Strateji savaşını Bilic kazandı

İki teknik adamın da birbirilerini ne kadar iyi analiz ettiklerini maç boyunca gördük.

İlk yarı orta saha mücadelesi halinde geçti.

Orada üstünlük kurma çabası içinde olan, topu kaybettikleri zaman takım halinde topun arkasına geçen, kaptıklarında ise hızlı bir şeklide hücumu düşünen iki takım izledik.

Bilic sisteminin en iyi işlediği şekle geri dönerek oynattı takımını. Risk almadan, kontrollü bir futbolu tercih etti. Trabzon da rakibinin silahlarını bildiği için dengeli ve kontrollü oynadı.

Pozisyon itibarıyla kısır geçen maçta bireysel anlamda sahada kendini gösteren oyuncular da vardı.

Beşiktaş’ta Sosa ve Mustafa’nın görüntüleri beklenenin altındaydı.

Gökhan, Olcay ve Tolgay hücum anlamında Trabzon’u zorlayan isimlerdi.

Trabzon’da Erkan vasat görünürken Ekici ve Özer Trabzon’un oyununu şekillendiren isimlerdi.

Her iki takım da birbirilerini oyunda kilitlediği için ilk devre gol sesi çıkmadı.

Hakan Arıkan’ın 34. dakikada Sivok’un kafa vuruşunu kurtarması Beşiktaş adına, Özer’in de Opare’nin hatasında Erkan’ın çıkardığı topa vuruşunda golün gelmemesi Trabzon adına da akılda kalan pozisyonlardı.

TRABZON CEPTEN YEDİ

İlk yarıda iki takımda Atiba ve Fatih görünmez kahramanlardı. İkinci yarıda oyun anlayışları ilk yarıyı aratmadı.

Hocaların oyunun gidişatını değiştirmek için yaptıkları müdahaleler doğruydu, ama çıkan oyuncular hakkında soru işaretlerim var.

(Özer ve Opare’nin çıkması) Fakat Demba Ba’nın, oyuna girer girmez attığı şık gol oyunun gidişatında ibrenin Beşiktaş’a dönmesini sağladı.

Sonrasında Beşiktaş’ın sayıca fazla bulduğu pozisyonları sadece Mustafa’nın değerlendirmesiyle 2 farklı sonuca ulaştı.

Şunu da belirtelim, Günay kritik kurtarışlarının yanında Hakan’ın da engellediği goller verdi.

Beşiktaş için çok zor olarak görünen deplasmanda alınan 3 puan hedefine emin adımlarla ilerlemesini sağladı.

Trabzon ise Avrupa yolundaki rakipleri Başakşehir ve Brusa’nın puan kaybettiği haftada cepten yedi.