Plaj giysiniz Vanlı kızların kaderini değiştirecek

Güncelleme Tarihi:

Plaj giysiniz Vanlı kızların kaderini değiştirecek
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2008 00:00

28 Nisan Pazartesi, Vanlı genç kızlar için tarihi bir gündü. Yıllardır gidip geldikleri, Türkçe’yi, haklarını, çocuk bakmayı, kadın sağlığını öğrendikleri, ısındıkları, çamaşırlarını yıkadıkları Toplum Merkezi’ne büyük tekstil makineleri geldi.

Bu makinelerdi elbise dikecek, İstanbul’a gönderecekler, satışından elde edilen gelir ile onlara maaş bağlanacaktı. Bu önemli projeyi İpekyol’un sahibi Yalçın Ayaydın ve Aralık Derneği’nin kurucuları Elif Dürüst ve Şirin Yalçın birlikte var etti. 29 Nisan Salı günü, Dürüst ile Yalçın’la birlikte Van’daydık. Baştan söyleyeyim, hiçbiri amatörlük yapmadı. Daha önce Toplum Merkezi’ndeki Singer dikiş makinelerinde, kendilerine ve kardeşlerine elbise diktikleri için elleri işe yatkındı. Mavi ve beyaz kumaş üzerine çiçek desenli, mayo ve bikini üstüne giyilecek elbiseler üretiyorlardı. Kumaşları çok sevmişlerdi de ama model konusunda hepsi aynı şeyi söyledi: Biraz açık saçık değil mi?

TİŞÖRTLERİ PAREO ELBİSELER İZLİYOR

Herşey bundan üç beş ay önce, Aralık Derneği kurucuları Elif Dürüst ve Şirin Yalçın’ın, İpekyol’un sahibi Yalçın Ayaydın’la birlikte masaya oturmasıyla başladı. Yapılan toplantının ilk yarım saatinde birlikte çalışmaya karar verdiler: Önce İpekyol tişörtler üretti. Bu arada Aralık Derneği, Türkiye’nin neresine yardım yapılacağını belirledi: Van’ın biraz dışında, Sosyal Hizmet İl Müdürlüğü’ne bağlı Toplum Merkezi. Toplum Merkezi, 8 bin kişilik Bostaniçi beldesinde tek katlı bir bina. Bu merkezden toplam 5 mahalle (Yalım Erez, Merkez, Şafak, Günndoğdu ve Esendere) faydalanabiliyor.

Bu mahallelerde yaşayanlar, 1993-1994 arasında Hakkari’de boşaltılan köylerden mecburen gelmiş ya da zorla getirilmişler. Her aile ortalama 10 nüfus. Erkeklerin büyük çoğunluğu işsiz. Çalışanlar inşaatlarda dönemsel işler yapıyor. Bazıları Yozgat ve Malatya’daki tuğla fabrikalarında ya da Adana’daki pamuk tarlalarında mevsimlik işçi olarak çalışıyor.

Toplum Merkezi 1997’de kurulmuş. Temel amacı mahalleliye hizmet etmek. Türkçe öğretmek, kadın hakları, anne çocuk sağlığı, aile planlaması gibi konularda eğitim vermek, çamaşırlarını yıkamaları, dikiş dikmeleri için makina sağlamak, çocukların bilgisayar ihtiyaçlarını gidermek gibi.

Günde en az 100 kadın ve bir o kadar çocuk Toplum Merkezi’ne gelip gidiyor. İpekyol ve Aralık Derneği’nin burayı seçmesi, merkezin, oraya gidip gelenlerin çabası. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde piyasaya çıkan siyah ve beyaz renk tişörtlerin gelirlerinden toplanan para onlara aktarıldı. 12 bin YTL’yle pek çok ihtiyaç giderildi. Sabundan legoya, temizlik malzemesinden kumaşa kadar pek çok şey gönderildi. Ayrıca İpekyol müşterilerinin mağazalara bıraktığı kitaplar sayesinde Toplum Merkezi’ne bir kütüphane kuruldu.

Elif Dürüst ve Şirin Yalçın bu projenin, bu yardımlarla bitmesini istemedi. Daha fazla birşeyler yapmak, kadınlara iş vermek şarttı. Toplum Merkezi’ne büyük tekstil makinelerinın gönderilmesine, kadınların İpekyol için üretim yapmasına karar verildi. Makineler pazartesi günü Van’a ulaştı.

Mavi beyaz çiçekli tunikler

Bu yaz mayo üstüne giymek için İpekyol etiketli mavi-beyaz çiçekli tunikleri seçerseniz Vanlı genç kızların hayatında çok şey değiştireceksiniz. Kimi zorla yaptırılacak bir evlilikten kurtulacak, kimi lise okuyabilecek, kimi kendine inanacak, kimi yarına daha umutla bakacak.

Bütün kurslara katılıyorlar

19 yaşındaki Esmer (üstte) ve 20 yaşındaki Aysel, Van’a 13 yıl önce gelmişler. İkisi de ilkokul üçüncü sınıftan terk. Zamanlarının büyük kısmını Toplum Merkezi’nde geçiriyorlar. Hangi kurs açılsa katılıyorlar. Bir şeyler öğrendikçe kendilerine daha çok güveniyorlar. Aysel nişanlı, Esmer evlenmemek için hálá direniyor. İki yıl önce erkekleri öcü gibi gördüklerini söylüyorlar. Artık alışmışlar. Fotoğraf bile çektiriyorlar.

ÖNCÜ GÜLİZAR

Bizim buralarda sevenler birbirini düğünden düğüne görür, düğün yoksa hasretten ölür

Toplum Merkezi’nin Müdürü Alaaddin Baran, beldenin çamaşır sorununu çözmek için bir yıl önce Dünya Bankası’ndan kredi çıkarmış, 8 çamaşır makinası almış. Çamaşır trafiğini kontrol etmek için bir genç kız görevlendirilip ona maaş bağlanmış. Dünya Bankası bir yıl süreyle 300 YTL olan maaşı ödemeyi kabul etmiş. Genç kızın ismi Gülizar. Henüz 21 yaşında.

Türkçe’yi Toplum Merkezi’ne gelip gitmeye başladıktan sonra öğrenmesine rağmen kendini çok çok iyi ifade ediyor: "14 yıl önce Hakkari’nin Uzundere Köyü’nden bir meçhule doğru yola çıktık. Önce Van Gölü kenarındaki Edremit’e yerleştirdiler. Sonra bu konutları yaptılar. Herkes sudan çıkmış balık gibiydi. 10 kardeşiz biz. Babam da annem de hiçbir iş yapmıyor. Toplum Merkezi 1997’de kuruldu. Ben ilk günden beri geliyorum. Kaçıp kaçıp geliyordum. Dayak yesem de, laf işitsem de geliyordum. Haklarını bilmeyen insan her şeyi kabullenir. Ben haklarımı burada öğrendim. Beni istemediğim hiçbir şeyi yapmak için zorlayamazlar. Amcamın oğlu ile evlenmemek için babamla da büyük abimle de çok kavga ettim. Abim en sonunda pes etti. Ya sen Van’ı terk edeceksin, ya ben dedi. Sen git, dedim. Şimdi İstanbul’da kot fabrikasında çalışıyor. Bizim buralarda sevgiye karşılar. Eğer amcamın oğlunu sevmiş olsaydım onunla da evlendirmezlerdi. Sevenler birbirine ölene kadar hasret kalıyor. Düğünden düğüne görüyorlar, düğün yoksa hasretten ölüyorlar.

Ben buraların elebaşısı gibiyim. Babam geçen sene zorla başımı kapattı. Onu da açtım. Benim içimden gelmesi lazım, Allah ile arama girme, dedim. Konu komşu benden sonra kızlarını gönül rahatlığıyla merkeze gönderiyor. Bana maaş bağlanması sorun olmadı mı? Tabii oldu. Ama ben hiç bir zaman öfkeye öfkeyle karşılık vermedim. Kendimi onların yerine koydum. Gittim herkesle tek tek konuştum. Bugün bana yarın sana dedim. Bakın şimdi İpekyol sayesinde herkese maaş gelecek. Ben bu makineleri görünce hüngür hüngür ağladım. Artık bir şeyler değişecek."

Küçük bir not: Gülizar’ın Dünya Bankası’ndan gelen maaşı bu ay bitiyor. Bunu duyan Elif Dürüst ve Şirin Yalçın maaşı ödemeye devam edeceklerini müdüre söyledi. Onlar sayesinde Gülizar bir süredaha istemediği biriyle evlenmekten kurtuldu.

Para kazandıkça özgürleşiyorlar

İşret (solda) 19, Azime 17 yaşında. Toplum Merkezi’ne gelebilmek için ailelerine karşı çok mücadele vermişler. İzni kopardıkları günden beri buradalar. Para kazandıkları zaman daha özgür olabiliyorlar. Bunun için fırsat bulduklarında merkezin karşısındaki kilim atölyesinde aylık 50 YTL maaşla elleri parçalanana kadar kilim dokuyorlar. Azime amcasının oğlu ile nişanlı. Bu konuda bir itiraz hakkı yok. İşret ise önünde sonunda arkadaşı ile aynı kaderi paylaşacağına emin.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!