Tavşan kanı çayın tahtı sarsılıyor

Güncelleme Tarihi:

Tavşan kanı çayın tahtı sarsılıyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 02, 2007 00:00

Türkiye, dünyada İrlanda’dan sonra en fazla çay içilen ikinci ülke. Araştırmalara göre Türkiye’de 100 kişiden 96’sı her gün çay içiyor, kişi başına yıllık çay tüketimi de 2.8 kilogram. Ancak geleneksel tavşan kanı çayın tahtı son yıllarda sarsılmaya başladı. Önce poşet çaylar çıktı. Ardından sağlıklı yaşam, detoks modası geldi. Meyve ve bitki çayları damak tadımızı değiştirdi. Yeşil çaydan sonra, beyaz çayı öğrendik. Şimdi çay satan mağazaların sayısı artıyor.

Bugün birçok şehirde Hindistan, Çin, Seylan ve İngiliz çay çeşitleri satılıyor. Marketlerin çay rafları her geçen gün genişliyor. Yeni tanıştığımız aksesuvarlar sayesinde çay içmek bir seremoni halini alıyor.

Çay mağazaları açıldı dünya çayları geldi bitki çayları tüketimi arttı

Değişen tüketim alışkanlıkları, sağlıklı yaşam bilinci, doğal ve fonksiyonel besin ihtiyacı bitki-meyve çayı, fonksiyonel çay ve yeşil çay tüketimini artırıyor. Bu çaylar stresten uyku sorunlarına, kanserden mide ağrılarına, yorgunluktan hazımsızlığa kadar birçok soruna iyi geliyor. Halen Türkiye’de yılda 900 milyon poşet bitki çayı tüketiliyor. Zayıflama çaylarının ve yeşil çayların dışında kuşburnu, ıhlamur ve ada çayı en fazla talep gören çeşitler. Bu çayları en çok 25 yaş üstü kadınlar tercih ediyor. Kadınlar, en fazla boşaltım sistemini çalıştıran, metabolizmayı hızlandıran zayıflama çaylarını içiyor. Erkeklerin tercihi ise yeşil çay.

Bitkisel çay üreticisi Deren firması, yeşil çay, kuşburnu, Bayanlara Özel ve Form adlı çeşitleri üçlü paketlerde bir araya getiriyor. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu danışmanlığında hazırlanan bu paketler boyutu sayesinde çantada taşınabiliyor. Bayanlara Özel’de kadınların özel günlerini sorunsuz geçirmelerini sağlayacak bitkilerle harmanlanmış. İçindeki çuha çiçeği, sarı kantaron ve lavanta ile şişkinlikleri azaltıyor. Sinameki, ısırgan yaprağı, ardıç meyvesi ve diğer bitkilerin doğal harmanından oluşan Deren Form, kilo vermeye, Active&Fit, yorgunluğun giderilmesine yardımcı oluyor.

Yeni ürün çeşitleriyle öne çıkan Ofçay’ın ferahlatıcı Yaz Çayı; kuşburnu, bamya çiçeği, elma, portakal ve çilek aromalı siyah çay içeriyor. Tarçın, zencefil ve portakal aromalı bir siyah çay olan Kış Çayı ise kışın üşüyenleri ısıtma iddiasında.

Bitki, meyve ve yeşil çay kategorisinin yenilikçi markalarından Doğadan, Nar-Çilek, Mandalina-Portakal karışık meyve çaylarını üretti. Nar çilek karışımının içinde gerçek meyve parçaları var. Çocukların damak tadına uygun çaylara da ağırlık veren Doğadan’ın gaz giderici, uyumayı kolaylaştırıcı, vitamin destekli meyve karışımlarından oluşan çeşitleri var.

Doğuş Çay’ın geleneksel siyah çaylarının yanı sıra ıhlamur, adaçayı, papatya, nane-limon, kuşburnu, böğürtlen, elma ve form çaylarından oluşan 8 çeşit bitki-meyve çayı var. Meyveli çaylarda kuşburnu, bitkisel çaylarda ıhlamur ve fonksiyonel çaylarda form çayı tercih ediliyor.

Murpa Çay’ın Almanya, İngiltere ve Fransa’daki aroma tesislerine, ortak bir çalışmayla özel olarak ürettirdiği Doğal Bergamot Aroması ve bu aromayla kokulandırılan Bergomat Aromalı Siyah Çay’ı çok seviliyor. Çaykur’un elmalı, melisalı, limonlu ve naneli tatları bulunuyor.

Lipton 22 çeşit poşet bitki-meyve çayı üretiyor. Şeftalili ve limonlu form çayı, nane-limon ve erikli-tarçınlı en yenileri. En çok böğürtlen, kuşburnu, karanfil gibi meyvelerle desteklenen erikli-tarçınlı ilgi görüyor. Lipton’un yeni çay çeşitleri hem sade hem de harmanlanarak demlenebiliyor.

BİR İRLANDALI YILDA 3 KİLO ÇAY İÇİYOR

Çayın içecek olarak 5 bin yıllık geçmişi var. Efsaneye göre suya düşen yaprağın renk vermesiyle fark edildi. Çay
/images/100/0x0/55ea77f1f018fbb8f881f032
hakkında ilk geniş çaplı araştırmayı Lu Yu isminde bir Çinli yaptı.

Avrupa’ya çay ilk kez 1610’da Hollanda Doğu Hint Kumpanyası’nın bir gemisiyle geldi.

Buzlu çay, 1904’te Saint Louis Dünya Fuarı’nda icat edildi.

Dünyada kişi başına en fazla çayı İrlandalılar (yılda 3.1 kg), Türkler (2.8 kg) ve İngilizler (2.6) tüketiyor. En az çay tüketen ülke yılda 90 gramla İtalya.

Dünyada üretilen 3.2 milyon ton kuru çayın 700 bin tonluk bölümünü yeşil çay oluşturuyor.

ÇAYI EN ÇOK EVDE İÇİYORUZ

Türkiye’de çay en çok evde içiliyor, yüzde 65. Bunu yüzde 13’le işyeri, yüzde 11’le misafirlikte içilen çay takip ediyor. Çayın yüzde 5’i kafede, yüzde 4’ü kıraathanede, yüzde 2’si okulda içiliyor.

Türkiye’de ilk çay fabrikası 1947’de Rize’de kuruldu.

Türkiye’de toplam çayın yüzde 40’ını kadınlar, yüzde 60’ını erkekler tüketiyor.

Türkler çayla ilk kez 1787’de tanıştı. İlk çay ekimi, 1888’de Osmanlı Ticaret Nazırlığı tarafından Japonya’dan getirtilen fidanların Bursa’da dikilmesiyle yapıldı. Ancak iklim ve toprak şartları uygun olmadığından başarılı sağlanamadı.

Ambalajlar sürekli gelişiyor

Çay firmaları ambalaj konusunda da sürekli yenilik peşinde. Poşet çaylar ilk çıktığında ipi, çay poşetine metal zımbayla tutturuluyordu. Bu yöntem sağlıksız bulununca ip, poşete dikilmeye başlandı. Bazı firmalar sağlık için tehlikesiz yapıştırıcılar kullanıyor. Poşet malzemesi de gelişti. En son çıkan piramit poşetler, çayın aromasını, rengini, kokusunu ve tadını suya daha iyi aktarıyor, şeffaf yapısıyla içindeki bitkilerin daha rahat görünmesini sağlıyor.

Poşet çay sektörü hızlı büyüyor

Türkiye’de çay pazarının yüzde 95’ini hálá klasik dökme çaylar oluşturuyor. Ancak son yıllarda, çalışan kadın nüfusunun artması, yaşam standartları ve değişen trendlere bağlı olarak, poşet çay tüketimi arttı. Bu pratik demleme yöntemini 18-45 yaş grubundaki, çalışan veya okuyan, gelir düzeyi ortalamanın üzerinde, seyahat eden, üniversite eğitimi almış, büyük şehirlerde alışveriş yapan kişiler tercih ediyor. Son yıllarda poşet çay pazarı, toplam çay pazarından daha hızlı büyüyor. 2006’da yüzde 20 büyüyen poşet çay pazarı, 2007’de yüzde 22’lik bir büyüme oranı yakaladı.

YENİ TREND ÇAY BUTİKLERİ

Türkiye’de yeni açılmaya başlanan çay butiklerine dünyanın dört bir yanından yaklaşık 50 çeşit çay geliyor. İstanbul Teşvikiye’deki Tikina, Göztepe’deki Kahve&Çay, İstanbul, Antalya ve İzmir’de şubeleri bulunan Sir Winston Tea House bunlardan bazıları.

Tikina Tea Shop, adını Doğu Karadeniz’de çay toplarken kullanılan sepetin yerel adı olan "tikina"dan alıyor. Mağazada dünyanın dört bir yanından gelen 50’den fazla çay çeşidini satıyor. Bu çaylar aromalı yani kokulu, yeşil, füme, siyah, beyaz ve kafeinsiz olmak üzere altı çeşide ayrılıyor. Hindistancevizli, karamelli, tarçınlı, portakal çiçekli, çilekli, badem aromalı çay çeşidi bulmak, harmanlayarak yenilerini elde etmek mümkün. Mağazada su ısıtıcısından, döküm demliğine, çayla ilgili kitaplardan süzgece kadar tüm çay aksesuvarları da satılıyor.

Davut Mayruk ve Murat Girginç’in sahibi olduğu Sir Winston Tea House, beş yıl önce İzmir Alsancak’ta açıldı. Mönüsünde meyve ve bitki çayları, aromalı siyah çaylar, yeşil çaylar, soğuk çaylar, dünya çayları gibi 60’ın üzerinde çeşit bulunuyor. Antalya ve İstanbul’da da şubeleri var. Çayın kilosu 60-150 YTL arasında değişiyor.

Kahve&Çay, 1997’den beri İstanbul Göztepe’de hizmet veriyor. 36 çay çeşidi bulunuyor. Yöresel çaylar (aromasız siyah çaylar), aromalı siyah çaylar, Çin çayları, aromalı yeşil çaylar ve meyve çayları olmak üzere dört farklı kategori sunuyor. Karayip hazineleri, baharatlı, mango, şeftali, karamel, gül, portakal, kırmızı Afrika çayı aromalı çaylardan sadece birkaçı. Çay hazırlama aksesuvarları, antika çay ve kahve fincanları da bulabilirsiniz. Çayın kilosu 180-200 YTL.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!