Sevdaları bir ateş...

Güncelleme Tarihi:

Sevdaları bir ateş...
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2012 10:54

Bu yıl Kartal’ın arması siyah beyazlı ellerde. Başka eller tutamazdı zaten bu ateşi.

Haberin Devamı

Fikret Orman, Samet Aybaba ve Erman Kunter onları sevdaları bir araya getirdi…
Hep hayalini kurmuşlardı…
Bugün oldukları yerde olmayı düşlemişlerdi…
Yıllarca olmadı…
“Sevdaları” en zor dönemini yaşarken, hayalleri gerçek oldu…
Bu dönem yaşanmasaydı belki hiç olmayacaktı…
                     *
Fikret Orman;
2000 yılında Serdar Bilgili başkanlığındaki yönetim kurulu listesinde yer aldı.
2004 yılında Serdar Bilgili'nin başkanlıktan istifa etmesiyle başkanlığa adaylığını koydu, 162 oy farkı ile Demirören’e kaybetti…
2012 yılında “başkan adayı çıkarmakta zorlanan” Beşiktaş’ın başkanı oldu…
Ateşten gömleği giydi...
                     *
Samet Aybaba;
1977/1978 sezonunda İskenderunspor’dan Beşiktaş'a transfer oldu.
Beşiktaş'ta 2 Lig, 1 Cumhurbaşkanlığı, 3 Başbakanlık, 2 TSYD Kupası Şampiyonluğu yaşadı.
431 maça çıkarken, 37.821 dakika görev aldı.
11 sezon defans oynadı ama hiç kırmızı kart görmedi.

Haberin Devamı

Teknik direktörlük kariyerine Gordon Milne’nin yardımcısı olarak başlamak istedi olmadı…
Ankaragücü, Kayserispor, Adana Demirspor, Vanspor, Gençlerbirliği, Trabzonspor, Ankaraspor, Rizespor, Bursaspor ve Bucaspor’u çalıştırdı…
Ligde çalıştırmadığı takım kalmadı…
Kupalar kazandı…
Gönlündeki takımı çalıştırmak bugüne kısmet oldu…
                       *
Erman Kunter;
Galatasaray lisesinde Beşiktaşlı olmanın zorluğunu yaşadı…
Basketbola İstanbul Teknik Üniversitesi'nde başladı.
Sırasıyla Beşiktaş, Eczacıbaşı, Yenişehir, Fenerbahçe ve Çukurova Sanayi takımlarında forma giydi.
Toplam 213 kez milli oldu… Milli formayla rakip potalara tam 3.626 sayı bıraktı.
Antrenörlüğe, Darülşafaka Spor Kulübü ile başladı…
Daha sonra Beşiktaş, Milli takım ve Galatasaray’ı çalıştırdı…
Dokuz yıldır Fransa’da görev yapıyor.
Cholet Basket ve Asvel ile tarihi başarılara imza attı…
Geçen yıl Anadolu Efes’ten teklif aldı…
Detaylarda takıldılar…
Konu Beşiktaş olunca “detaya” bakmadı…
Ülkesine ve renklerine 2012 yılında kavuştu…
              
                   *
Üçü de çok istediler…
Sonunda muratlarına erdiler…
Tutkularına kavuştular…
Ancak “aşkları” tarihinin en zor dönemini yaşıyor…
Hiçbiri istediği takımı kuramayacak…
Geçmişin kamburunu temizlemek için bile para lazım…
Belli ki sıkıntıları çözmek de onların işi olacak…
Yıllardır hayal ettiklerini belki de yapamayacaklar…
                  *
Ama üçü de çok istedi…
Ve kavuştular…
İstek yeter mi?
Tek başına yetmez…
Ama çok önemlidir…
Maçı, benzer seviyelerde, “daha çok isteyen” kazanır.
Uzun dönemde ise hiç kaybetmez…
Özetle sabır gerekir…
                    *
Bu dönemde siyah beyaz forma giymek gönül işidir…
Üç tane gönüllü komutan ortaya çıkmıştır.
Gönüllü askerlere ihtiyaç vardır…
Kartalın en önemli özelliği taraftarının gönül bağıdır…
Taraftarın ve camianın,” bu üç gönüllü komutanın” yanında olması gerekmektedir…
                  *
Zor koşullar kendi kahramanlarını yaratır…
Her mahallenin de bir kahramanı vardır…
Tıpkı Terim gibi, Yıldırım gibi, Kocaman gibi…
Hikâyeleri, efsaneleri türküleri vardır…
Bu üç gönül adamı da, siyah beyaz formayı giyerek kahraman adayı olmuştur…
Başarılı olanlar tarihe geçecektir…
Aman diyeyim!
Başarısız olanlar hain olmasınlar!
                    *
Benim formamın rengini biliyorsunuz…
Formamı hiç çıkarmadım, çıkarmam…
Ancak bu yıl kalbimin bir köşesinde de siyah beyaz olacak…
Darboğazdan çıkmaları için yanlarında olacağım…
Bu yüzyıllık çınarlar bizim nadide değerlerimiz…
Geçmişten, anlatıldığı kadar çok miras kalmadı bize…
Bu asırlık çınarlar gerçek sosyal kültür mirasları…
Halka ait belki de tek miraslar…
Sahip çıkmalıyız…
                        *
Sevdamız aslında orada oynayan futbolcuya değil…
Özlemimiz; bizi elinden tutup ilk maçımıza götüren rahmetli babamıza…
Maç öncesi birlikte bira içtiğimiz arkadaşımıza…
Tutkumuz,  “O” armaya…
Bu yıl Kartal’ın arması siyah beyazlı ellerde…
Başka eller tutamazdı zaten bu ateşi…
Yanan ele maşa olmak lazım…
Merhem sürmek lazım…
Alevi söndürmek lazım…
İnanıyorum Çarşı; bu üç renktaşı alevin içinde bırakmayacaktır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!