Ressamın 2 farklı kadını

Birinci kadın Bala Hodo. İkinci kadın Tania Pilo. Bu iki kadının ortak yönü, ünlü ressam Mehmet Güleryüz'ü sevmişler. Değişik zamanlarda. Mehmet Güleryüz de onları. Ve Mehmet Güleryüz'ün bir adeti var. Beraberlikler bittiğinde kendi gidiyor, ama pılısını pırtısını bırakıyor. Ama onun pılısı pırtısı kimseninkine benzemiyor. Bıraktığı üç gömlek, iki pantolon değil. Resimleri. Belki de o eserleri o kadınlardan aldığı ilhamla yarattığı için gerçek sahibinin o kadınlar olduğuna inanıyor.

Bala Hodo, Mehmet Güleryüz'den ayrıldıktan 10 yıl sonra onda kalan resimleri bir galeriye satıyor. Üzülüyor Mehmet Güleryüz. İçi acıyor. Ama yine de resimlerin sergilenmesine yardımcı oluyor.

Gelelim ikinci kadına, Tania Pilo'ya. Çok sevmiş Mehmet Güleryüz'ü. ‘‘Her zaman sükuna ve huzura kavuşturan bir insandı’’ diyor, ‘‘Yeteneği sadece resme değil, hayatın bütününe yansıyordu, bir köpeği sevişinden bir çiçeğe bakışına kadar. Çok şefkatliydi, her saniye, hatta uykusunda bile.’’

Buna rağmen 4 ay önce ayrılmışlar. Neden?.. Tania, ‘‘Benim yüzümden’’ diyecek kadar yürekli, ‘‘Bütün pozitifleri negatife çevirmekte üstüme yoktur.’’

Kendi sebep olsa da ayrıldıkları günlerde hırçınlaşıp Mehmet Güleryüz'e acı çektirmek istediği çok olmuş. Bütün insanlarda var olan bir duygu. Ayrılığı istemiş olsak bile karşımızdakinin bunu hemen kabullenmesini hazmedememek.

Ama hiçbir şey yapamamış Tania. Hálá sevdiği adamı incitmemiş. Galeriler peşine düşmüş; çok yüksek fiyatlar teklif etmişler elindeki resimler için. Tania hiçbirine aldırmamış. Mehmet Güleryüz'den gelip resimlerini almasını istemiş. Güleryüz hepsini almamış resimlerin. Bir kısmını Tania'ya bırakmış. Bala Hodo'nun sattığı resimler ‘‘Bir Yıkımdan Arda Kalanlar’’ adı altında sergileniyor. Tania ise onda kalan resimlere bakarken ‘‘Bitmeyecek bir aşkın şahitleri’’ diyor ve ekliyor: ‘‘Aşk delilik değil, divaneliktir.’’