'Spor yasası gözden geçirilmeli'

Sporda şiddetin önlenmesi için ilk olarak devletin eğitime önem vermesi gerektiğini vurgulayan Bakan Başesgioğlu, daha sonra yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi. Başesgioğlu şöyle konuştu:
"Türkiye’de sporla yan yana gelmemesi gereken stat terörü ve sporun özüyle kesinlikle bağdaşmayan bir takım olumsuz gelişmeler yaşanıyor. Herşeyin temelinde eğitim yatıyor. Tribünlere gelen insanlar genellikle kitle psikolojisi ile hareket ederler. Bu yüzden eğitimli insanlar bile şiddet uygulayabilir. Bunun için ilk olarak devletin eğitime önem vermesi gerekiyor. Ardından yasal düzenlemeler gerekli."

Türkiye’de 2004 yılında sporda şiddetin önlenmesi adıyla bir yasanın çıktığını ve halen bu yasanın yürürlükte olduğunu hatırlatan Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, "Ancak yasanın tam anlamıyla uygulamaya hakim olduğunu söylemek için henüz erken. Bu yasanın uygulanması konusunda birçok kesime sorumluluk verilmiş durumda. Spor gençlik kurullarına, federasyonlara, kulüp başkanlarına roller dağıtılmış. Ama maalesef bu sorumlulukların yerine getirilmediğini görüyoruz. Mesela taraftar temsilcilerinin müsabaka öncesinde ilgili emniyet müdürlüklerine bildirilmesi gerekiyor. Ama bu madde şu anda uygulanmıyor. Birçok kulüp, taraftar temsilciliklerinden oluşan listeyi maç öncesi emniyet birimlerine vermiyorlar. Spor içerisinde yer alan tüm aktörlerinin müsabakaların sportmence yapılacağı konusunda bir irade birliğine varması gerekiyor. Spor adına karar veren insanların da bir artniyet aramaması lazım. 'Bu hakem böyle’, ’şu federasyon hakkımızı gasp etti’ gibi sözler zihinlerde olumsuz yansımalara yol açabilir. ’Şu hakem bizim maçımıza verildi, acaba alehimize düdük mü çalacak’ şeklindeki yaklaşımlar spor kamuoyunda sıkıntı yaratır. Spor kamuoyundaki tüm karar vericilerin objektif olarak hareket ettiğine inanılması gerekir. Sporu yönetenler elbette hata yapabilir. Hatta bazı ülkelerde maçlardaki pozisyonların ağır çekimde tekrar tekrar göstermekten kaçılıyor. Bu tekrarların spor adına zararlı olduğu konusunda bir görüş var. Türkiye’de de bu düşüncenin benimsenmesi gerektiği kanısındayım" diye konuştu.

Yeni dönemde okul sporlarına çok önem vereceklerini açıklayan Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, "Aileler, çoçukları için ’üniversite mi, spor mu’ dendiğinde bir ikilem içerisine giriyorlar. Bu işe bir çare bulduğumuz zaman Türkiye’de sporun önü açılacaktır. Aynı zamanda bu sorunun çözülmesi, Türkiye’deki üniversite sisteminin değişmesine yol açacaktır. Ben gelecekten çok umutluyum" şeklinde konuştu.

Taraftarların sadece saha içerisinde değil, yeşil sahalar dışında da takımlarına zarar verecek davranışlardan kaçınması gerektiğini belirten Başesgioğlu, ayrıca taraftarları yönlendiren temsilcilerin bu tür hadiseleri önlemede önemli rollerinin olduğunu söyledi.

Kulüp yöneticilerinin ve başkanların, maç sonlarında hemen sıcağı sıcağına verdikleri beyanatlarda çok dikkatli olmaları gerektiğini de ifade eden Murat Başesgioğlu, "Hakaret içerikli ve tahrik edici beyanatlar, o takımın tüm taraftarlarına ulaşıp bir içselleşme meydana getiriyor. Bu kanaat taraftarları değişik şekilde motive edip, uygun olmayan davranışlara sevkediyor" dedi.

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Başesgioğlu, futboldaki şiddete uygulanan cezalar konusunda bir takım değişikliğe gidilmesi kanaatinde olduğunu vurgulayarak, "Mesela saha kapatma cezalarını sorgulamak lazım. Bu tür olaylarda kulübün ve yönetimin dahil olmadığı herhangi bir seyircinin sahaya girmesi suretiyle ceza veriliyor. Takımın suçu olmadan bir ceza alması, ceza adaletine uygun değil. Bu sadece Türkiye’nin değil UEFA ve FIFA’nın da sorunu. Mevcut spor yasasını da yeniden gözden geçirme ihtiyacının olduğunu görüyorum. Yasadaki bazı hükümlerin neredeyse hiç uygulaması yok. Yasalar uygulanmak için vardır ve sorunu çözebildiği ölçüde başarılıdır. Yasamızı yeniden ilgili otoriteler tarafından daha uygulanabilir bir hale dönüştürmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Sporun bir şiddet aracı olmasını asla kabul edemeyeceğini de belirten Başesgioğlu, şunları söyledi:
"Spor bir kaynaşma işidir, ayrışma işi değil. Sporun bir şiddet aracı olmasını asla ama asla kabul edemem. Biz gençliğimizde iki takım taraftarlarının bir arada oturduğunu gördük. Sporda gerginliğin sona erip, hoşgörülü bir ortamın doğmasını istiyorum. Bunun için hepimizin gayret sarfetmeliyiz."

Yaşanan terör olaylarına da değinen Bakan Murat Başesgiolğu, "Son günlerde yaşamış olduğumuz şehit acılarını tekrar yaşamak istemiyoruz. Ayrıca tüm ailelerimizin başı sağolsun. Şu günlerde sporun, spor için olduğunu unutmamız lazım. Bu işten para kazanılsa da özünde bir spordur ve spor seyirci için yapılır. Tribünlere gelen insanların seyir zevkini karşılamak bu işin asli görevidir" dedi.