Rock’çı imam Ahmet Muhsin Tüzer: 'Bir dönem köle gibiydim rock sayesinde uyandım'

Nasıl bir ailede büyüdünüz?

- Kaş’ta doğdum, babam ve dedem din âlimiydi. Ben de onlardan tevarüs eden bu misyonu devam ettiriyorum.

Başka bir mesleği hiç düşünmediniz mi?

- Düşünmedim. Bu yolu kendi irademle seçmiş değilim. Ben zaten özgür büyümedim. Dini gelenekleri yaşayan bir ailede ister istemez dini musiki, ezanlar, mevlitler, ilahilerin olduğu bir altyapıyla yetiştim.

Babanız rock grubu kurduğunuzda ne tepki verdi?

- Tepki gösterdi. Çünkü muhafazakâr kesimde rock müziğin şeytanın müziği olduğuna dair bir inanış var. Bu çok sığ bir bakış açısı ve farklılıkları anlamak istememekten kaynaklanan bir durum. Babam da sonuçta dedemden tevarüs eden bir dini gelenekle yetişti ama benim epey farklı olduğum söyleniyor.

 

MUTLULUĞUN TEMEL REÇETESİ

 

Sizin farkınız neydi?

- Hep kendim olmaya çalıştım. Belli bir dönem köle gibiydim ama uyandım.

Neye uyandınız?

- Hakikate uyandım. Allah dostlarının hayatını, özellikle tasavvufi yaşamın sunduğu güzellikleri okuyunca bugüne kadar bana verilen bilgilerin gerçek olmadığının, o bilgilerin birtakım beklentilerden ibaret olduğunu gördüm. Zaten İslam âleminin sorununun bu olduğunu düşünüyorum.

Eşiniz Hıristiyan olduğu için epey tepki gördünüz.

- Şu anda rock müziğe olan tepkiler nasılsa, o dönemde de öyle tepki gördüm. Müslüman erkeğin ehl-i kitap olması kaydıyla yabancı bir hanımla evlenmesinde bir mahzur yok  ama şekillere, suretlere takılıyoruz, maalesef. Mutluluğun temel reçetesi, yaratılan her şeye Allah’ın yarattığı bir mana gözüyle bakabilmekte...

 

En son Portekiz’de konser veren Tüzer, rock grubu kurduktan sonra ilk klibini ‘Mevlaya Gel’ şarkısına çekmiş, ailesinin ona bakışı bu klipten sonra yumuşamıştı. 

 

Gördüğünüz tepkiler sonucu bir dönem meslekten ayrıldınız, değil mi?

- 2000’de istifa ettim.

Sonra ne oldu da dönmeye karar verdiniz?

- Türk ve İslam sanatlarıyla ilgili iki sanat galerisi açtım, organik üretimle alakalı bir firma kurdum ama iflas ettim. Babam, imamlık sınavı açıldığı haberini verdi. İstemeyerek de olsa girdim ve kazandım.

FiRock grubunu kurmanız hangi yıl?

- İmam hatipteyken, Freddie Mercury dinlemeye başladım. Metallica ve Pink Floyd’la rock’a ilgim arttı. Nisan 2013’te grubumu kurdum.

 

TEHDİT DEĞİL AMA HAKARET GELİYOR

 

Neden bir imamın rock müzik yapmasına şaşırıyoruz?

- İnsanlar dini o kadar kendilerine kayıtlı zannediyorlar ki herkes ve her imam bunların hayallerinde kurguladıkları dini kabulleri yaşamak ve yaşatmak zorunda, maalesef. Halbuki Allah kullarının dış görünüş ve suretlerine değil niyet ve ameline bakıyor.

Kaş’ta değil de başka bir yerde bu işi yapıyor olsaydınız ne olurdu sizce?
- Güvenliğimle ilgili çok ciddi problemler yaşayabilirdim.

Tehditler azaldı mı?
- Tehdit değil ama hakaret geliyor. Özellikle “İslam’ın bu halde olmasının tek sorumlusu imamlardır” dedikten sonra. 

 

Hâlâ böyle mi düşünüyorsunuz?
- Tabii ki. Bugün imamlar neyi temsil ettiklerinin farkında değil. Bu makam, peygamberimizin makamı. Peygamberimiz, yaşamı boyunca sadece Allah’ın rızasını alarak yaşadı. İmamlar olarak memur algısından kurtulamadığımız sürece hakiki anlamda insanlara, dine hizmet etme imkânımız yok. Bir imam bir yere atanacağı zaman, lojman var mı diye düşünüyor, dünyevi kazançlar elde etmek için hükümete baskı yapılıyor. Oysa ki bir imamın aldığı maaş çok iyi bir seviyede. Sadece onlara verilen kitapları okuyorlar. Dışarıdaki dünyayı anlamaktan çok uzaklar.

Son sözünüz...
- Rock müzik sayesinde uyandım. Bu müzik, hakikatleri, ilahi aşkı, insanlarda var olan yüce değerleri keşfetmemi sağladı.

 

Neyiyle, sözleri ya da ritmiyle mi?
- Yaşattıklarıyla.

Ne yaşattı size tam olarak?
- Kendi kozamdan dışarı çıkıp Allah’ın yarattığı tüm mevduata mana gözüyle bakmaya başladım. Ve gördüm ki Allah’ın sıfatları her zerrede bütün güzelliğiyle, letafetiyle ve rahmaniyetiyle mevcut. ‘İlahi Aşk’a olan yolculuğumda tüm zıtlıkların aslında bütünün parçaları olduğunu idrak ettim.