minnettarım kendisine...

Haberin Devamı

Tatil bitiren teklif

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!